Ümit KARDAŞ
Bir uygulamayı suyunu çıkarıncaya kadar kullanıp, endazeyi kaçırmak bizim tarihsel hasletimiz. Bir kurumu değişen ihtiyaçlara ve gelişmelere göre reforma tabi tutmak yerine, geçici, adaleti zedeleyici, sürekli beklenti, gerilim ve kaygı yaratan bir uygulama sarmalına girmek zihniyetimizin bir yansıması. Enver Paşa’nın her sıkışıklıkta “yok kanun, yap kanun” dediği gibi, her sıkışmada “yok bedelli, yap bedelli” tarihsel bir tevarüs.
Yan yana getirildiğinde iki kelime şu anlama geliyor. Bir tarafta her yurttaşa eşit şekilde uygulanması gereken bir yükümlülük, bir zorunluluk var. Ama çeşitli nedenlerle bu zorunluluğu yerine getirmemiş, bir şekilde hayatını kurup para kazanmaya başlamış yurttaşların bir kısmı bu zorunluluktan para karşılığı kurtuluyor. Parası olmayan bir kısım gencin aileleri ise bankalardan kredi çekerek borç yükünün altına giriyor. Bunu hiç yapamayacak olanlar da eşit yurttaşlar olarak zorunluluk altına giriyor. Üstelik bedelli askerlik seçeneğini getirirken, hiçbir ahlaki ve vicdani kaygı duymadan vicdani ret hakkını tanımamakta, insanları sivil ölüme mahkûm etmede beis görmüyorsunuz.
Bedelli askerlik ancak ordu profesyonelliğe geçerken, mevcudu sabitlemek ve yumuşak bir geçişi sağlamak için bir defa, bilemediniz iki defa uygulanabilir.1987’den bu yana beşinci uygulama yapılıyor. Devleti yönetenler bu uygulamayı politik ve ekonomik çıkar temelinde gayriahlâkî ve adaletsiz bir zemine oturttular.
ABD, Birleşik Krallık, Hollanda, İtalya, Polonya, İzlanda, Sırbistan, Hırvatistan, İrlanda,Belçika, Fransa, Lüksemburg, Slovenya, Slovakya, İspanya, Portekiz, Çek Cumhuriyeti,Macaristan, Bulgaristan, Romanya ve Malta profesyonel orduya sahipler.
Almanyave Meksika’da ordu zorunlu askere alınmışlar ile seçilmiş maaşlı gönüllülerden oluşur. Almanya’da Savunma Bakanlığı, zorunlu askerliğe son verilmesinin ve ordu mevcudunun 250.000’den 163.000’e indirilmesinin uygulamasına başlamış durumda.
Bir ordu içinde zorunlu askere alınan insan sayısı mevcudun yüzde 60- 70’ini buluyorsa bu ordulara kitle orduları (mass army) denmekte. İran, Mısır, İsrail, Cezayir, Ermenistan,Kuzey Kore kitle ordusuna sahip ülkeler. Türkiye’de bu oran yüzde 60’aştığından Türk ordusu da bir kitle ordusu sayılır. (261.632 profesyonel + 458.368 erbaş ve er = 720.000)Profesyonel orduya sahip Birleşik Krallık (175.690) ordusu sözkonusu mevcutla dış güvenliği sağlamakta. Oysa Türk ordusunun profesyonel mevcudu (261.632) sayı olarak zorunlu askere gerek kalmayacak yeterlilikte. Buradaki sorunun teknolojik gelişmenin, hareket kabiliyetinin yetersiz oluşundan ve yükümlülüğe tabi askerlerin profesyonel kadrolar açısından verimsizlik kaynağı oluşturmasından kaynaklandığı söylenebilir.
Zorunlu askerlik modelinde; yurttaşların askerî eğitim ve yeterlilikleri temelinde ortaya çıkan kurumsal etkinlik sorunları yaşanmakta. Ayrıca yükümlülerin uzun süre silâh altında tutulması nedeniyle oluşan bireysel ve ailevi mağduriyetler, demokrasi ve kişisel hak arama mekanizmalarının fazla gelişmediği ülke ordularında karşılaşılan hak ihlalleri, pek çok kadroda ihtiyaçtan daha fazla ve verimsiz görevlendirmeyi gerektirmesi, kısa eğitim dönemi, tecrübe eksikliği, yüksek işgücü devir oranı ve motivasyon eksikliğinin zorunlu askerleri profesyonellere göre daha düşük hizmet verimliliğine götürmesi gibi sorunlar ortaya çıkmakta.
Ordu bir daha bedelli askerliğe ihtiyaç duyulmayacak şekilde zorunlu askerliğe dayanmayan, şeffaf yeni bir örgütlenme yapısı ve zihniyet değişikliği sağlayacak şekilde eğitim ve teknoloji alanlarında reforma tabi tutulmalı.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025