Mahmut ÖVÜR
Türkiye-ABD ilişkilerinde giderek yükselen gerilim ve üst üste gelen terör eylemlerindeki paralellik herkesi derin derin düşündürüyor. Aralarında bir ilişki olduğuna dair iddianın ne kadar doğru olduğu bilinmez ama ABD'nin tavrında bir gariplik olduğu ve Türkiye'ye ABD içinden bir yapının açık açık tavır koyduğu da saklanacak gibi değil.
Dahası bu gerçeği hükümet üyeleri de seslendiriyor. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin medyaya düşen, DEAŞ'a Obama'nın bakışını yansıtan açıklamaları ise durumu daha da karıştırıyor.
Bu gerilimin 20 Ocak'ta göreve gelecek Trump yönetimini politika değiştirmeye zorlayan bir yanı olduğu açık. Çünkü ortaya çıkan ipuçlarına göre Trump yönetimi, Obama döneminin başta Suriye siyaseti olmak üzere, DEAŞ ve PKK ile ilişkisini, FETÖ'yü koruyup kollamasını masaya yatıracak.
Obama dönemi politikaları sorgulanacak ama ne yönde değişecek? Şimdiden hepsi için net şeyler söylemek zor. Ancak FETÖ ile ilgili bugünkünden çok farklı bir siyaset izleneceğini şimdiden söylemek mümkün.
Trump'ın en önemli siyasi danışmanlarından Mike Flynn daha 8 Kasım 2016'da yani seçim günü çıkan yazısında FETÖ'yü radikal İslamcı örgüt olarak niteleyip bunun ilk ipuçlarını vermişti. Şimdi çok daha somut haberler geliyor. Dün Sabah'ta Washington muhabiri Ragıp Soylu'nun önemli bir haberi vardı. Soylu, FETÖ üyeleri ve kurumlarıyla ilgili, henüz yasal soruşturma başlamadan yaşanan bir değişimi duyurdu:
"Örgütün ABD Kongresi'ne yönelik açtığı lobi kuruluşu Türki Amerikan İttifakı (TAA), Fetullah Gülen'in onursal başkanlığını yaptığı Rumi Forum ve düşünce kuruluşu görevini ifa eden Rethink Institute'ün bulunduğu bina da boşaltılanlar arasında."
Bu bir telaşın ilk işaretleri... Aslında FETÖ elemanlarının Trump Amerikası'nda eskisi gibi rahat olamayacakları bekleniyordu. Ancak işin daha derin bir yanı var. İş FETÖ'cülerinetkili oldukları kurumları kapatmaları, yer değiştirmeleri ve CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu'yla kahvaltıda buluşmasıyla da bilinen Faruk Taban gibi isimlerin lüks villaları terk edip, daha mazbut evlere geçmeleriyle atlatılacak gibi görünmüyor.
Görünmüyor çünkü ciddi ve birkaç yönlü adli ve mali soruşturmanın sürdüğü ve gümbür gümbür geleceği an meselesi. Bu yüzden sadece kurumları kapatmıyor, ad değiştirmiyor aynı zamanda tıpkı Türkiye'deki gibi önemli FETÖ'cüler ABD'yi terk ediyor.
Bu da şunu gösteriyor; ABD'nin hem görünen yüzünde hem de derininde henüz adı konmamış bir savaş yaşanıyor. O savaşın odağında kuşkusuz Rusya ve Çin'le ilişkiler gibi başka önemli şeyler de var ama bizimle savaşan FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi terör örgütleri de var.
İşte bu durum bize önemli bir fırsat sunuyor. ABD'yi iyi bilen ve yeni ekibi de yakından tanıyan genç bir siyasetçi şöyle diyor: "Birilerinin bizi zorladığını biliyorum ama yapmamız gereken biraz akılcı davranmak, sabırlı olmak ve ilişkileri germemek."
Geçtiğimiz aralık ayında yaşadığımız 4 büyük terör saldırısını, FETÖ, PKK ve DEAŞ'ın birbiri ardına gerçekleştirmeleri ve saldırıya devam etmeleri bırakın istihbaratörgütlerinin desteğini, o örgütlerin aklı da olsa amaçlarının sadece bize zarar vermek, korkutmak veya kaos içinde göstermekten öte, ikili ilişkileri sarsmak gibi tehlikeli bir yanı var.
Umarım siyasi aktörler bu tehlikenin farkındadırlar.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019