Mehmet TIRAŞ
Gündemde olanlar ve gündeme girmeyenleri kısa bir turlayalım.
Gündemin değişmez en etkili maddesi 15 Temmuz darbe girişimi canlılığını koruyor.
Medyanın gündemine giren Rus uçağının düşürülmesiyle savaşın eşiğinden dönülen bir başka gelişme ise,Erdoğan-Putin görüşmelerinin arasında geçen ve buzları eriten gelişmeler ikinci sıraya oturmuş durumda.
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana başta TSK içinde olmak üzere kamuda FETÖ/PDY terör örgütünün kadrolaşmasına yönelik yapılan operasyonlarda tam 82 bin kamu personeli açığa alınmış,4 bin memurun işine son verilirken diğerleri hakkında da yasal işlemler başlatılmış durumda.
Açığa alınan ve görevini son verilen memurların 68 bini AKP’e iktidarında işe alınmış.
Geçmişte Cemaati AKP’lilerin nasıl savunduğunu söylemeye gerek yok.
Erdoğan demedi mi ne istediler de vermedik.Şimdi de aldatıldık diyor.
Bizim dikkatimizi çeken medyada da yer alan,önemli bir tespitte bulunan eski TBMM Başkanı, Adalet Bakanlığında bulunmuş,Hükümet sözcülüğü yapmış deneyimli siyasetçi AKP’e Ankara milletvekili Cemil Çiçek’in açıklaması;eğer liyakati esas almaz dini esas alırsak, FETÖ gider ÇETO gelir diye işin vahametini mizahi bir şekilde özetlerken..
AKP’li Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’undan çarpıcı bir liyakat kriteri medyaya yansıdı;artık çocuğu 5’ten aşağı olanı Genel Müdür yapmayacağım diye açıklamada bulunuyordu.
Darbelere karşı evrensel hukukun işlemesini,sivil toplumun gelişmesini değil de; kurban keserek darbelere karşı çıkan başka bir trajikomik olayı medya resmediyordu;Kayseri Büyük Şehir Belediye Başkanı ve ilin valisinin içinde bulunduğu kalabalık bir törenle, 99 koyunu kurban keserek darbelerin olmamasını diliyorlardı. Niye kurbanlık 99’da 100 değil?
Madem bu darbe din temalı bir örgütlenmenin sonucu ortaya çıktı ise, Laiklik neden hiç konuşulmuyor,çağdaş bir eğitim politikası gündeme niye girmiyor?
Bizim üstünde durmak istediğimiz yargıyı devre dışı bırakıp OHAL’e dayanarak Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) bu işlerin yürütülmesi, parlamentonun baypas edilerek hiçbir konuda müdahil olmaması,demokrasinin kuvvetler ayrışığı açısından içler acısı olmasıdır.
15 Temmuz darbesinden sonra Hukuksuzluk almış başını gidiyor ve nerede duracağını da kimse bilmiyor.
Tam bir cadı avı sürüyor,AKP’ye muhalif olan herkes FETÖ terör örgütünün torbasına atılarak,mal varlıklarına el konuluyor, gazeteciler tutuklanıyor,gazeteler kapatılıyor ve yayınları durduruluyor.
Erdoğan’a eleştir getirenler HAVUZ MEDYASININ TETİKÇİLEİR TARAFINDAN V ESOSYAL MEDYADA AKP’li troller tarafından ya darbecilikle fişleniyorlar veya FETÖ/PDY terör örgütünün taraftarları diye hedef gösteriliyorlar.
Temel hak ve özgürlükler yok sayılırken keyfi tutuklamalar ve gözaltılar sürüyor.
Halk olarak biz bir türlü devleti, ideolojilerden arındırıp hukukun evrensel ipiyle bağlayamadık;bunu hayata geçiremediğimiz içinde darbeler ve diktatörlükler bizim siyasetimizin değişmez bir kültürü oldu.
Doksanlı yılların başında Cumhuriyet Gazetesinden Gazeteci Nilgün Cerrahoğlu Çetin Altan ile bir söyleşi yapar.Çetin Altan gazeteciliğinin yanında hukukçu olan bir düşünce adamıdır, söyleşisinin içinde Altan, yazıya başlık seçtiğimiz konuyu gündeme getirir:”devlet çete olmasın,hukukun üstüne otursun” der.
