Mehmet TIRAŞ
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP seçmenden yüzde 38 oy alarak birinci parti olarak çıktı.
CHP yerel seçimlerdeki bu başarısını merkezi iktidara taşıyıp taşıyabilecek mi?
Sorunun cevabını bundan sonra izleyeceği politikalar belirleyecek.
Ülkenin toplumsal sorunlarına yoğunlaşmak ve zafer sarhoşluğuna kapılmadan, yol haritasını şimdiden çıkartmak önem kazanır.
Başta “Hukuk,Ekonomi ve Kürt sorunu” olmak üzere çözüm önerilerini tartışmaya açmalı ve toplumun her kesimi ile paylaşmalı…
Türkiye’nin “kısa –orta ve uzun” vadede çözüm bekleyen çok ciddi yapısal sorunları var.
Örneğin, CHP ülkenin “Demokratikleşmesi konusunda nasıl bir Anayasa” öneriyor?
Yürürlükte olan ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı sistemini” nasıl bertaraf edecek?
“Kuvvetler ayrılığını” nasıl hayta geçirecekler?
Türkiye’nin “AB üyesi olmasını istiyorlar mı, istemiyorlar mı” bu konuda ne düşünüyorlar?
Türkiye’nin “AB üyesi olmasını istiyoruz ama “onurlu” bir üyesi olmak gibi “saçmalığına” sığınacaklar mı, sığınmayacaklar mı?
Ayrıca da “Onurlu cümlesi” AB üyesi ülkelere saygısızlık oluyor, onlar onursuz mu?
CHP topluma güven veren köklü çözümler üretirse iktidar önü açık bu belli oluyor…
2024’ü bırakıp 1930’lara dönmeye kalkarsa yakaladığı fırsatı kaçırmış olur.
Hukuki reformlar en acil ve temel sorun…
“Yargının bağımsız ve tarafsız olması, yargı kararlarının uygulanması ve yargının hukuku muhalefete karşı sopa olarak kullanması, bu çürümeden nasıl kurtulunacak?
Kamu kurumlarına olan güven yerlerde sürünüyor…Toplum ne TÜİK’in rakmlarına ne de Merkez Bankasının enflasyon öngörülerine inanıyor.
Merkeziyetçilikten, “Ademi merkeziyetçiliğe geçmenin” yerel yönetimlerin güçlendirilmesinin önü açılacak mı?
Federasyon, otonomi, eyalet ve özerklik gibi paradigmalar tapu mu,fikir özgürlüğü çerçevesinde tartışmaya açılacak mı?
Basın, düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önündeki tüm engeller hızlıca nasıl kaldırılacak?
Medyanın editöryal bağımsızlığı nasıl sağlanacak?
AİHM’n 1976 yılındaki Handiyside Kararı nasıl amentü haline gelecek?
12 Eylül askeri darbenin eseri olan üniversitelerin ensesinde boza pişiren, üniversite özgürlüğünü boğan “YÖK” hemen kaldırılacak mı?
Eğitim sistemi tam bir çürüme sürecine girmiş durumda.
Çürüme tüm sektörlere de yansıyor.
Bizde verilen eğitim insana beceri kazandırmıyor ama diploma veriyor…
Üniversitelerden mezun olan on binlerce öğrenci sürücü belgesi olupta, araba kullanamayan kişi psikolojisini yaşıyorlar.
2024 yılında hala ÇİP üretemeyen bir ülkeyiz.
Kamuda adam kayırmacılığı ve kadrolaşma argümanı olarak kullanılan “mülakat sistemi” kaldırılmalı.
Kamu kuruluşları ve kamu üniversiteleri “Nepotizme” kapatılmalı…
Durumun özeti bu aslında…
O kadar çok sorun var ki bir makale ile anlatılması imkansız.
Bunları çözecek olan kendisi çürümüş olan siyaset kurumudur…
İşin tezadı da bu ya…
Siyasi partiler kanunu değişmeli;milletvekilleri ve belediye başkan adayları ön seçimle parti üyeleri tarafından hakim huzurunda yapılan seçimle belirlenmeli.
Siyasal sorunların yanında, yakıcı sosyal sorunlar var…
Kadın katliamlarının ve iş cinayetlerinin durdurulması konusunda acil önlemler alınmalı.
“Son 11 yılda 3.185 kadın erkekler tarafından katledildi.”
Ortalama her gün üç kadın erkekler tarafından öldürülüyor.
Kadın haklarını kapsayan ve koruyan, kadın katliamlarına karşı önlemler öneren “İstanbul sözleşmesine ” geri dönülmeli
İş cinayetlerinde ise dünyada ikinci, AB ülkelerinde ise birinci sıradayız.
