Abdulmenaf KIRAN
Demokrasi en kısa, Halkın kendi kendini yönetmesi olarak tanımlanıyor. Kökeni eski yunan şehir demokrasilerine gider. Antik Çağ Atina demokrasisinde halk doğrudan kendini yönetiyordu. Şehrin büyük meydanında toplanan yurttaşlar, kendileriyle ilgili konularda doğrudan karar alıyordu. Günümüzde ulusal devletlerin sınırları çok genişledi, yurttaşlık siyasi hakkı, tüm vatandaşlara tanınınca doğrudan demokrasinin yerini temsili demokrasi aldı.
Artık Halk kendi seçtikleri temsilciler eliyle yönetiliyor. Dünya genelinde yöneticiler 4 yıldan bir seçimler vasıtasıyla ya yenileniyor ya da güven tazeliyorlar. Milli irade, halkın tercihi, milletin teveccühü gibi tüm kavaramlar kaynağını bu seçimlerden alıyorlar.
Hukuk denilince genel, nesnel, objektif kurallar akla gelir. Bir şahsa, ya da sınıf veya zümreye özgü hukuk olmaz. Kurallar herkes için aynı şekilde geçerli olmalı. Kimse lehine olmamalı. Hukuk kuralı karşısında herkes eşit olmalıdır. Ne var ki ülkede artık evrensel hukuka uygun yasalar çıkmıyor. Parlamento çoğunluğunu elinde bulunduran siyasi iktidarlar, ülke yönetimini elden çıkarmamak için her türlü hile ve ayrımcılığı yasalaştırabiliyorlar. Yurttaşın iradesine başvurulmuyor. Yurttaşın iradesi yönlendiriliyor, değim yerindeyse seçme özgürlüğü bertaraf edilip, tercihe zorlanıyoruz.
13.03.2018 günü kabul edilip yürürlüğe giren 7102 sayılı yasa ile 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunda yapılan değişikliklerle, eskiden seçim hilesi ya da yolsuzluğu olarak kabul edilen tüm durumlar yasal hale getirildi. Söz gelimi eskiden geçersiz olan mühürsüz zarflardaki oy pusulaları, yasa ile geçerli hale getirildi. Bir partinin üyesi, kendi partisinden istifa etmeden başka Partide aday gösterilemez iken, ittifak yasasıyla bu mümkün hale geldi. Yüksek seçim barajını makul bir seviyeye çekileceğine, ittifak yasası ile aslında baraj da yerle bir edildi. Şimdi ittifak sayesinde % 9.99 oy alanlar baraj altında kalabiliyorken, % 00.1 oy alanlar barajı geçebilecektir. Hatta transferler ile hiç parlamentoda temsil edilmeyen partiler bile grup kurabileceklerdir.
Demokratik bir seçim için, seçime katılan tüm partiler eşit koşullarda yarışması gerekiyor. Bu ülkede bir kere hukuk eşitsizlik üzerinde tesis edilmiştir. Hazineden yardım alan partiler var, hazineden zerre yardım alamayan partiler var. Yardım alan partiler bile eşit miktarda almazlar. Kimisi aslan payı alır, kimi göstermelik bir meblağ. İşte bu kadar eşitsiz ortamda seçim için partiler yarışıryor. Yetmiyor, kimi parti medyanın gündeminden düşmez, kimisi arka sayfalarda iki satır yer bulamaz. Şimdilerde muhalif basın diye bir kavram kalmadı. Neredeyse tüm medya iktidarın huyuna ve suyuna gitmek zorundadır. Tüm yurttaşların vergileriyle kurulmuş olan TRT’nin hiçbir özerkliği kalmamış. TRT tam iktidar boruzanı haline gelmiştir. Usul yerini bulsun diye ana muhalefet partisinin ismi haber saatlerinde anılsa dahi, diğer tüm yayın akışı adeta iktidarın propagandasına dönüştürülüyor. Diğer partilerin zaten ismi bile anılmıyor.
İktidar Partisi seçim süresince devlet imkanlarını sonuna kadar kullanıyor. Şimdilerde Cumhuriyetin ilk yılları gibi illerde başta mülki idare amirleri olmak üzere tüm memurlar adeta iktidar partisi mensupları gibidirler. Valiler adeta iktidar partisi eş başkanları gibi davranıyor.Bu hükümet ilk yıllarında eleştirdiği tüm usulsüzlükleri kendi lehine kullanmakta sınır tanımıyor.
Küçük partiler için bin bir zorluk yasalara serpiştirilmiş iken, özellikle iktidar partisi kendi üzerinde hiçbir hukuki denetim kabul etmiyor.
Kimi Partinin sokakları görmemesi için tedbir alınırken, kimisinin sokakları doldurması için tüm kamu imkanları kullanılıyor.
Daha seçimlere yaklaşık 1.5 yıl var derken, ortada erken seçimi gerektirir hiçbir durum yok iken, apansız erken seçim kararı alınır. Altan alta erken seçim hazırlığı yapan iktidar, her fırsatta erken seçim yok demeği de ihmal etmez. Muhalefet daha 1.5 yıl seçime var diye hazırlığını yaparken, hükümet baskın seçimi dayatır.
Burası Türkiye, hak, hukuk ,adalet yerine, fırsat, güç ve entrika geçer akçedir. Bu şekilde sözde adil, demokratik seçimler yapıyor, milli iradeyi egemen kılıyoruz! 23.04.2018
Av.Abdulmenaf KIRAN
HAK-PAR Gnl. Bşk.Yrd.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017
26.10.2017