Melih ALTINOK
Seçimlerdeki BDP adaylarının “blok” diye anılmasını sağlayan, hareketin dışından gelen isimlerden, kimi “iyi niyetli” dostlarımız çok umutluydu.
O günlerde bizler “Türkiye’de en zor şey BDP’de vekil olmaktır, çünkü iradeniz ipotek altındadır” dediğimizde yemediğimiz zılgıt kalmıyordu.
Görmek için olmasa da el mecbur bekledik ve ne yazık ki gördük.
PKK çizgisinin Kürt ve Türk solunun yanı sıra dünyada meşruiyetinin göreceli olarak tavan yaptığı zamanlarda bile şiddet perspektifini kıyasıya eleştirenlerin elçileri, silah kullanmanın en zor açıklanacağı dönemde mazbatalarını ellerine alır almaz suspus oldular.
İslami duyarlılarıyla tanınanların, PKK’nin Ramazan’da henüz tan ağarmadan işlediği cinayetleri bile alttan aldıklarına şahit olduk.
Kürt sorunu, başörtüsü ya da Ergenekon gibi konularda Türk solu içindeki akıl tutulmasından en az nasibini almış partisinin tüzel kişiliğinin bağlayıcılığından sıyrılanların, BDP’nin radikallerinin yeni aynası olduğunu izledik.
Sırrının “vijdanında” olduğu söylenen ağabeyin ve ortodoks Türk solcularının dönüp dolaşıp dükkânında soluklandığı kürkçünün ise, en fazla yapabileceklerinin göstergesi olan gösterilerini de hafta ortasında hep beraber izledik işte.
Bölgede gencecik canlar patır patır dökülürken, barışseverliklerinin fıtığı attığından olsa gerek eğilmeyi bile akıllarından geçirmeyenlerin, ordu operasyona başlayınca akrobat kesilip ellerini altına sokacak makul bir taş aramaya koyulduklarını duyduk.
Twitter’dan “bekleyin geliyoruz” diye duyurdukları istişarelerinden sonra ortaya çıktıklarında ise, lanet olsun ellerinde yine kauçuk eldivenler vardı.
Buyurdular ki;
“Savaş en kötü bir şeydir!”
“Sonra yeniden dövüşmek üzere her iki taraf da pes değil es desin!”
Ha tabii bir de “Analar ağlamasın!”
Lafı uzatmayalım, bu sade suya tirit sözüm ona barış çağrılarının, bir yenisine daha savrulduğumuz kolektif deliliğe ilaç olmayacağını çocuklar bile anladı artık.
Peki, bırakacağız da dağınık mı kalacak?
Bekleyelim ki BDP’lilerin kafasına taş düşsün de radikal bir tavır mı alsınlar “realitelerinin” dayatmasına.
Ama hükümetin yapabilecekleri var değil mi?
Başbakan, tok yapımcı edasıyla “liberallerin, özgürlükçü solcuların, demokratların kaç masası var ki, filmin içeriğine müdahale ediyorlar” diyenlerin yalanmalarına itibar ediyorsa, ‘2023 Türkler Uzayda’ serisinin mutlu sonla bitmesi umudunu şimdiden unutmalı derim.
Bence tez elden, serinin referandum bölümünün galasında yaptığı konuşmada yüzde elli sekize katkı sağlayan figüranları unutmayıp adlarını tek tek andığı o günleri hatırlamalı.
Bu puslu havanın moral bozan karamsarlığında, barış için “kısa bir arayı” unutmaya razı Türkiyelilerin büyük çoğunluğu.
Başbakan kaldığı yerden devam etmeli. Senaryosunun gişedeki başarısını sağlayan kodları tekrar çekmecesinden çıkartmalı. Referandumun namusunu kurtaran ve son seçimlerde büyük çoğunluğu partisine yönelen Kürtler için, “90’s” partileri düzenlemekten gayrı bir organizasyona imza atmayanların basiretsizliklerine alternatif oluşturacak vizyonu artık çizmeli.
Bu “açılıma devam” iradesini tüm Türkiyeli demokratlar dört gözle bekliyor. Ama demokratikleşme adına tutunulacak bu dala herkesten çok bölgedeki PKK çizgisi dışında kalan milyonlarca Kürt’ün ihtiyacı olduğu kesin.
Hatta 2009 yılında başlatılan Kürt açılımının 2. bölümü gibi bir milattan bahsetmenin belki de tam zamanı.
Ancak ilkinde olduğu gibi projenin başına Beşir Atalayları getirerek aynı hatalarda ısrar etmemek şart. Hükümet içersinde sürece hâkim, bu işi layıkıyla kotaracak, demokrat refleksleriyle tanınan ve Kürt kamuoyunda saygınlığı, güvenilirliği olan isimler mevcut.
“Terör örgütü hata yapar ama devlet terör örgütü gibi davranamaz” diyebilen; “Bir Kürt olarak partim şoven milliyetçiliğe kaysa önce ben karşı çıkarım”ın garantisini veren; BDP’lilere ‘Meclis’e gelin de her şeyi orada konuşalım’ çağırısı yapan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bu isimlerin başında geliyor.
Her kritik dönemde demokrat çıkışlarıyla yüreklerimize su serpen Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ı da unutmamalı tabii ki.
Elbette ki yalnızca AK Parti kadrolarından müteşekkil bir ekiple olmaz. Bağımsız ve tarafsız demokrat Kürt aydınlarının da bu sürece dâhil edilmesi hayati bir zorunluluk.
Zaman zaman Taraf’ın forum sayfalarında konuşan yalnız ama cesur Kürt aydınları bile bu iş için biçilmiş kaftan örneğin.
Umarım hükümet ve Başbakan, PKK’nin artan saldırıları karşısında sonları hüsran olan diğer hükümetler gibi savaş çığlıklarına teslim olup milliyetçilik batağına saplanmaz. Kendisinden medet uman Kürtleri yalnız bırakmaz.
Kimilerinize iddialı gelebilir ama yakın tarihin deneyimleri açıkça gösteriyor ki Kürtleri de kazanmadan hiçbir iktidar barışı, demokrasiyi, kalkınmayı ve istikrarı kazanamaz.
İnanın Sayın Başbakan tabanınız da dâhil olmak üzere Türkiyelilerin büyük çoğunluğu bu sürece dünden hazır.
Kaldı ki bu bir tercih konusu falan da değil. Çözüm, hükümetinizin boynunun borcu; öncelikle de oyunu aldığınız yüz binlerce Kürt’e karşı.
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları











































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019