Mahmut ÖVÜR
ABD'nin terör örgütü PKK'nın tepe yöneticileri Murat Karayılan, Cemil Bayık ve Duran Kalkan'ın yakalanması için para ödülü koyması, Türkiye ve bölge gündemine bomba gibi düştü.
Herkesin merak ettiği soru şu: Acaba ABD, Türkiye, bölge ülkeleri ve Kürtler açısından çok farklı sonuçlara yol açabilecek bu hamleyi neden yaptı? Bu konjonktürel bir çıkış mıydı yoksa siyasi bir akla mı dayanıyordu?
Aslında ABD'nin bu çıkışı süreci izleyenler acısında şaşırtıcı değil çünkü ipuçlarını geçtiğimiz şubatta ABD Savunma Bakanı James Mattis şu sözlerle vermişti: "YPG'yi PKK'ya karşı savaştırabiliriz." Bu yaklaşım ABD'nin Suriye'de kalıcı oluşuyla yakından ilgiliydi. Bu adıma Türkiye'den ilk tepki Cumhurbaşkanı sözcüsü İbrahim Kalın'dan geldi: "Olumlu olmaklabirlikte geç kalmış, taktik bir adımdır.
Sorun ABD'nin PYD'yi terör örgütü olarak tanımlamaması. Bunun bizim açımızdan ikna edici bir tarafı yok." Tablo şunu gösteriyor; DEAŞ falan bahane ABD Suriye'de kalıcı olmak istiyor. Bunun için de PKK'dan ayırarak PYD'yi dünya kamuoyu nezdinde yasallaştırmak ve Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna müdahale etmesinin hukuki dayanağını ortadan kaldırmak istiyor.
Bu işin görünen yüzü... Arka yüzünde Türkiye'yle yeni bir ilişki kurma çabası da olabilir.
Ancak ABD bunu yaparken bile bölgeyle ilgili her ülke ve kesimi sıkıştıracak hatta ittifakları değiştirecek tehlikeli bir adım atıyor. Bunun yansımalarını ise ileride göreceğiz.
Ama en sarsıcı etki PKK - HDP ve PYD hattında ve Kürt sosyolojisinde yaşanacak... Bu kesimler açısından sanki tarih tekerrür ediyor.
Molla Mustafa Barzani'den Mesud Barzani'ye, Öcalan'dan bugünün PKK'sına ABD'yle kurulan her ilişkinin hayal kırıklığı ve ağır bedellerle bittiği ortada.
Bu gerçeği Prof. Dr. Erol Kurubaş geçen yıl yazdığı "ABD'nin Kürt Politikası" başlıklı yazısından şöyle özetlemişti: "İngiltere'nin Ortadoğu'daki mirasını devralan ABD'ninKürtlere ilgisi kimi zaman SSCB/Rusya ile çekişmesinin bir yansıması, kimi zaman da bölge ülkelerine yönelik politikalarının bir parçası oldu. Ama bu ilgi her durumdaaraçsaldı." Ne yazık ki Kürt siyasi aktörleri tarihten ders almadıkları için bu araçsallık hiç bitmedi.
Şu benzerliğe bakın. Yıl 1973... ABD Başkanı Nixon, Irak'taki Barzani hareketini desteklemek için Dışişleri'nin ve Kongre'nin haberi olmadan 16 milyon dolar yardım gönderir. Ancak Irak'taki ayaklanma Saddam tarafından bastırılınca ABD'de Kürtleri desteklemekten vazgeçer.
Geride 50 bin ölü ve şu ibretlik diyalog kalır:
Barzani, Kissinger'a yazdığı mektupta, "ABD'nin Kürtlere karşı ahlaki ve siyasi bir sorumluluğu olduğunu" söyler. Ondan gelen, "Gizli servis operasyonlarının bir hayır işi olmadığı" cevabı bugünlere de ışık tutuyor.
Çünkü aynı şeyi bugün antiemperyalist geçinen PKK- HDP- PYD hattı da yaşıyor. "Biji Obama" diye başladıkları siyasi yolculukları, milyon dolarlık yardım ve binlerce TIR silaha rağmen ABD terörist ilan ettiği PKK'lıların başına milyon dolarlar koyarak bu kirli ilişkiyi hüsranla bitirecek görünüyor.
Dün Türkiye'nin açılım süreçlerini Suriye'de ABD'nin uzattığı "kanton havucu"na heba eden terör aklı, acaba şimdi ne yapacak? Yeni kılıflar bulup yine kan mı dökecekler yoksa o cenahın siyasi aktörleri artık bu gidişe "dur" mu diyecek?
Sürecin buraya gelmesi ne yazık ki hiç şaşırtmadı.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019