Dönemin Adalet Bakanı Refah Partili Şevket kazan Çetin Altan ve röportaj yapan gazeteci Nilgün Cerrahoğlu hakkında mülakatın mürekkebi kurumadan ”devleti,tahkir ve tezyif’ten” yargılanması için dava açar.
Tahkir ve tezyif’in sözlük anlamı;aşağılama,onur kırma,onuruna dokunma,küçük düşürmek,eğlenmek ve alay etmek.Devlet bizde böylesi bir kutsanan kurumdur işte.
Bu söyleşiden çok kısa bir süre sonra meşhur Susurluk kazası patlak verir; bu kazayla kamuoyu devletin bir çete anlayışıyla yönetildiğini öğrenmiş olur. Derin devletin arabı ortaya çıkar ve içinden siyaset,emniyet ve mafyadan oluşan üçlü saç ayağı olan çete devlet suçüstü yakalanmış olur.
Çetin Altan’ın öngörüsü de böylece ortaya çıkar.
Adalet Bakanının açtığı davanın akıbeti ne oldu bilmiyorum.
Erdoğan’da tek adamlığa soyunduktan sonra son beş yıldır ”biz bu devleti sokakta bulmadık” diye naralar atmıyor mu? Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacak bu ülkede diyordu,şimdi vatandaşın değil de devletin hukukunu savunuyor.
Hukuk devletinin olmazsa olmazlarını Erdoğan artık tanımıyor..
“Yargı kararlarını ve yargı kurumlarını tanımıyor ve uygulamıyor,hatta gücün yetiyorsa ey yargı gel yık diye çağrıda bulunmadı mı?”
“Kitap bombadan daha tehlikeli demedi mi?”
“Demokrasinin kuvvetler ayrılığının kendilerine ayak bağı olduğunu söylemedi mi”?
“Temel hak ve özgürlüklere çoğunluk üstünden bakıyor,çoğulculuk ve azınlık kavramını tanımıyor.”
“Ruhban okulunu açmıyor.”
“Sayıları 15 ile 20 milyon olarak bilinen Alevilerin ibadet evi olan Cem evlerini tanımıyor.”
“Bireyin özgürlüklerini yok sayıyor”
“Kürtlerin anadilde eğitim talebine karşı çıkıyor.”
“Aykırı fikirde olanları potansiyel suçlu ilan edip bölücülükle suçluyor.”
15 Temmuz darbe girişiminden sonra da Erdoğan’da farklı bir değişiklik yok.
Parlamentoda 6 milyon oy almış üçüncü parti konumundaki HDP’yi dışlaması,Erdoğan demokratik yoldan iktidara geliyor ama demokrat bir devlet adamı gibi siyasette duruş sergilemiyor,hep ayrıştırıcı bir siyaseti izliyor.
Ülkenin iç barışını bozan,demokratikleşmenin önünde engel olan ve iç savaşın yaşandığı Güneydoğuda,çetrefil bir hal alan Kürt sorunu konusunda ise sessizliğini koruyor.
Tabi sadece Erdoğan değil,CHP’de Kürtlere yapılan haksızlıklarda Erdoğan’ın arkasına takılarak ve askerlerle iş tutarak konvoy oluşturuyor.
Kılıçdaroğlu HDP’lilerin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının anayasaya aykırı deyip, arkasından da askerlerden brifing alarak dokunulmazlıkların kaldırılması için evet diyeceğiz demesi gibi!..
Yeni bir anayasa için komisyon kurulacak ama içinde Kürtlerinde yer aldığı,demokrasiden yana olan güçlerin 6 milyon oy verdiği ve desteklediği HDP olmayacak.
Neymiş terör örgütünün meclisteki uzantısıymış.Üç yıl çözüm süreci boyunca görüşürken bu partili milletvekilleri ve parti terör örgütünün uzantısı değil miydi?
Bu nasıl bir demokrasi ve hukuk anlayışı ki,toplumun farklı kesimlerini kucaklayacaksınız?
Evrensel hukuka yabancı olan bir devlet ve toplum sorunlarını çözemez.
Hukuk, elektrik gibidir hem ısıtır hem de soğutur.
Ne kadar güçlü olursanız olun mutlaka bir gün hukuka sığınacaksınız.
Hukuk devre dışı kalırsa darbeler meşru olur.
Yazıyı Çetin Altan’ın teziyle noktalayalım..
”Devlet Çete Olmasın Hukukun Üstüne Otursun.”
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları



































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025