Mahmut ÖVÜR
Türkiye 30 yıldır şiddet sarmalından kurtulamıyor. Bunun en temel nedenlerinden biri, devlet ve siyasetin eşzamanlı olarak "Kürt meselesini çözmeye hazır olmaması" ve buna ilişkin bir politika geliştirmemesidir.
Siyaset ne zaman toplumsal barışa ilişkin bir çaba devreye soksa devlet içinde veya devlet dışında bazı güçler devreye giriyor ve engelliyor.
1993'teki 33 askerin şehit edilmesi böyle bir olaydı.
Benzer bir durum siyaset için de geçerli... Ordunun 2004 başlarında o günkü AK Parti hükümetine "Kürt sorunu için zemin uygun, çözüm üretin" demesine siyasetin tepkisiz kalması başka nasıl açıklanır?
Habur olayı için de aynı şey söylenebilir. Devletin önemli bir kesimiyle siyasetin el ele verdiği Habur girişimi, muhalefet partilerinin, Ergenekon güçlerinin ve PKK çevresinin ortak çabasıyla boşa çıkartılmıştı.
2011 bu açıdan bir dönüm noktasıydı. MİT-PKK görüşmeleri, 12 Haziran seçimleri ve Irak-Suriye eksenli gelişmeler, Türkiye'nin Kürt meselesini öyle veya böyle çözmesi gerektiğini gösteriyordu.
PKK bu süreci yanlış okuduğu için 14 Temmuz'daki Silvan saldırısıyla halk savaşını başlattı. Sonuç hüsran olmadı mı? Bırakın halk desteğini, o mücadele ciddi biçimde sivillere yönelerek kirlendi.
Güvenlik mi demokrasi mi?
Buna karşı hükümetin geliştirdiği "güvenlikçi" yaklaşım da riskliydi ve her an derin bir kırılma yaratabilirdi.
Süreç iyi izlendiğinde şu dikkatten kaçmıyor: Aylardır PKK'da bir isim bilinçli biçimde öne çıkartılıyor: Fehman Hüseyin... Onun ele geçirilmesi neredeyse Öcalan'ın yakalanması kadar önemsendi...
Elbette önemsiz değil ama bu ismin bu kadar yükseltilmesinde ciddi bir siyasal yanılgı yok mu?
Bugün Uludere bombalamasına hata da dense bu hatanın yapılmasında, "güvenlikçi aklın" bu isme yüklediği misyonun büyük rolü var.
Ama sadece o değil, kaygan ve kirli bir zeminde kimin nasıl bir rol üstlendiğini, neye hizmet ettiğini de kestirmek zor.
Hükümet adına Bülent Arınç'ın tarihi konuşması, Beşir Atalay'ın "İkinci Habur açılımı"na hazırlanması hükümetin "güvenlikçi" yaklaşımın yanına demokratik açılımı da koyduğunu gösteriyor. Aslında hükümet genelkurmay başkanlığı ilişkisi de rayına oturmuş görünüyor. Ordu da "darbeci ordu" algısından yavaş yavaş çıkıyor.
Uludere katliamının sonuçlarına bakıldığında asıl amacın bu değişimi devreden çıkartmak olduğunu görmek hiç de şaşırtıcı değil.
Hükümete gözdağı
Tarihten biliyoruz, Kürtlere acımasız davranan ve gerektiğinde gözdağı vermekten çekinmeyen "derin akıl" her dönem hükümetlere de böyle "ders" veriyor.
Görünen o ki devlet ve siyaset içinde iki temel görüşün çatışması sürüyor. Bugün etkin görünen ama hâlâ derinlere nüfuz edemeyen görüş, "Terörle mücadele ederken demokratik açılımı da devreye sokalım" tezini savunuyor.
Öteki klasik görüş ise daha çok "Zaman kazanmak ve Kürt meselesini ötelemek" için "Terörün kökü kazınmadan demokratik hak verilmez" tezini savunuyor.
Uludere katliamı, tıpkı 90'lardaki düşük yoğunluklu savaş gibi, tıpkı Dağlıca ve Aktütün'de şiddeti devrede tutan olaylar gibi ikinci tezi savunan "derin aklın" bir oyunu ve tuzağı gibi görünüyor.
Böylece hem "insani veya siyasi haklarını isteyen" Kürtlere, hem de Kürtlere "anayasal güvence"getirmeye çalışan hükümete gözdağı veriliyor.
Bu oyunu hükümetin bozması gerekiyor.
Hükümet, Uludere katliamında "güvenlikçi" bürokrasinin dayatmasıyla yapılan kendi hatasını da açıkça ortaya koyarak, bocalamaktan kurtulur ve demokratikleşme paketini devreye sokarsa Türkiye, rahat bir nefes alır.
30 yıldır bu kirli savaş neden bitmiyor sorusunun cevabı da aslında burada saklı..
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019