Mahmut ÖVÜR
Yerel seçimlerin en problemli ve çok tartışılan konusu haklı olarak CHP'nin HDP ile yaptığı gizli ittifaktır. Bu ittifakı CHP üstlenemiyor, çünkü HDP'nin sadece CHP'nin değil dünyanın terör örgütü olarak nitelediği PKK'yla ilişkisi çok açık. CHP bu gerçeği bile bile HDP'ye güç veriyor, önünü açıyor.
Bu da doğal olarak PKK'nın güçlendiği, motive edildiği anlamına geliyor.
Bundan daha büyük siyasi hata olamaz. Bu yüzden saklıyor ve üstlenemiyor.
Oysa sadece CHP geleneğinin yakın tarihine bakılsa, HDP-PKK hattıyla kurulan ilişkilerin, hem CHP'ye hem de topluma ağır bedeller ödettiği görülür.
SHP'nin 1991'de HEP ile kurduğu seçim ittifakı o tarihte ilk kez Kürt siyasi aktörleri Meclis'e taşıdı ama SHP açısından hüsranla bitti. O tarihten sonra SHP kan kaybetmeye başladığı gibi 90'da yazdığı Kürt Raporu'na bile sahip çıkamadı. Ama daha vahimi HEP'in bu şansı, PKK şiddetini motive eden bir fırsata dönüştürmesiydi. Bu da ülkeye büyük zarar verdi.
Aynı sonucu 7 Haziran seçimleri sonrasında da gördük. CHP desteğiyle yüzde 13 oy alarak Meclis'e giren HDP güç kazandı, ama şiddete karşı tavır koymadığı gibi siyasi başarısını da götürüp Kandil'e teslim etti. Ardından da Kandil'in "devrimci halk savaşı" çağrısına açık destek verip, çukur eylemleriyle bölgenin kan gölüne dönmesinin önünü açtı. CHP'nin bu desteğiyle, Suriye'deki iç savaşın oluşturduğu boşluk PKK'yı adeta devlete meydan okuyan, özerklik ilan eden bir noktaya taşıdı.
Peki, CHP bile bile ve hiçbir siyasi ilke üzerinde anlaşmadan bunu neden yaptı?
Burada küresel güç odaklarıyla CHP'nin hedefi buluşuyor; sandıkta yenemedikleri Başkan Erdoğan'ı yenmek.
Oysa CHP, cumhuriyeti kuran parti olarak çok daha ilkeli bir siyaset izleyerek HDP'yle gizli kapaklı bir ilişki yerine, açıkça şiddete tavır alan bir ittifak kurabilirdi.
Böyle bir ittifak kursaydı kim ne diyecekti? Bu hem siyaseti normalleştirir hem de Kürt meselesinden beslenen şiddeti azaltırdı.
CHP buna çok istekli değildi ama yine de yapamazdı. Birincisi HDP içinde ciddi bir tartışma yaşanıyor olsa da hala şiddetseverler o partiyi yönetiyor.
Bu zihniyet CHP'yle böyle bir ilişkiye girmezdi. Bu noktada mesele Kandil'in izin vermesi değil, mesele HDP'yi yönetenlerin sivil siyasetçi olmamaları ve şiddetten beslenmeleri.
İkincisi de bu işin dış güçler ayağının olması. Özellikle ABD, bayrağı altında savaşan PKK'nın Türkiye'de şiddeti bırakmasına asla izin vermez. Bunu yapan PKK'ya da destek vermez.
CHP'nin HDP'yle kurduğu ilkesiz ittifakın nelere yol açacağını önümüzdeki süreçte çok daha net göreceğiz.
Bu ilişkiyle sadece HDP değil asıl Kandil motive olacak. Arkasına Atatürkçü CHP'yi, milliyetçi geçinen İP'i ve Milli Görüşçü SP'yi alan PKK şiddetten vazgeçer mi?
Dünyada etnik sorunları olan hiçbir ülkede, şiddeti basit oy hesaplarıyla meşrulaştıran çarpık ve böyle kirli bir siyasi zemin olduğunu hiç sanmıyorum.
Ülkenin geleceğini riske sokan böyle bir ilişkinin sert tartışma yaratmaması mümkün mü?
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019