AKP’nin 21 yıllık iktidarında 32 bin işçi cinayet ekonomisinin kurbanı olarak hayattan koparılırken…
Ülkede her gün 6 işçi iş kazalarında ölürken, 8 işçi de iş görmez duruma düşerek sakat kalıyor.
Ekonomi ise tam bir çıkmaza girmiş, bir avuç tuzu kuru insanın dışında milyonlarca insan sefilleri oynuyor…
“Toplumun en varlıklı yüzde 20’lik kesimi milli gelirin yüzde 49’nu alıyor.
Ekonominin üçte ikisi kayıt dışı,11 milyon çalışan merdiven altında çalışıyor.
Altın ve döviz tüm zamanların rekorunu kırıyor.
TL’den kaçışın önü alınamadığı gibi döviz bürolarının ve kuyumcu dükkanlarının önünde her gün uzayan kuyrukların yanında ,çeyrek altın sıkıntısı çekiliyor.
İşsizlik, yoksulluk ,kayıt dışı ekonomi,hayat pahalılığı ve gelir dağılımdaki adaletsizlik kısa sürede üstesinden gelinecek gibi değil.
Üretim biçiminin değişmesi ile çağ dönüşümünün ortaya çıkarttığı “Bilgi Ekonomisi” konusunda CHP’nin ne gibi bir programı var?
Bu da çok çok önemli bir konu?
CHP “hukuk ve Ekonomi” konusunda inandırıcı çözümler getiremezse iktidar olmayı zorlaştırır.
Türkiye’nin bir de sayıları milyonları bulan, başının püsküllü belası olan mülteci ve göç sorunu var.
Mülteci ve göç sorun yabancı düşmanlığı ile çözülecek bir sorun değil,insani bir çözüm üretilmeli.
Tarım ciddi olarak alarm veriyor her yıl 12.5 milyon ton buğday ithalatı yapılıyor.
Pazar ve marketlerde ortalama meyve ve sebzenin kilosu 40 liradan aşağı değil,et ve süt ürünlerinin ise yanına yaklaşılmıyor.
“Hayvancılık can çekişirken, kırmızı etin borsada işlem göreceği tartışılıyor.”
Kürt sorunu her geçen gün daha da çetrefil bir hal almaya başladı.
Kürt sorunu kırk yıldır siyasetin gündeminden düşmediği gibi, ülkenin ekonomisini sülük gibi emerken,iç barışı da tehdit ediyor…
Kürt sorunun ülkeye geniş tabanlı ticari kaybı ise “1 Trilyon dolara” mal olduğunu iktidar çevreleri kendileri dillendiriyorlar.
Kürt sorunu partiler üstü demokratik çözüm bekleyen bir sorun.
Kürt sorunundan kaynaklanan can kaybı ise ekonomi ile ifade edilecek gibi değil:
“21 Mart 2024 Tarihinde Ankara Gazi Orduevinde şehit ve gazi yakınlarına verdiği iftar yemeğinde konuşan eski Genelkurmay Başkanı da olan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler; yılbaşından itibaren 644,2015 yılından bu yana ise 40 bin 213 teröristi etkisiz hale getirdiklerini açıklıyordu.26.Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’da bir gazeteciye verdiği mülakatta biz PKK’yı 7 defa yendik.PKK’nın dağ kadrosu 5 bin kişiden oluşuyor, 35 bin PKK’lıyı öldürdük ama bitmiyor sorun siyasi demişti. İki eski Genelkurmay Başkanının verdiği öldürülen PKK sayısı 75 bini aşmış durumda.”
Resmi rakam son 40 yılda PKK ile çatışmalarda ölen güvenlik güçlerinin sayısı ise 15 bin ile ifade edilmekte.
Bu rakamlar Kürt sorununun ne kadar acil çözüm beklediğini gösteriyor.
2023 yılı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü s325 bin kişi yatıyor,AKP bu güne kadar 274 cezaevi açmış durumda.
Toplumsal barışı hayata geçirmek için terörün içinde olmayan, siyasi ve düşünce mahkûmlarına koşulsuz af getirilmesini, muhalefet ivedi olarak gündeme getirmeli.
Muhalefetin iktidar yolunda en çok zorlanacağı ve sorunların başında Kürt sorunu gelecektir.
CHP, AB standartlarında bir demokrasiyi ve ekonomiyi hedefliyorsa bunun yolu; AB’liği yolundan geçer, başka bir yol arayışına girerse iktidar fırsatını da kaçırmış olur.
Hatırlatayım:
“AKP’nin büyümesi ve küçülmesinin AB’liği ile yakınlaşması ve uzaklaşması bunun bir göstergesidir.”
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYADevlet, Komün ve Demokratik Sosyalizmin İnşası; Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu... 14.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025