Roni MARGULIES
Kürt hareketi ile Türkiye devleti bir barış anlaşmasına imza attığı gün memlekete demokrasi filan gelmeyecek.
İmzalanan anlaşma “demokrasi anlaşması” değil, “barış anlaşması” olacağına göre, adı üstünde, memlekete demokrasi değil, barış gelecek.
Somut olarak bakarsak, şunlar gelmiş olacak.
Her şeyden önce, savaşın bitmesiyle Türk ve Kürt gençler artık birbirlerini öldürmeyecek.
İkincisi, en yetersiz ve güdük barış anlaşması bile, Kürt hareketinin taleplerini en az karşılayan anlaşma bile, bazı talepleri karşılamış olacak. Tek taraflı anlaşma olamaz çünkü.
Ve karşılanan her talep Kürt halkının hayatını az veya çok kolaylaştıracak.
Üçüncüsü, Türkiye devleti daha düne kadar tanımadığı, tanıdığı zaman da “dağ Türkü”, “terörist”, “bebek katili” olarak tanımladığı bir halkın varlığını resmen kabullenmiş olacak.
Anayasa’da tek bir kelime değişmese bile, yine de kabullenmiş olacak. Şu anda zaten istese de istemese de kabullenmiş durumda, ama barış anlaşmasının imzalanmasıyla bu kabul resmiyet kazanacak. Olmayan birileriyle bir şey imzalanamaz çünkü.
Böylece Kürt halkı en temel talebini, kimliğinin tanınması talebini, kazanmış olacak.
Ve böylece “Türkiye Türklerindir” safsatası tarihin çöp tenekesindeki yerini alacak.
Dördüncüsü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elindeki en önemli kozlardan biri elinden alınmış olacak. Savaş olduğu sürece, ordu hükümete karşı güçlüdür. Ülkenin bütünlüğünü korumaktadır, millî çıkarları cephede savunmaktadır, hükümetten her istediğini talep edebilir. Ülkenin en önemli ve en vazgeçilemez kurumudur. Savaşın olmadığı yerde ordunun da önemi azalır.
Ne kadar demokrasi?
Bu saydıklarım gerçekleştiğinde, Türkiye ansızın bir demokrasi cennetine dönüşür mü? Dönüşmez.
Türkiye bir demokrasi cennetine dönüşmeden bu saydıklarım gerçekleşebilir mi? Bal gibi gerçekleşir.
Gerçekleşmeleri iyi olur mu?
Çok iyi olur.
Hem savaştan etkilenen insanların hayatları açısından iyi olur, hem de resmî ideolojinin, milliyetçiliğin, ceberutluğun darbe alması açısından iyi olur.
Bunlar kendi başlarına demokrasi anlamına gelmez, ama hepsi “iyi şeyler”.
Hepsi hem “iyi şeyler”, hem de, ayrıca, demokrasi doğrultusunda gelişmeler. Demokrasinin önünü açan gelişmeler.
Bunun böyle olduğunu en iyi kimler anlıyor, biliyor musunuz?
Prof. Dr. Mustafa Kafalı, Prof. Dr. Bican Ercilasun, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Prof. Dr. İskender Öksüz ve Sadi Somuncuoğlu’nun örgütlediği “Türk Milletine Çağrı” bildirisini imzalayan İlber Ortaylı, Alev Alatlı, Hasan Celal Güzel, Emekli Org. Edip Başer, TBMM eski BaşkanıHüsamettin Cindoruk, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, HEPAR Genel Başkanı Osman Pamukoğlu ve DGM eski savcısı Talat Şalk gibileri.
Şöyle diyorlar:
“Anadolu coğrafyasında Selçuklu ile başlayıp Osmanlı ile devam eden Türk Milleti'nin kesintisiz egemenliğini esas alan büyük Atatürk'ün kurduğu millî devlet yapısı ortadan kaldırılamaz.”
Atatürk’ün eteklerine sığınanlar
Telaşlanmakta haklılar.
Ve bu tür insanların telaşlanıyor olması ne kadar güzel bir yere doğru gittiğimizin iyi bir göstergesi.
Güzel bir yere gitmemizi engellemek için yıllardır Atatürk portreleri, heykelleri, bayrakları sürüyorlar önümüze. Vampirlere karşı sarımsak kullanır gibi.
Türk Milletine Çağrı’nın imzacılarından Cemil Karababa çok önemli bir Türk ressamı: 60 metre boyunda, 34 metre eninde, 2160 metrekarelik bir Atatürk resmi yapmış ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne armağan etmiş.
Ünlü bir tatlıcı dükkânında çektiğim baklava resmini ona ithaf ediyorum.
Ne kadar tatlı, değil mi?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Haydi başka gezegene gidelim!
22.03.2023 - Diktatör, komplo ve ölüm
13.03.2023 - “Maşallah şehrin temizliği gayet güzel”
27.02.2023 - Türk erkeği ağlamaz (ben ağlarım)
20.02.2023 - Puslu havayı seven yabancı kurtlar
13.02.2023 - Dört dilde geçinemiyoruz!
6.02.2023 - Yasaklamalı mı, yasaklamamalı mı?
29.01.2023 - İnsan insanın kurdu mudur?
21.01.2023 - Ardahan Umumî Helalar Müstahdemliği ve hukuk
15.01.2023 - Seküler milliyetçilik ve dindar milliyetçilik
15.01.2023
Yazarlar
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Nihat Taştan
Ha Kemalizim ha Apoizim ne fark eder; farklı düşünce ve görüşlere kapalı olan, evrensel insan haklarını tanımayan, tekçi zihniyet adı ne olursa olsun farklı inananlar için pekte bir şey değişmeyecek!!!!