Sinan ÇİFTYÜREK
Irak seçimlerinde katılım oranı genelde düşük oldu, yüzde 44.52 civarında. Kürdistan ise bu oran ortalama yüzde 60 civarında yani biraz yüksek. Aslında tam tersi olmalıydı; Irak genel seçimleri olmasına rağmen katılım Irak’ta düşük, Kürdistan’da ise biraz yüksek olmasının esas nedeni, Kürdistan’da güvenliğin olmasıdır.
Kürdistan özelinde ise hile iddiaları var. Altı Kürt partisi -Değişim Hareketi (Goran), İslami Toplum Hareketi (Komel), İslami Birlik Partisi (Yekgirtu) ile Adalet ve Demokrasi Koalisyonu, Komünist Parti ve İslami Hareket (Bızotnewe)- “Süleymaniye ve çevresinde Kürdistan Yurtseverler Birliği’nin (KYB) seçimlere hile karıştırdığını” bildirerek yeniden sayım hatta seçimlerin yenilenmesini istediler.
Irak Mayıs 2018 genel seçimlerinin halen resmi sonuçları açıklanmadı, kimin birinci ya da ikinci olduğuna ilişkin değişken veriler sunuluyor. Bunu da dikkate alarak doğurduğu ya da doğuracağı sonuçları ilk elden şöyle özetleyebiliriz:
I - Öncelikle şunu belirtmek gerekiyor; Kerkük ve bazı ilçeler, Irak ordusu ile Haşdi Şabi işgali altındayken; Irak rejimi, Saddam rejimini aratmayan tutumla Kürdistan halklarının 25 Eylül bağımsızlık referandumunda ortaya koydukları bağımsızlık iradesini tanımazken; hatta 2005 beri Irak federal anayasasının hükmü olan 140. Maddenin gereklerini yerine getirmezken….Kürtlerin seçime katılmalarını doğru bulmamıştık, bulmuyoruz da. Kürdistan partilerinin, Irak seçimlerine katılmanın ön koşulu; Peşmergenin işgal altındaki Kerkük ile ilçelere geri dönmesi yani Irak işgalinin son bulması ve BM gözetiminde belirlenmiş bir tarihte 140. Maddenin uygulanmasının kabulü olmalıydı. Kabul edilmiyorsa boykot edilmeliydi. Dolayısıyla PDK’nin 16 Ekim işgali nedeniyle Kerkük’te seçimleri boykot etmesi doğru ama eksik doğrudur. İşgal nedeniyle boykot ediliyorsa bu genelleştirilerek Kerkük ile sınırlı tutulmamalıydı.
Olmadı ve olmadığı gibi seçimlere de bölünmüş olarak katıldılar. Yani Kürtlerin tam da ulusal birlik halinde seçimleri boykot etmeleri gerekirken boykot bir yana geçmiş seçimlerden farklı olarak bu kez bölünmüş listeler olarak seçime katıldılar. Bu durum Kürt siyasetinin etkisini sınırlandırdı. Ve beterin beteri ise işgalci Abadi’nin Nesr ittifakının Süleymaniye’de seçimlere katılma cesaretini gösterebilmesinin üzerinde Kürt siyaseti düşünmelidir
II – Resmi olmayan sonuçlara göre Irak 2018 Mayıs seçim sonuçları şunu gösteriyor; seçimlerin Kürdistan boyutunda PDK açık ara önde gidiyor. Bu şu demektir; Kürdistan halkı 25 Eylül bağımsızlık referandumunun kararlı savunucusu PDK’yi ödüllendirdi, dolayısıyla halk bugün de bağımsızlık yöneliminin arkasında durdu, bağımsızlığa karşı çıkan ya da kararsız duran Goran ve Komel benzeri partilere ise güç kaybettirdi!
Hewlêr’de bağımsızlık siyaseti Kürdistan halklarından karşılık bulurken, Bağdat’ta ise kimin önde gittiğine ilişkin hali hazırda resmi sonuçlar olmadığından sıralama değişse de genelde şu görüldü; elinde Kerkük ve diğer Kürdistan kentlerini işgal yani şovenizm bayrağını Arap milliyetçi sokağında sallayarak destek isteyenlerin seçimlerde güçlü çıktığı görülmektedir. İster Abadi’nin Nasr İttifakı, ister İran’ın arkasında durduğu Şii Milis gücü kadrolarının yönetiminde yer aldığı Fetih İttifakı, ister Muqteda el Sadr’ın Sairun İttifakı
birinci veya ikinci olsun sonuç aynıdır: Araplar şoven milliyetçiliği ödüllendirdiler diye okumak lazım.
