Yıldıray OĞUR
Yine gazetecilik için yollara düşen Hasan Cemal’e anlatılan KCK davasından 10 aydır tutuklu olan hikâyenin peşine düşen muhabirimiz Burhan Ekinci’nin bulduğu fotoğraflarda onlarca genç kadının arasında bir erkek Agreş... O fotoğrafı gören herkesin aklına Tunç Başaran’ın ilk adamakıllı 12 Eylül eleştirisi olan filmi Uçurtmayı Vurmasınlar’da bir koğuş dolusu kadının arasında yaşayan küçük Barış’ın hali gelmiştir. Hani altına işeyince donundaki Mickey Mouse resmini gösterip “Ben yapmadım miki yaptı” diyen Barış. Barış’tan biraz daha küçük iki yaşında Agreş... Kısa hayatının yarısını cezaevinde geçirmiş. Annesi Eylem, 10 aydır KCK davasından tutuklu BDP’li bir belediye meclis üyesi. Babası oturdukları Van Başkale’ye Antalya’dan zorunlu hizmetle gelmiş, çok sevmiş, evlenip yerleşmiş bir doktor. Çocuklarının adı çok kültürlü bu aşkın simgesi: Agreş İlkcan. 24 Aralık 2009’da Van’da giden Eylem Hanım o sırada yanında olan oğlu Agreş ile birlikte gözaltına alınmış. İddiaların dayandığı telefon tape’lerinde eylemler birbirine karışmış. Suçlama herhalde diğer KCK tutukluları gibi ülkeyi bölmek, terör örgütüne yardım, yataklık. Yani 1 kasımda ilk kez hâkim karşısına çıkacak Eylem Hanım, aslında sadece ülkeyi bölmeye azmetmekten değil, Agreş İlkcan’ı ve bu ülkede ortak yaşam ideali üzerine kurulmuş ailesini bölmeye teşebbüsten de yargılanmalı... Onun bütün geleceğini üzerine kurduğu, çocuğuna iki dilde ad verdiği bu ülkeyi bölmek, yıkmak istediğini iddia eden savcının işi epey zor. 18 ekim günü Diyarbakır’da başlayacak KCK ana davasında da suçları Eylem Hanım’ınkine yakın olan 151 kişi mahkeme karşısına çıkacak. Tutuklu yargılanan 1500 kişinin arasında dokuz da arkasında onbinlerce oy olan belediye başkanı var. KCK operasyonuyla keşfedilen aslında BDP’lilerin PKK bağlantısı. İnsanın günaydın diyesi geliyor. BDP’liler PKK ile ilişkili ha? Duy da inanma. Ee insanın sorası geliyor. Sadece 1500 kişiler mi? Daha birkaç yıl önce iki milyona yakın kişi kendi adları ve imzalarıyla “Öcalan benim irademdir” diye imza verdi. PKK’lığın açık, net, altında ıslak imza olan belgesi. Peki, bu iki milyon kişi neden hâlâ ellerini kollarını sallayarak dışarıda geziyor? Peki ya başbakanlarla, bakanlarla, cumhurbaşkanlarıyla görüşen Ahmet Türk, Aysel Tuğluk, Selahattin Demirtaş? Bu isimler DTP’nin kapatılmasından sonra Öcalan’ın Meclis’e dönün çağrısıyla ayrıldıklarını açıkladıkları Meclis’e dönemedi mi? Öcalan PKK’nın lideri değil mi? Bundan daha net, kameralar önünde gerçekleşen örgütten talimat alma durumu var mı? Peki onlar neden dışarıdalar? Demek ki hayat hukukun her zaman içine sığmıyormuş. Hukuk sosyolojik gerçeklere uymayabiliyormuş. Hukuk her zaman rasyonel ve tutarlı davranmıyormuş. İki milyon kişiyi, Öcalan resimleriyle gösteri yapan milyonlarca insanı içeri tıkmanın bir faydası olmadığını, Kürt siyasetinin ünlü yüzlerini PKK ile bağlantıları nedeniyle içeri atmanın “faydasız” olduğu gibi politik mantık yürütmeleri de yapıyormuş hukuk. İşte 18 ekim’deki duruşmada onlardan istiyoruz yine. Silahla, bombayla bağlantılı olanlar dışında örgüt bağlantısı nedeniyle aylardır içerde olan Kürt siyasetçilerin davasına mesela Balyoz soruşturmasında “toplum hazır değil” denerek 102 askerin tutuklama kararını kaldırtan mahkeme bakabilir. Hukuk insanlar ölmesin, mutlu mesut yaşasın diye var. Barış mevcut hukuki düzene sığmazsa hukuk barışa sığmaya çalışır. Olmazsa mahkemede yapılacak en iyi savunma “Ben yapmadım miki yaptı” demek olur... [email protected]
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025