Mehmet TIRAŞ
Hep merak edip izini sürmüşümdür bizim ülke de siyasete ilgi duyan her kişinin milletvekili,belediye başkanı olmak için liderlerinin önünde kılıktan kılığa girip, diz kırarak selam veriyor olmalarını.
Milletvekili maaşı ile asgari ücret karşılaştırması haberi benim merakımı giderirken, milletvekili olan kişilerin Türkiye’de nasıl sınıf atladıklarını da ortaya koyuyordu.
Elimde kağıt, kalem çalışma masamın başında Bilgisayarda internette gazetelerin ve haber sitelerini tararken bir haber karşıma çıktı.
Haber şöyle:Türkiye’de Milletvekili maaşı asgari ücretin 14 katı diye haberini verirken;haberin devamında AB üyesi ülkelerde milletvekillerinin maaşı ile de kıyaslama yapılmış;Fransa’da Milletvekili asgari ücretlinin 3 katı,Hollanda’da 3,Belçika’da 3 İsveç’te 3,İngiltere’de 4,Yunanistan’da 4 katı maaş alırken; Türkiye’de Milletvekili asgari ücretin tam 14 katı maaş alıyor.
AB ülkelerinde asgari ücret Euro olarak ne kadar bir de buna göz atalım.
Almanya’da 1102,Hollanda’da 1430 ,Fransa 1386,Belçika 1216,İspanya 733 Euro iken..
Türkiye’de 337 Euro.
Gelin bizim milletvekilleri asgari ücretin 14 katı maaş alıyorsa, bunu Euro üzerinden kısa bir hesap yapalım:14X337=4.718 Euro yapıyor.Bu Euro rakamını bir de TL’ye çevirelim bir Euro 6 TL(5 Ocak 2018 Tarihli kur üzerinden) olduğuna göre 4.718X 6=28 Bin 308 TL.
Türkiye’deki siyasetçilerin ülkenin AB’ye üye olmasına neden karşı çıktıklarına,milletvekili maaşı ile asgari ücret karşılaştırması her şeyi ortaya koymuyor mu?
Türkiye eğer AB üyesi bir ülke olmuş olsa idi bugün ne siyaset bizde bir rant olacaktı,ne de ülkeyi yöneten siyasetçi ile asgari ücret arasında on dört kat farklı maaş uçurumu.
AB üyesi herhangi bir ülkede siyasete girmeden mal varlığının parmağındaki bir alyansı olduğunu açıklayan; siyasette 20 yıl sonra dolar milyarderi olan bir tane politikacı göremezsiniz.
Türkiye AB üyesi bir ülke olsa idi; toplumun yüzde biri milli gelirin yüzde 54’nü alamadığı gibi,böylesi bir gelir dağılımı uçurumu da olmayacaktı..
Her gün Türkiye’de 5 işçi cinayet ekonomisinden ölmeyecek, 7 işçi de sakat kalarak iş göremez duruma düşmeyecekti..
2018 Yılın da iş kazası altında 1923 işçi cinayet ekonomisi sonucu hayattan koparılmayacaktı.
Türkiye’de yılda iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı, AB üyesi ülkelerde olan iş kazalarının tam 7 katı..
AB ülkelerinde 50 yıldır madenlerde ölümlü iş kazaları olmuyor,bizde ise tam tersi en fazla iş cinayetlerinin olduğu ve hem de toplu ölümler madenlerde oluyor.
Türkiye bir AB ülkesi olsa idi demokrasi ve hukuku kendine göre eğip bükme gibi bir lüksü olamazdı..
Ülkeyi yönetenler AİHM kararları bizi bağlamaz diyemediği gibi, demokrasinin kuvvetler ayrılığı önümüzde ayak bağı diyemeyecekti.
Bunu nereden biliyorsunuz diye duyar gibiyim;AB üyesi olan ülkeler bağımsızlığını Brüksel’e teslim ediyor.
Türkiye’nin bütçesini Bürüksel onayladığı gibi,Türkiye’de hangi parti iktidara gelirse gelsin AB müktesebatına ve kurumlarının kararlarına aykırı bir karar alması şöyle dursun,tanımama gibi bir cesarete bile teşebbüs edemezdi.
Kamu İhale Kanunu(KİH) 237 defa değiştirilemez,kamu ihalelerini iktidarda olanlar kendilerine yakın olanlara ihale veremeyeceği gibi, kendi zenginini ve medyasını türetemezdi.
AB üyesi olan bir ülkede iktidara gelen siyasetçilere sistem zenginlik tanımaz.
AB’nin olmazsa olmazı yönetenlerin denetlenmesi,hesap vermesi ve eşit vatandaşlık hukukudur.
Türkiye’nin AB üyesi olmasını istemeyen sadece siyasetçiler mi; toplumun her kesimi karşı,başta işçi ve memur sendikaları olmak üzere,hatta AB ‘yi emperyalist gören sözde sol partiler bile var.
Erdoğan’ın AB müzakerelerinden uzaklaşıp, Kopenhag kriterlerini Ankara kriterlerine çevirmesi,günden güne daha net ortaya çıkmıyor mu?
Kopenhag kriterleri neydi hatırlatalım:
“Demokrasiyi,hukukun üstünlüğünü,insan haklarını ve azınlık haklarını güvence altına alan kurumların varlığı olmazsa olmazdı,aday ülkeler için.”
Türkiye AB ile müzakereleri sürse idi, Kopenhag siyasi kriterlerinin dışında bir yola sapamaz ve Tek adam sistemine de yönelemezdi.
Türkiye’de milletvekillerinin maaşının asgari ücretin on dört katı olması; sistemin nasıl işlediğini ve siyasetçilerin AB’ye neden karşı olduğunu başlı başına özetlemiyor mu?.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025