Mahmut ÖVÜR
Türkiye, geç de olsa FETÖ denilen büyük belayı fark etti ve o kirli yapıyı, devletin içinden söküp atmak için şimdi amansız bir mücadele yürütüyor.
FETÖ, dünyada eşi benzeri olmayan kirli bir yapı. Son 40 yılda bütün siyasi iktidarları kullandığı gibi TSK'dan Diyanet İşleri'ne her kuruma sızdı hatta birçoğunu da ele geçirdi.
Şimdi de karşımıza halka kurşun sıkan, Meclis'i bombalayan bir terör örgüt olarak çıktı. Bu kadarla kalsa şimdiye kadar atlatmış olurduk. Ama ne mümkün... Bugün ihaneti ve terörle ilişkisi ortaya çıktığı halde, "demokrasi beşiği" ABD'den AB'ye onlarca ülkeden himaye görüyor.
ABD, NATO ve Almanya göz göre göre sahipleniyor ve medyaları aracılığıyla FETÖ'yü aklayan 15 Temmuz darbesini "kontrollü" göstermek için her şeyi yapıyor. Türkiye içindeki durum da pek farklı değil. Başını CHP'nin çektiği eskiden FETÖ'ye F-Tipi diyen solcular, bir kısım laikler ve liberaller ağırlıkla bütün enerjilerini 15 Temmuz'un "kontrollü darbe" olduğunu ispatlamaya veriyor.
Sanki Türkiye'nin böyle bela bir örgütten kurtulması umurlarında değil. İşleri güçleri, seçilmiş hükümeti, siyasetçileri itibarsızlaştırmak, eleştiri ve demokratik muhalefet sınırlarını aşan çabalarıyla FETÖ'ye can suyu taşımak.
Bunlara karşı ne yazık ki, bazı siyasi aktörlerin ve kurumların dışında ciddi bir çaba gösterilmiyor. Ne iş dünyası yurtdışındaki partnerlerini harekete geçiriyor, ne medya ve ne de biraz sonra anlatacağım Türkiye'nin azınlıkları, Rumlar, Yahudiler, Süryaniler ve Ermeniler...
Şu gerçeği artık herkes biliyor, AK Parti iktidarı döneminde azınlıkların durumunun iyileştirilmesiyle ilgili cumhuriyet tarihi boyunca atılmayan adımlar atıldı ve önemli işler yapıldı. Halen atılması gereken, Ruhban Okulu'nun açılması gibi çok sayıda adım da sırasını bekliyor.
Ancak şimdi Türkiye çok kritik bir süreçten geçiyor. Bu süreçte, azınlıkların kanaat ve dini önderleri ne yapıyor? 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe ve işgal girişiminden sonra Batı'nın başlattığı yoğun saldırılara karşı hiç mi söyleyecek sözleri yok?
Bu noktada yakın tarihi hatırlamakta yarar var. FETÖ liderinin 90'lı yıllarda "Dinler arası Diyalog" gibi kendi sinsi projesini hayata geçirmek için düzenlediği etkinliklerinde, siyaset ve iş dünyası gibi azınlık liderleri de ön sıradaydı. Hatta birçoğu dış ülkelere referans oldu, mektuplar yazdı.
Şimdi aynı hassasiyet, başta Fener Rum Patriği Bartholomeos olmak üzere Süryani Ortodoks Ruhani Lideri Metropolit Yusuf Çetin, Türkiye Ermenileri Patrik Vekili Aram Ateşyan ve Türk Musevi Cemaat Başkan Vekili İshak İbrahimzadeh'ten de bekleniyor. Ortak yaşam için herkesin elini taşın altına koyması gerekmiyor mu? Bu liderlerden Türkiye'nin bir parçası olarak, devletin bekasıyla ilgili içeride ve dışarıda pozitif mesaj vermeleri bekleniyor.
Bu konuda ilgili bakanların veya kurumların üzerine düşeni yapıp yapmadığı bilinmiyor. Bir eksiklik olduğu kesin. Ancak, hükümetin ilgisinden bağımsız bazı adımların atılması çok daha anlamlı ve önemli... Çünkü azınlıkların Batı'yla ilişkilerimizde özel bir yerleri var ve Batı'yı etkileyebilecekleri çok açık. Bu etki, böylesi zor zamanda devreye sokulmayacak da ne zaman sokulacak?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019