Abdulmenaf KIRAN
27 Şubattan bu yana Kürt siyasetçileri, Kürt sorunun nasıl çözüleceği konusunda sık sık beyanat verip, fikirlerini yazılı veya sözlü olarak açıklıyorlar. Bundan yadırganacak bir şey yoktur. Fakat geçmişin muhasebesini yapmadan da yeni günü değerlendirmek, pek de verimli olamıyor.
Geçmişten beri, süre gelen şiddettin Kürt Halkı aleyhine sonuçlar doğurduğunu, bu şiddettin Kürt halkının meşru davasına hizmet etmediğini, tam tersine sistemin devamına hizmet ettiğini belirttik. Ne var ki, bugün yeni arayışlar içinde olanların büyük bir kısmı, bu görüşlerimize itibar etmedi, yürüttüğümüz siyasete de destek olmadılar. Daha çok, şiddeti tekelinde bulunduran güce, destek oldular. Daha çok güçlendirdiler. Bu şekilde de “muhasebesi “ tam olarak ortaya çıkmamış ise de Kürt halkına büyük kayıpların yaşatılmasına ortak oldular.
Ben her seferinde yazarım. Siyaset sadece romantik duygularla yürütülecek bir şey değildir. Güce dayanır. Bu güç beşeri ve mali güçtür. Bu imkanlar olmadan sadece fikri düzeyde siyaset yapmak olası değildir. Böyle bir imkan olsaydı, Dünyayı siyaset bilimciler idare edecekti. Siyaset yapmak ayrı, siyaset teorisi yapmak, siyaset felsefesi ile ilgilenip, siyasal tarihi bilmek ayrı şeylerdir.
Sadece doğru argümanlarla ortaya çıkmak da yeterli değildir. Hukukta, hukuki eylemin hem kendisi, hem amacı ve hem de sonuçları meşru ise, eylem hukuki sayılır. Şayet eylem meşru, amaç veya sonuç gayrı meşru olursa, hukuk ihlali olmuş olur. Siyasette de “doğru tespit, doğru strateji ve halk desteği” beraber tecelli ederse, yürütülen siyaset beklenen sonucu verebilir. Aksi taktirde, tespit doğru, strateji yanlış, halk desteği olsa, yada halk desteği yok tespit doğru, strateji doğru yine varılmak istenen sonuca varılmaz. Tespit yanlış ise zaten strateji de yanlış olacak ve halk desteği de para etmez. İşte tecrübe ile sabittir. 40 yıldan beri halk destek verdiği halde, tespit ve strateji yanlış olduğu için, Kültüralist haklar bile talep edilmiyor. Kurulan komisyon, anayasanın ilk 4 maddesini ve 42 ile 66. Maddesini tartışma konusu bile yapmıyor. Bunun anlamı, İttihat Terakki ideolojisinin uygulanmasına son surat devam edilecek. Kürtler için asimilasyon politikası aynı şekilde sürdürülecektir…
Biz, Hak ve Özgürlükler Partisi olarak, 2002 yılında Kürt sorunun gerçek çözümünün ancak ademi merkeziyetçi bir sistemde, federal bir sistemle olabileceğini ortaya koyduk. Ana Dilde Eğitim, Kürtçenin Tüm Türkiye’de 2. Resmi dil olmasını savunduk. Federal sistemde, bayrak da ulusal marş da vardır. Zaten coğrafi bölgeler ve yerlerin, yine yerleşim yerlerinin Kürtçe isimleri kendiliğinde geri gelir. Federal çözüm, çok uluslu veya çok kültürlü devletlerde birlikte yaşamanın en sağlıklı yoludur. Dünya yüzünde onlarca federal devlet ve yüzlerce federe devlet mevcuttur. Programımız sorunun çözümüne uygundur. Bu programın yaşam bulması için sağa sola sapmadan, kişisel ve partisel menfaat gözetmeden, bugüne kadar siyaset yaptık. Ne var ki, bir kesim eli kalem tutan ve sorunun çözümünde yana görünenler, kişisel menfaatlerini riske etmemek için, bile bile yanlışa destek verdiler. Bu parti güçlenmesin diye gizli eller devreye girdi. Parti programı değişmediği halde, temel amaçtan hiçbir sapma olmadığı halde, sürekli bölünme yaşadık. Bizden ayrılanlar da gidip aynı şeyleri söylediler. Hem bizim güçlenmemizi önlediler, hem de kendileri güç olamadılar. ..
Bizden ayrılanların bir kısmı, organlara seçilemediği için, ya da savunduğu bir fikre yeterli destek bulamadığı için, kimisi de siyaset yapmak için kendinde yeterli enerjiyi göremediği için bahane üretip, ayrıldı. Hak -Par da bir siyasi partidir. Her parti gibi burada da rekabet vardır. Delege desteğini alanlar organlara seçiliyor. Bu hem demokrasinin hem de siyaset realitesinin bir gereğidir. İmama küsüp cemaat terk edilmez, dinden de çıkılmaz. Yapılması gereken, demokratik değerlerin dışına çıkmadan, parti içinde rekabetini sürdürmektir. Rekabet de yıkıcı değil, geliştirici olmalıdır. Partimiz bu konuda, gerçekten de demokratik bir partidir.
Şimdi yapılacak şey, başından beri doğru tespitlerde bulunan ve sağa sola sapmayan, Kürt halkının meşru taleplerinden başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu partiyi ( Hak ve Özgürlükler Partisini ) güçlendirerek, amaca ulaşmaktır. Doğru tespit var, doğru strateji de uygulanıyor, amaca ulaşmak için yeterli halk desteğine ihtiyaç vardır. Halk desteğini sağlamanın yolu da, bu doğru tespit ve strateji etrafında kenetlenmektir. Gerisi topu yeniden taca atmaktır. 20.08.2025
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.04.2024
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017
26.10.2017