Roni MARGULIES
Hükümete karşı korkunç bir darbe teşebbüsü var. Dünyanın hiçbir demokratik liderinin hayal bile edemeyeceği, en hastalıklı kâbuslarında bile göremeyeceği habis bir uluslararası komplo ve kolları ahtapot gibi her tarafa uzanan yerli bir çete darbe yapmaya çalışıyor. Washington'dan Brüksel'e, oradan Tel Aviv'e uzanan bir kötülük ittifakı, Fethullah Gülen ve cemaatini maşa olarak kullanıyor, Türkiye'nin seçilmiş demokratik hükümetini devirmeye çalışıyor.
Ve hükümet doğal olarak kendisini ve demokrasiyi savunmak için çok çeşitli önlemler alıyor. Bu önlemler, evet, peki, biraz kötü ve pek de demokrasiye sığmayabilir, ama darbe girişiminin korkunçluğu karşısında, elbette hükümetin her yaptığını savunmak zorundayı...
Ama bi dakka, bi dakka ya. One minüt yani!
Şu darbe girişimine biraz bakabilir miyiz? Lütfen. Heyecan yapmadan.
Neyle suçluyoruz Cemaat'i?
1) Hükümetin Bakanları hakkında Cemaatçi savcılar yolsuzluk dosyaları hazırladı ve bu dosyalarınzamanlaması manidar.
2) Cemaat yargıya ve Emniyet'e kendi adamlarını yerleştirdi ve böylece yargıyla Emniyet'i tamamen ele geçirerek bir "paralel devlet" oluşturdu.
3) Cemaat hükümeti devirmeye çalışıyor.
Bu "suçları" tam olarak anlayamıyorum doğrusu.
1) "Dosyaların zamanlaması manidar" suçlaması. Benim anlayabildiğim kadarıyla, bu adamlar savcı. Savcıların işi, suç olduğunu düşündükleri konularda dosya hazırlamak. Bu adamlar da dosya hazırlamış. Burada suç yok. Ama dosyaları manidar bir zamanda açıklamışlar! Türkiye'de hukuk tıkır tıkır işler, her şey dakikası dakikasına zamanında olur da, bu sefer manidar olmuş! Hay Allah!
Yahu, bir hükümet görevlisi çıksın desin ki, "Böyle dosya olmaz" veya "Dosyalar kötü ve yanlış hazırlanmış" veya "Savcının görevi dosya hazırlamak değildir". Yoo, kimse böyle bir şey demiyor. Hatta, "Yolsuzluk yoktur, yapılmamıştır, yapmadık" diyen bile yok. Hükümet sözcüleri ve hükümeti savunanlar için "yolsuzluk" diye bir konu yok. Sadece zamanlama manidarlığı var.
Ceza yasasında "Bir savcının manidar zamanlarda dosya hazırlamasının cezası 6 ila 12 yıl kürek mahkûmluğudur" maddesi varsa, diyecek bir şeyim yok. Ama böyle bir madde yoksa, Cemaatçi savcıların ne suç işlemiş olduğunu anlayamıyorum. Yolsuzluk diye bir suç olduğunu ve işlendiği iddia edilen yolsuzluk suçlarının şu anda soruşturulamıyor olduğunu ise açıkça anlayabiliyorum.
2) "Cemaat yargıyı ve Emniyet'i ele geçirerek 'paralel devlet' oluşturdu" suçlaması. Bu suçlamayla ilgili iki sorunum var. Sorunum, "Cemaat'i oraya zaten siz yerleştirdiniz" değil. Kim yerleştirdiyse yerleştirdi, fark etmez. Birinci sorunum şu: Devlet memurluklarında iş bulmaya çalışmak, bulunca eşini dostunu aynı dairelerde işe almak, akrabalarla arkadaşları kayırmak filan, bildiğim kadarıyla suç değil. Suç olsaydı, herhalde çok binlerce devlet memurunun hapiste olması gerekirdi. İşe alma ve kayırma usulsüz şekilde yapıldığı taktirde suç olur elbet, ama Cemaat'e yöneltilen suçlama yargıya ve Emniyet'e böylesi bir usulsüzlükle girmek değil, sadece girmek. Örneğin, Emniyet'ten tasfiye edilen 2.500 görevli "işe usulsüz şekilde alınmak" suçuyla tasfiye edilmedi, Cemaatçi olmak suçuyla tasfiye edildi. Bildiğim kadarıyla "Cemaatçi olmak" diye bir suç yok. Dolayısıyla, herhangi bir Emniyetçiyi savunmak istemem, ama haksız yere tasfiye edildiler.
