Roni MARGULIES
Din ve İnsan Hakları Çalıştayı’nın “Barış Hakkı” konulu konferansına katılmak için geçen hafta Konya’daydım. Her azınlıktan bir kişi olsun diye düşünülüp “Yahudi kontenjanından” davet edildiğim yerlere genellikle gitmem, “Siz dindarsınız, Yahudiliği benden iyi bilirsiniz” deyip savuştururum. Ama Konya’ya epeydir gitmemiştim, daveti kabul ettim. Konuşmacı veya dinleyici olarak davetli olan yaklaşık yüz kişinin arasında akademisyenlerin yanı sıra epeyce din adamı, müftü, müderris de vardı.
Bana verilen konunun başlığını duymazdan gelip “Yahudi olarak davet edildiğime göre, ben size Cumhuriyet Türkiye’sinde Türk ve Müslüman ve Sünni olmayan azınlıkların ‘barış veya huzur hakkı’ filan olmadığını, sadece korku içinde sessizce yaşama hakları olduğunu anlatayım” dedim, anlattım.
Ulu Önder Atatürk’ün “Devletin Hıristiyan ve Yahudilere karşı tedbirli davranma ihtiyacı ancak bunlar mukadderat ve talihlerini Türk milletine arzularıyla rapt ettikten sonra ortadan kalkacaktır” sözünden başlayıp günümüzün “Afedersiniz Ermeni” sözüyle bitirdim, arada da hiç ayrıntısına girmeden, Rumların mübadeleyle gönderilmesinden, 1934 Trakya olaylarından, Varlık Vergisi’nden, 6-7 Eylül olaylarından, 1964’te İstanbullu Rumların bir gecede sınırdışı edilmesinden söz ettim.
Böylesi bir tarihi yaşayan, toplumsal belleklerine böylesi olaylar kazınmış olan insan topluluklarının “Ya yine olursa!” korkusundan hiç kurtulamayacaklarını, tüm bu tarihle yüzleşilmeden “barış hakkı” gibi bir şeyin söz konusu olamayacağını, ırkçılığın devam edeceğini anlattım.
Bana soru soranlar arasında, hacı mıdır, hoca mı, her neyse, bir adam vardı. Önce Yahudilerin bütün dünyayı kendilerine hizmetkâr etmeye çalıştığını anlattı, ardından Yahudilerin (Siyonistlerin değil, tüm Yahudilerin) Filistinlileri öldürdüklerini anlattı, sonra “Siz bu konularda ne düşünüyorsunuz?” dedi!
Hacıya hocaya hakaret etmek adetim olmadığı için, cevap vermeyi reddettim.
Yahudilerin amacı herkesi kendilerine hizmetkâr etmekse, her Yahudi Filistinli öldürme çabası içindeyse, bundan ancak tek bir sonuç çıkarılabilir: Yahudi’nin katli vaciptir, her Yahudi her görüldüğü yerde derhal katledilmelidir. Bütün dünyanın hizmetkâr olmasına, bütün Filistinlilerin öldürülmesine göz yumulamaz elbet.
Bu düşüncelere sahip insanların bulunduğu (ve çok bulunduğu) bir memlekette Yahudilerin nasıl bir “barış hakkı” olabilir?
Devletin bir Vali’sinin İsrail ordusunu cezalandırmak için kendi Yahudi vatandaşlarından intikam almaya çalıştığı bir memlekette, İsrail devletinin politikaları nedeniyle Edirne’deki bir sinagogu ibadete açmayı reddeden Valilerin bulunduğu bir memlekette, barış hakkı bir yana dursun, azınlıkların yaşama hakkı olduğu bile kuşkuludur.
http://marksist.org/korku-icinde-yasama-hakki-roni-margulies.html
Yazarlar
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKimmiş bakalım devlete saldıran? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasPara vermeden diploma alanlarımız da bunlar 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBüyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHayır, bu Türklük Sözleşmesi değil! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSistem çürümüş ki nasıl çürümüş 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.03.2023
13.03.2023
27.02.2023
20.02.2023
13.02.2023
6.02.2023
29.01.2023
21.01.2023
15.01.2023
15.01.2023