Mahmut ÖVÜR
Geçen yılın son yazısında dünyanın "yeni normal" arayışına değinmiş ve sözü Türkiye'ye getirmiştik: "Türkiye AB, ABD, Rusya ve Ortadoğu'daki bölgesel ülkelerle çok yönlü ve 'eşit' bir ilişki kurup, 'yeni normal' oluşturmayaçalışırken, aynı şeyi içeride de yaptı. Devlet toplum ilişkisi, siyaset- devletilişkisini yeniden kurguladı."
Amacı da birilerinin sürekli beslendiği "toplumsal kutuplaşmayı" tarihin çöp sepetine atmaktı.
Aslında geç kalınmış bir adımdı bu. AK Parti bunu 2011 seçimleri sonrası yapmaya hazırlanıyordu ama güç odakları özellikle 2013'ün ortasından itibaren derin kuşatma ve çok yönlü terör saldırılarıyla bunu geciktirdi. O günlerde bunun ipuçlarını yeni toplumsal sentez olarak yazmıştım.
Nihayet o günler geldi. Halen kuşatmayı sürdüren ve besleyenler var ama 15 Temmuz gibi destansı bir direnişten ve 16 Nisan referandumundan sonra etkili olamayacakları anlaşıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk çıkışı bu sürecin bir ürünü... Bu çıkışıyla bir kez daha statükocu siyasetçi, medya ve aydınların ezberini bozdu. Şaşkınlar çünkü siyaset üretemedikleri gibi üretenleri de anlamaya çalışmıyorlar.
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın kutlandığı gün Antalya Film Festivali'nden yazdığım yazıda, bugünkü tartışmanın ilk ipuçlarını vermiştim: "CumhurbaşkanıErdoğan, AK Parti'nin başına geçtikten sonra iki önemli mesaj verdi. İlki yeni siyasal sistemle ilgiliydi: 'Yüzde 50 artı 1'i almak için artık toplumun yüzde yüzünü kucaklamalıyız.' Bunun için de AK Parti'nin kendini yenilemesi ve yeni bir siyaset diline ihtiyacı vardı. (...) Bunun ilk işaretlerini de Cumhurbaşkanı Erdoğan Cumhuriyetin değerleriyle ilgili çıkışıyla verdi. Sihirli sözcük 'Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü..." Bu çıkışın değerini anlamadıkları, Cumhuriyet gazetesinin yazımı "seçim yatırımı" olarak yorumlamasından belli.
Nereden bakarsanız bakın sığ bir siyasi bakış bu. Hem kutuplaşmadan şikâyet et, hem de kutuplaşmayı bitirecek adıma karşı çık.
Olacak şey değil. İşin seçim boyutu da siyasetin doğası gereğidir. Siyaset toplumun desteğini almak için yapılmıyor mu? Atılan adım toplumu makulde buluşturuyorsa buna neden karşı çıkılır? Cumhurbaşkanlığı sisteminin belki de en anlamlı yanı bu, herkesi merkeze çekecek ve makulde buluşturacak.
CHP ve çevresi bu gerçeği görmediği ve eski alışkanlıklarından vazgeçmediği için şu sıralarda şaşkın durumdalar.
Yeni bir siyasi çıkış yapamadıkları için de "Ne yapacağız?" diye birbirlerine sorup duruyorlar. Şöyle diyenler bile var: "Biz de Anadolu erenlerine mi, yoksa çokeleştirdiğimiz Yavuz Sultan Selim'e mi sahip çıkalım!"
Ruhu faşist, söylemi Marksist
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk'e bakışının arkasında derin ve temeli sağlam bir siyasi bakış var. Oysa CHP tersini yapıyor. Siyaset üretmek yerine merkez sağdan veya muhafazakâr kesimden adam devşirerek sonuç almaya çalışıyor. Şimdi öfke ve telaşla, Atatürk açılımına karşı çıkacağına sadece şu sözleri analiz etseler belki bir çıkış yolu bulurlar:
"Şimdi birileri çıkmış biz Atatürk'e Atatürk dedik diye kendilerine göre birsürü senaryo yazıyor. Cumhuriyetimizin kurucusunun adı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ise bizim bunu ifade etmemizden daha tabii ne olabilir. Ülkemizin ve milletimizin bu önemli değerini darbecilerin, vesayetçilerin ruhu faşist, söylemi Marksist marjinal çevrelerin tekeline mi bırakacağız?"
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019