Bu sonuçlar şunu gösterir;
Demek ki, Hewlêr ile Bağdat’ın ayrışması zaman-koşul meselesidir. Kürdistan’da yurtseverlik, Irak’ta şoven milliyetçi siyaseti belirliyor. Nasıl ki 25 Eylül bağımsızlık referandumu sürecindeki tutumu nedeniyle Kürdistan’da PDK halk tarafından ödüllendirildiyse; Irak’ta ise 16 Ekim Kerkük ve tartışmalı bölgelerin işgali nedeniyle, Fetih İttifakı ve İbadi’nin Nesr İttifakı’nın Arap milliyetçiliğince ödüllendirileceği belliydi öyle de oldu!
Bu seçimlerde merak edilen bir nokta da şuydu; Irak halkı Şii kimliğini önde tutmayı sürdürecek olan siyasete mi yoksa Arap kimliğini öne çıkaracak yani İran ile mesafeli Arap Birliği’ne yakınlaşan siyasete mi destek verecekti? Resmi olmayan sonuçlar Arap kimliğine dönüş siyasetine desteğin öne çıktığı yönündedir. Muqteda Sadr’ın Sairun İttifakının ya da Abadi’nin Nasr İttifakının birinci olması Arap kimliğine dönüşün, Fetih İttifakının birinci olması ise Şii kimliğinin öne çıkarılmasına destek olarak yorumlanacak.
Demek ki, Irak sadece Kürdistan meselesi nedeniyle değil, Arap halkının farklı inançları yani mezhebi olarak da ayrışmış durumda.
III - Daha önce farklı nedenlerle Kürdistan’da partilere göre Peşmerge ordusunun aşılarak partiler üstü ulusal ordunun kurulması gerektiğini sıkça dile getirmiş ve PDK ile YNK’yi eleştirmiştik. Şimdi bu son 12 Mayıs Irak seçimlerinde Süleymaniye ve Halepçe’de yaşananlar ve bazı partilerin genel merkez binaları ile TV kanallarına yönelik silahlı saldırı iddiaları bir kez daha gösterdi ki elinde silah olan parti ile silah olmayan parti seçimde eşit ve demokratik yarışı sürdüremez.
Sonuç olarak, seçimlerin ardından yeni sorunlar Irak iktidarının gündemine gelecek. Başta Kürdistan meselesi özellikle de 140 maddenin artık pratiğe geçirilmesini Kürtler gündeme getirecektir. Diğer taraftan Irak rejimi, İran’a mı yoksa Arap kimliğine mi dönecek? Bu sorunun yanıtı iç siyaseti gerecektir. 15.Mayıs 2018 [email protected]
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTSayıştay'ın Düzce karnesi.. 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZDemokrasinin hasta kökleri: Osmanlı’dan günümüze tekerrür eden otoriterlik 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUCHP kendisini iktidara hazırlıyor, ama… 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECHP’nin iktidara yürüdüğü yolun taşlarını kim döşüyor? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP: Doktrin’den kitleye 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKBaşkanlık sistemi CHP’yi çözüme zorluyor 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUHaksızlık mı dediniz? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENCHP’deki coşkuya iktidarın katkısı 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezBüyüme Buysa Niçin Şikâyet Ediyorlar? 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanOrta gelir tuzağı: 17 yıldır aklı başında herkes aynı çözümü öneriyorken… 2.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURBüyük ülkenin, küçük insanları… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanOrtodoks solu ve merdiven altı İslamcılığı aşamazsak… 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇNifak ve münafık 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKürt olmak 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞReel politika, pragmatizm, ilkesizlik, oportünizm batağında AKP 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALTers köşe... 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciSadece orta sınıf ezilmedi, akıl ve bilim de ezildi 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÖzgür Özel’in ve CHP’nin siyasi portföyü 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞZEHİRLENMELER “GIDA TERÖR” DEĞL Mİ? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÇözüm için ilk adım ne zaman atılacak? 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİznik’e gelen Papa değil Haçlı Ordusu sanki 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRDevletin “büyük bir gizlilik” içerisinde gerçekleştirdiği İmralı Ziyareti! 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Özgürlük Yasaları Çıkarılmalı"; Mücadele ve Sahiplenme Birlikte Yürür... 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP nereye? 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBorçları SDG mi ödeyecek? 28.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.06.2019
7.02.2019
18.03.2019
4.02.2019
28.01.2019
9.02.2019
7.01.2018
26.10.2018
28.09.2018