Mahmut ÖVÜR
Sabahın erken saatlerinde Erzurum'a gitmek için Atatürk Havaalanı'na gittiğimde, 90'ların o simgesel tutuklama görüntüsünde yer alan DEP Milletvekili rahmetli Orhan Doğan'ın kızı gazeteci Ayşegül Doğan'la karşılaşıyorum. Kaygılı bir sesle anlatıyor:
"Şu anda annemin Ankara'daki evinde polis arama yapıyor. Ne arıyorlar bilmiyorum ama dedikleri ADSL üzerinden bir şeyler olmuş. Onun için Ankara'ya gidiyorum."
Neresinden bakarsanız bakın 2012 hızlı başladı. Bir yandan sistemin en güçlü kurumu Genelkurmay'ın eski başkanı tutuklanıyor, 12 Eylül darbecileri yargı önüne çıkıyor, 2005'te suçüstü yakalandığı halde "iyi çocuklar" denildiği için Askeri Mahkeme'nin serbest bıraktığı kişilere 39 yıl ceza veriliyor. Öte yandan ana muhalefet partisinin lideri hakkında fezleke hazırlanıyor, Kürt meselesi eksenli tutuklamalar, operasyonlar sürüyor.
Ve siyaset dili de giderek sertleşiyor. Kaygıyla umut iç içe.
Peki, bu süreç bir büyük uzlaşmaya mı gidecek, yoksa bir kopuşa mı?
Görünen fotoğraf kaygı yaratıyor ama arka planda neler olup bittiği bilinmediği için de büyük bir beklenti var.
Bir barış beklentisi. Büyük fırtınanın arkasından gelecek sakinlik gibi. Özellikle Kürt toplumunun tavrını dikkatle izlemek gerekiyor. Güvenlik eksenli yaklaşımın yarattığı "Uludere faciası" ortada...
Şu gerçeği, devlet de PKK da görmeli: Kürt toplumu, "halk savaşı stratejisine" de, talihsiz "silah sigortamız" sözüne de sıcak bakmadı. Bakmadığı için o büyük kitle sessiz, barış beklentisiyle süreci serinkanlı bir biçimde izliyor. Ama barış yolunun açılmasına dair bir işaret yok.
Ortada sadece hükümet adına "anayasal güvence"den söz eden, "Kültür, dil ve eğitim" özgürlüğü vaat eden Başbakan Yardımcısı Arınç'ın o sözleri var.
Kürt hareketi de siviliyle, silahlısıyla süreci daha da sertleştirmekten öte bir çıkış önermiyor. Hatta daha da ileri giderek "silah sigortamız" sözüyle güvenlikçi siyasetçilerin elini güçlendiriyor.
Son kitabı "Silahları Gömmek" ile silahların artık tarih olması gerektiğini söyleyenTaraf Yazarı Orhan Miroğlu, Kürt hareketine kulak verilmesi gereken şu öneriyi getiriyor:
"Kürt siyasi hayatıyla ilgili tüm kararların BDP Parti Meclisi'nde tartışıldığı ve alındığı bir model gerekiyor. Bu bakımdan umut, BDP'nin KCK'leşmesinde değil KCK'nin BDP'leşmesindedir. Kürt siyasetinin bu yolla özerkleşmesidir."
Gerçek şu ki, Türkiye'de askeri vesayet sistemini de güçlü kılan, PKK'yı da BDP ve sivil Kürt hareketi üzerinde etkili kılan Kürt sorununun çözümsüz kalmasıdır. Rahmetli Özal'ın dediği gibi, Türkiye bu sorunu çözecek ikinci Mustafa Kemal'ini bekliyor.
Ama şu an meselenin aktörleri sadece çözümün çevresinde dolaşıyor. Buna rağmen barış umudu güçlü. Kim bilir belki de yaşadığımız bu yüksek gerilim, tıpkı Güney Afrika'da, IRA nedeniyle İngiltere'de olduğu gibi barış öncesi son gerilimdir.
Her ihtimalde barış yolunu açacak ilk adımın atılması gerekiyor.
Peki, bu adımı kim atacak?
Erzurumlu yaşlı bir amca şöyle diyor:
"İkisi birden atsa olmir mi evladım?"
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019