Yıldıray OĞUR
Astroloji ilmi uzun yüzyıllar boyunca hem itibarlı hem korkulan bir ilim oldu. Kaderi bilme iddiası büyük bir iddiaydı. Özellikle tek tanrılı dinler için göklere bakarak insanların kaderini görmek pek hoş karşılanmayan ama tümden de reddedilemeyen iddialı bir işti.
O yüzden astrologlar bazen saraylarda kralların, sultanların danışmanları olarak el üstünde tutuldular, bazen de sınırı aştıklarında ya da hoşa gitmeyecek kehanetlerde bulunduklarında cezasını çektiler.
13’üncü yüzyılda yaşamış İtalyan astroloh Cecco d’Ascoli, 1327’de Roma Katolik Kilisesi tarafından Engizisyon mahkemesine çıkarıldı. Kilise, astrolojinin kaderi belirlediği fikrini reddediyor ve bu tür öğretileri sapkınlık olarak görüyordu. Cecco, astrolojik öğretileri nedeniyle yakılarak idam edildi.
16’ıncı yüzyılda yaşamış meşhur Fransız kahin Nostradamus, daha dikkatli bir dille ve şifrelerle kehanetlerde bulunup, bu kötü akıbetten kendi kaderini korumayı başardı.
Galileo Galilei, sadece astronomiyle ilgilenmiyordu, astrolojiyle de ilgileniyordu.
Ama 1633’te Engizisyon onu kaderi bilmekten değil, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü söylemekten ev hapsine mahkum etmişti
Kraliçe I. Elizabeth’in danışmanı olan astrolog John Dee de zaman zaman büyücülükle suçlanmıştı.
Bruno’nun Engizisyon tarafından sapkınlıkla suçlandığı davada astrolojiye ilgisi de konu olmuştu.
Ama astronomi bilimi ilerleyince, insanlık astrolojiyi o kadar da ciddiye almamaya başladı. Astrologlar tehlikeli, sapkın değil, eğlenceli görülmeye başlandı.
Yakın tarihte mahkemede yargılanmış son astrolog Amerikalı Evangeline Adams’tı. Adams, gök haritasını çıkardığı bir otel sahibine yakında bir felaketle karşılaşacağını söylemiş, oteli ertesi gün yanınca Adams haklı bir şöhrete kavuşmuştu.
1914 yılında New York’ta “falcılık yaparak halkı kandırmak” suçlamasıyla mahkemeye çıkarıldı. Ancak mahkemedeki yargıcın oğlunun yıldız haritasını çıkarıp onu etkileyince suçsuz bulundu.
İsviçreli astrolog Karl Ernst Krafft ise, Adolf Hitler’e yönelik bir suikast girişimini astrolojik hesaplamalarla önceden tahmin ettiği iddiası üzerine Nazi rejimi tarafından işe alınmış ama 1941’de Naziler astrolojiye ve okült bilimlere karşı sert önlemler almaya başladığında sahte kehanetleri yüzünden tutuklanmış, 1945 yılında bir toplama kampında hayatını kaybetmişti.
Sovyetler Birliği ve bazı Doğu Bloku ülkelerinde de astroloji “burjuva sahte bilimi” olarak görülüyordu. Bu nedenle, astrolojiyle uğraşanlar “sahtekarlık” veya “karşı-devrimci propaganda” yapmakla suçlanarak yargılanabiliyordu. 1950’lerde ve 60’larda bazı astrologlar gözaltına alındı veya sürgüne gönderildi ancak doğrudan astroloji nedeniyle değil, genellikle “sahtekarlık” veya “burjuva propagandası” suçlamalarıyla cezalandırıldılar.
Sonra astrologlar gazetelerin iç sayfalarında yerlerini aldılar. Küçük paralarla yıldız falına baktıranlar, merkur rötordaysa dışarıya adım atmayanların ilgi odağı olmaya devam ettiler.
Engizasyon mahkemelerinden sonra astrologları ciddiye alan son mahkemeler ise Türkiye’deki mahkemeler oldu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye hakaret ettiği ileri sürülen astrolog Hilal Saraç tutuklandı.
Astrolojiyle muhalifliği birlikte yürüttüğü anlaşılan Saraç’ı hapse götüren iki tweeti oldu: “Bence Devlet Bahçeli akciğerlerine baktırsın. Ben de ülkenin en iyi medikal astroloğuysam ki öyleyim, kendisinin çok ciddi akciğer sorunu ve nefes darlığı var. Çok büyük sağlık sorunları var. Saklarsanız saklayın aman, ben var diyorsam vardır.”
“Valla seçimi görmez. Seçim de erken olacak zaten. Neyse kim olduğunu yazaca kadar cesur değilim ama siz anlayacak kadar zekisiniz bence.”
Bunlar astrolojik gözlemlerden çok kötücül siyasi temennilere benziyor.
Zaten Saraç, sık sık da küresine bakıp iç savaş geliyor diye yazmış.
Ama anlaşılan yıldız falında çok başarılı değil.
İyi bir astrolog olsaydı, attığı tweetler yüzünden başına gelecekleri de önceden bilebilirdi.
Belki de yıldız haritaları bile Türkiye konusunda mavi ekran veriyorlar.
Bir astroloğun ciddiye alınıp tutuklandığı bir ülkenin vatandaşları olarak tek dileğimiz bunun Merkür rötarından kaynaklanan bir dönemsel durum olması olabilir zaten.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUOtoriterliğe dair bir hukuk manifestosu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Enflasyon düşüyor, müsterih olun’ 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUNe de çabuk unutuluyor… Hatırlatıyorum… 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet, nasıl “devletimiz” olur? 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANDavalar, mahkemeler ve siyasi dizayn 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluTonlarca hurdanın akıbeti belirsiz, ihaleler tartışmalı, işlem yok: Karayolları kimleri zengin ediyo 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.06.2025
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025