Mahmut ÖVÜR
Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının İstanbul'da buluşmaları, bilinen ve görünenden öte bir anlam taşıyor.
Bu buluşmanın önceliği hiç kuşkusuz İdlip'deki gelişmeler ışığında Suriye meselesine siyasi çözüm üretmek. Bir anlamda Cenevre ve Astana süreçlerini yeni aktörlerle takviye edip, siyasi çözüme giden yolu açmak.
Siyasi çözüm konusunda, sahada etkili olan ve ne istediğini bilen Türkiye'nin Fırat Kalkan'ı ve Afrin Operasyonu'ndan sonra İdlip meselesinde etkin rol oynaması dünyanın bu noktaya gelmesini sağladı. Zirveye eli güçlü giden Başkan Erdoğan, Putin, Merkel ve Macron'la buluşarak dünyanın Suriye konusunda nefes almasını istiyor. Bu zirveden çok büyük kararlar çıkmasa da atılan adım önemli.
Çünkü çok sayıda çözüm bekleyen sorun var. Türkiye'nin öncülük ettiği Astana ve Soçi'de ele alınan başlıkların hayata geçirilmesi, Suriye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması, tüm etnik unsurları kapsayıcı yeni bir anayasa hazırlanması, adil bir seçim için hazırlık yapılması, milyonlara ulaşan göçmen sorunu, Fırat'ın doğusu dahil olmak üzere güvenli bölgelerin genişletilmesi, PYD/YPG ve DEAŞ gibi terör örgütleriyle ayırım yapılmadan kesintisiz mücadele edilmesi ve doğal olarak savaşın yakıp yıktığı şehirlerin yeniden imarı gibi onlarca sorun çözüm bekliyor.
İlginçtir ağırlıkla bu sorunları yaratan ve içinden çıkılmaz hale getiren iki önemli aktör, ABD ve İran bu buluşmada yok. Bir de Suriye rejimi...
Bunun bir nedeni, bu aktörlerin Suriye'deki siyasi çözümü farklı gerekçelerle zora sokmasıysa bir diğer nedeni de ABD'nin ekonomik yaptırımlarla dünyanın önemli ülkelerini tehdit etmesidir.
Şu gerçeği artık herkes biliyor; ABD'nin tehdidi bütün ülkeleri yakından ilgilendiriyor.
Bu nedenle İstanbul Zirvesi'nde, sadece Suriye meselesi değil, ABD ambargosu da ele alınacak.
Çünkü küresel dünya bir altüst oluş yaşıyor ve yeni bir arayış içinde... BM'den Dünya Bankası'na bütün küresel kurumlar işlevini yitirmiş durumda. Ama ne yazık ki bu arayışa ne Şanghay Beşlisi, ne BRICS ülkeleri ne AB projesi ne de küresel dünyanın patronu olduğu söylenen ABD bir cevap üretiyor. Dünya, siyasi ve ekonomik olarak tıpkı ikinci Dünya Savaşı öncesindeki gibi derin bir kırılmanın eşiğinde... O koşullar faşizmi üretti ve dünya tarihinin en acı günleri yaşandı.
Şimdi ise faşizm sonrası sistemin öncüsü ABD, yaşanan sıkışmayı, "aşırımilliyetçi" Trump iktidarıyla bir yandan içeri çekilerek, diğer yandan ekonomik ambargoyla aşmak istiyor. Aslında sadece ABD'de değil, dünyanın başka ülkelerinde de "milliyetçi" çıkışlar prim yapıyor. Özellikle de AB ülkelerinde ırkçı-milliyetçi akımlar merkez siyasi yapıları kuşatma altına alarak sıkıştırıyor.
Onlar da çareyi ABD gibi içe kapanmakta buluyor. Devletler kendilerini tehdit altında hissediyor ve sanki "ulus devletler" dönemine geri dönülüyor gibi bir durum var. Hatta daha vahimi, yeni mülteci dalgası ve küresel terör korkusuyla sınırlar sıkı korunuyor, duvarlar ve tel örgüler çekiliyor. Bir anlamda küreselleşme karşısında ulus devlet paradigması bir çıkış yolu olarak görülüyor.
Peki, sanayinin yeni bir boyuta geçtiği bir dönemde küreselleşmeyi durdurmak mümkün mü? Dünya, bu kaotik süreci içe kapanarak mı aşacak yoksa yeni formüller yeni birliktelikler ve eşit ilişkiler kurarak mı?
İşin sırrı, Başkan Erdoğan'ın, son yıllarda ısrarla seslendirdiği "Dünya beşten büyüktür" tezinde saklı... Konjonktürel bir dönemden geçerken çözüm içe kapanmakta değil buluşmaları çoğaltmaktan ve yeni siyasi formüller üretmekten geçiyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019