Roni MARGULIES
Başbakan'ın ve hükümetin Seferberlik Tetkik Kurulu'yla, Özel Harp Dairesi'yle, JİTEM'le, "faili meçhul" cinayetler işleyen timlerle hiçbir zaman ilkesel bir sorunu olmadı.
Tüm millî ve muhafazakâr Türk gençleri gibi, bütün hükümet üyeleri Türk devletinin kutsallığına, Türk ordusunun kahramanlığına, Türk'ün üstünlüğüne inanır.
Bu konularda Şener Eruygur, Veli Küçük ve İlker Başbuğ'dan farkları yoktur. Biraz daha dindardırlar, Mustafa Kemal'in bazı yaptırımlarını yanlış bulurlar, o kadar.
Önce Refah, sonra da AK Parti iktidara geldiğinde, önce Çevik Bir, sonra da Eruygur, Küçük, Başbuğ filan bu herifleri rahat bıraksaydı, devirmeye çalışmasaydı, Erbakan'ın da Erdoğan'ın da bu heriflerle bir sorunu olmayacaktı.
Generaller, başörtüsü Kemalist devlete karşı bir tehditmiş gibi davranmasaydı, AK Parti'ye "taşralı, bidon kafalı öküzler" gibi davranmasaydı, "ille de içki içeceksiniz, içmezseniz Cumhuriyetçi değilsiniz" diye zırvalamasaydı, hükümetin hiçbir generalle hiçbir sorunu olmayacaktı.
Tüm başbakanlar gibi, Erdoğan da memleketi askerler ve derin askerlerle birlikte babalarının çiftliği gibi yönetmek isterdi. İzin vermediler. "Şeriatçısın, karın başörtülü, kaba sabasın" diye vermediler.
Sanıyor ki Erdoğan, artık verecekler. Birlikte Cemaat'i halledeceğiz, sonra beraberce ülkeyi yöneteceğiz.
Erdoğan'ın Avrupa tarihini iyi bilmediğini tahmin ediyorum. Bilse, şu anekdottan bir ders çıkarır mıydı acaba?
İkinci Dünya Savaşı'ndan önce Almanya, Çekoslovakya'nın bir bölgesini istila eder. Savaşın geliyor olduğu bellidir. Çekoslovakya işgaliyle İngiltere ile Fransa'nın önüne keskin bir ikilem konmuş olur: Ya Almanya'yı engelleyecekler, işgale karşı çıkacaklar ve Çekoslovakya'yı savunacaklardır. Ya da alttan alacaklar, savaş çıkmaması için Çekoslovakya'yı feda edip Almanya'nın yaptıklarına göz yumacaklardır.
İkincisini seçerler ve 1938 Münih Anlaşması imzalanır.
İngiltere Başbakanı Neville Chamberlain Münih'ten Londra'ya döndüğünde, Anlaşma'yı imzalayarak savaş tehlikesini bertaraf ettiklerini, "Zamanımızda barış" sağladıklarını savunur.
Winston Churchill'in cevabı tarihe geçmiştir:
"Savaş ile onursuzluk arasında seçim yapmanız gerekti. Onursuzluğu seçtiniz ve sonuç yine savaş olacak."
Ve Churchill haklı çıkar tabii.
Bunları bilmediği için, Erdoğan karanlık bir hücrede otururken şu sonucu çıkaramayacak: "Bir seçim yapmam gerekti. Yolsuzluklarımın Cemaat tarafından ortaya çıkarılması sonucu devrilmek ya da Ergenekoncuları serbest bırakıp müttefik kazanmak. Ergenekoncuları bırakmayı seçtim ve sonuç yine devrilmek oldu."
Churchill şöyle demiş:
"Düşmanına ödün verip yatıştırmayı seçenler, bir timsahı besleyip en son kendisini yiyeceğini umanlara benzer."
Chamberlain hakkında demiş. Erdoğan'ı tanımıyormuş çünkü.
Roni Margulies
(İlk olarak Sosyalist İşçi'de yayımlanmıştır.)
http://marksist.org/yazarlar/roni-margulies/14301-timsahlari-beslemek
Yazarlar
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023