İkinci sorunum da şu: "paralel devlet" ne demek be? On binlerce kişinin görevli olduğu Emniyet'e iki üç bin kişi sokunca "paralel" Emniyet mi olur? Yine on binlerce savcı, hakim, katip, çaycı ve odacının çalıştığı yargıya birkaç yüz, birkaç bin kişi sokunca "Cemaatçi yargı" mı olur? Doksan yıllık Kemalist devleti ele geçirmek bu kadar mı kolaymış? Bu kadar mı zayıfmış bu devlet? Bu kadar mı çelimsizmiş doksan yıldır hepimize kan kusturan Kemalist mekanizma? Komik olmayınız lütfen.
3) "Cemaat hükümeti devirmeye çalışıyor" suçlaması. İşte bunu hiç anlayamıyorum. Ee, ne olmuş devirmeye çalışıyorsa? Ben de devirmeye çalışıyorum. Daha güzel, daha adil, daha eşitlikçi bir düzen özleyen herkes bu düzeni değiştirmeye, devirmeye çalışıyor. Ne var bunda? Cemaatçinin de en doğal hakkıdır, benim de, CHP'nin de ve başka herkesin de. Acaba Cemaat'e bu suçlamayı yöneltenler düzeni değiştirmeye çalışmanın suç olmasını mı ister?
"Ama," diyecek hükümeti savunanlar, "seçimle geldi, ancak seçimle gidebilir". Hayır efendim, yok öyle bir şey. Güney Afrika'daki ırkçı beyaz rejim seçimle mi gitti? Mısır'da Mübarek seçimle mi gitti? Dünyada daha bir dizi berbat rejim çok büyük kitlelerin doğrudan eylemiyle gitti, gönderildi.
Cemaat "çok büyük kitlelerin doğrudan eylemi" değil elbet. Ama bugün "ancak seçimle gidebilir" diyenler, yarın büyük kitleler sokaklara dökülürse ne diyecek?
Kaldı ki, büyük kitleler bir yana dursun, kısır burjuva politikasında bile, bir hükümeti devirmeye çalışmak, yolsuzluk yaptığını göstererek bir hükümeti zayıflatmaya çalışmak suç filan değildir.
Kısacası, ben hükümetin ve taraftarlarının Cemaat'i neyle suçladığını anlayamıyorum. Cemaat'in "darbe" yaptığı suçlamasını garip buluyorum. Birkaç haftada temizlendi işte herifler. Yolsuzluk davası bile açamaz hale geldiler. Ne darbesi?
Şu anda yapabildikleri, Suriye sınırında bir iki TIR yakalamaktan ibaret. O kamyonları yakalayanlar da anında tasfiye edilip Vakfıkebir'de tuvalet bekçiliğine atandı. Yarın TIR durduracak güçleri bile kalmayacak. Bu mu darbe?
Öte yandan, demokratik ve seçilmiş hükümetimiz ne yapıyor?
1) Yargıyı tümüyle kendi doğrudan denetimi altına alıyor. Evet, yargının habis ve berbat ve taraflı olduğunu ve yargı sisteminin tümüyle değiştirilmesi gerektiğini elbette biliyoruz. Ama hükümet yargıyı düzeltmiyor; tekrar ediyorum, tümüyle kendi doğrudan denetimi altına alıyor. Bu, hem tehlikeli, hem de, anlayabildiğim kadarıyla, suç.
2) İşlediği suça ortak aradığı için, işlediği suçu İzmir halkıyla Silivri sakinlerine sevimli göstermek için, Ergenekoncuları, darbecileri, Balyozcu ve Kafesçileri serbest bırakma yolunu açmaya hazırlanıyor. İşte bu, Cemaat'in işleyebileceği en vahim suçtan daha vahim bir suç.
Sonuç olarak, Cemaat'in devlet memuriyetlerinden temizlenmesi de, temizlenmemesi de hiç derdim değil. Ama hükümetin "Cemaat darbecilerini temizliyorum" bahanesiyle yaptıklarına karşı çıkmamız gerektiğinden hiç kuşkum yok.
Roni Margulies
http://www.marksist.org/yazarlar/roni-margulies/13824-cemaat-mi-suc-isliyor-hukumet-mi
Yazarlar
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023