Abdulmenaf KIRAN
Türkiye’de son 10 yıldan beri işsizlik artıyor. Özellikle genç nüfus arasında tavan yapmaya başladı. Fakülte mezunu gençler arasında, hiçbir zaman bu kadar yüksek işsizlik görülmemiştir. Hemen hemen çalışabilecek yaştakilerin dörtte biri işsizdir. Bu oran AB ülkeleri arasında ortalama % 8 civarındadır. Amerika’da %4 civarında. Gelişmiş ülkelerde ortalama %3,5-4 civarında seyrederken, Türkiye’de işsizlik oranı gelişmiş ülkelerin 3-4 katı oranındadır.
Özellikle çalışan işçilerin üçte biri asgari ücretle çalışıyor. Hatta son zamanlarda resmiyette Asgari Ücretle, fakat fiili olarak asgari ücretin yarısıyla çalışanlar da azımsanmayacak sayıdadır. İstihdam açığı oluşunca, insanlar karın tokluğuna bile çalışıyor. Keza kamuda sözleşmeli ve kısmı sözleşmeli olarak istihdam edilenler de gün gittikçe artıyor.
Suriye iç savaşının başladığı 2011 yılından bu yana yaklaşık 5 milyon Suriyeli göçmen Türkiye işsizlerine ilave oldu. Artık evine ekmek götüremeyenler gün gittikçe artıyor.
Anayasanın 2. Maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti “….sosyal bir hukuk devletidir.” Sosyal devlette her vatandaşın meşru ve makul geçimi devlet güvencesi altındadır. Devlet, istihdamı geliştirerek adaletli bir gelir dağılımını, sağlamak durumundadır.
Yine Anayasanın 60. maddesine göre “ Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. “ Oysa bu ülkede halen milyonlarca insan sosyal güvenlik şemsiyesi altında değildir.
Hükumetler Anayasanın 65. maddesindeki “Devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.” şeklindeki düzenlemeye sığınarak sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmiyor.
Hükumetler tercihlerinde sosyal devlet gereklerini arka sıralara atınca, doğal olarak kaynak yetersizliklerini bahane ederek, sosyal devlet olmanın gereklerini yerine getirmiyor.
13 Marttan beri Türkiye’de Corona Virüs vak'aları görünmeye başlandı. Hükumet herkese evde kalın çağrısında bulundu. Amerika ve Avrupa ülkelerinde evde kalan her vatandaşın hemen hemen tüm ihtiyaçları devlet tarafından karşılanıyor. Alman hükumeti vatandaşına diyor ki “ Canınıza zarar gelmesin, her türlü mali kaybınızı karşılarız.” Amerika evde kalan her bir vatandaşına bin dolar para vereceğini söylüyor. Bunun yanında ticari, sınai ve serbest meslek erbabının gelir kayıplarını karşılayacaklarını söylüyorlar.
Türkiye’de çok cılız bir ekonomik destek programı açıklandı. Açıklanan pakette, işsizlere, işini bu dönem kaybedenlere ve serbest meslek erbabına hiçbir doğrudan ekonomik katkı sunulmuyor. Hatta bu karantina nedeniyle işini yitirenlerin hiçbir kaybı karşılanmıyor. Okullar kapandı. Okullarda ders ücreti karşılığında sözleşmeli çalışan binlerce öğretmene tek kuruş yardım yapılmıyor.
Yirmi dört saat boyunca insanların evden çıkmamaları televizyonlarda tavsiye ediliyor. Corona virüs salgınının tehlikeleri, bulaşma hızı ve korunma yolları anlatılıyor. Fakat Toplumun neredeyse yarısına yakını, açlık sınırları altında gelire sahip olduğu için, ekmek ile yaşam arasında tercih yapmak zorunda kalıyor. Çoğu insan evde aç kalmaktansa, bir iş bulma umuduyla, bile bile hastalık riskini alarak, sokağa çıkıyor. İnsanlar aç kalmaktansa, değim yerindeyse ölümü seçiyor. Türkiye’de sosyal politika can çekişiyor.
Vakti zamanında bu ülkenin kaynakları boş yere heba edildi. Güvenlik ve savunma için milyarlarca dolar para harcandı. İstihdam ve üretim artırıcı yatırımlara yeterli kaynak ayrılmadı. Bugün görünmez küçüklükteki bir virüs hem toplum sağlığını hem de ulusal güvenliği tehdit ediyor. Hükumet hiçbir geliri olmayan veya yeterli geliri olmayan vatandaşın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirleri devreye koymak zorundadır. Aksi halde, salgın hastalığın açtığı yaradan daha büyüğünü açlık yaratacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017
26.10.2017