Abdulmenaf KIRAN
Neden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz!
8.04.2024
394
Neredeyse çeyrek asra yakındır, fiilen siyasetin içindeyim, hem pratikte çalışırım. Hem de teorik çalışmalar yaparım. Mesleki faaliyetlerim dışında, hemen hemen her zaman, bu işe kafa yorarım. Başarısızlığımızın nedelerini enine boyuna değerlendirmeye çalışırım. Hatalarımı, eksiklerimi, nerede neyi kaçırdığımı durmadan gözden geçiririm. Bu arada mensubu olduğum Hak ve Özgürlükler Partisini de sık sık değerlendirmeme alırım. Ne kendime, ne de Partime torpil geçmem.( Her şeyin torpille yürüdüğü bu zamanda, benim bu kadar nesnel olmama inanılmamasını da anlarım!)
Siyaset, sorun çözme sanatıdır denilir. Ama bunu çiftdüşün olarak okuduğunuzda aynı zamanda sorun yaratandır da. Siyaset doğrudan Devlet olgusuyla ilgilidir. Siyasal erk, devleti idare eden erktir. Nikola Maakyavel ( Niccolò Machiavelli) “ Siyasi İktidar maddi ve manevi tüm değerleri dağıtan güçtür.” der. Bununla pek çok şey demek istiyor. Hem müktedir olduğunu hem de güce dayandığını anlatmak istiyor. Bu tespiti 16. Yüzyılın başlarında yapmıştır. Yaklaşık 400 yıl önce. O tarihlerde okuma yazma oranı çok düşük. Yüzdeyle değil, bindeyle ifade ediliyor. O tarihlerde dünyada te tük üniversite vardır. Bu gün artık kasabalarda bile Üniversite ve Yüksek Okullar mevcuttur. Bu gün toplumda okur yazar oranı neredeyse yüzde yüzdür. Dahası neredeyse, toplumun yarısına yakını Yüksek Okul mezunu.
O gün de siyaset güce dayalıydı, bu gün de güce dayanıyor. Sakın cehaleti taktir ettiğimi sanmayın. Her kes profesör olsa dahi siyaset yine güce dayanacaktır!
Ben güce tapanlardan değilim. Fakat nesnel gerçeklik bu. Güç sadece kas gücü değildir. Beyin gücü de güçtür. Ama siyasi gücün esası sahip olunan imkan ve olanaklardır. Beşeri ve kapital sermaye şarttır. Bilgi, birikim, bu sermayeyi doğru kullanmaya yarar. Siyasette çok bilgi sahibi olmak yeterli değildir. Halk sizin bilginize bakmıyor. Hele ki günümüzde hem bilgili insan sayısı çok hem de bilgiye ulaşmak da çok kolaylaştı. Nasıl ki toplum içinde, bazı meslekler eski cazibesini yitirdi ise, bilgi de eski cazibesini yitiriyor. Şimdilerde değişim yaratan , insan hayatına olumlu yada olumsuz dokunan bilgi caziptir….
Fikirlerimiz halk üzerinde beklediğimiz etkiyi yaratmıyor. Eskiden de bu böyleydi, şimdi de böyle. Pratik adımlar, alınan müspet sonuçlar, halk açısından daha caziptir. Kitleler, teorik ayrıntılarla uğraşmaz, pratik sonuçlarla ilgilenir. Eskiden köylerde, çatılı dam yoktu. Önce şehirlere geldi. Halk pratik yararlarını gördü. Artık loglamaya ihtiyaç kalmadı. Her kar yağışında çatıda kar küremeye de ihtiyaç kalmadı. Üstelik çatının yazın sıcağı azalttığı, kışın soğuğu hafiflettiği görüldü. Şimdi neredeyse tüm köylerde evler çatılı yapılıyor.
Konumuz dönecek olursak, siyaset güce dayanıyor. İnsanların çoğu, pati programlarını okumaz. Seçim bildirgelerini pek az kişi okuyor. Kaldı ki okusa dahi, okuduğundan değil, yapılanlardan etkileniyor. Halk bir partiyi değerlendirirken, kimler tarafından kurulduğuna, kadrolarının nitelik ve nicel yeterliliğine, sahip olduğu mali imkanlara bakarak destek veriyor. Her yerde çalışan, aktif örgütleri olan bir parti ile kadro ve mali imkansızlıklardan dolayı, sahada görünmeyen, ama sosyal medyada görünen bir parti aynı değildir. Halk gözüyle gördüğüne, yanında bulduğuna önem verir. Halk siyasilerin ne söylediğine değil ne yaptığına bakıyor. Söylevinin güzelliğine değil, topladığı kalabalığa bakıyor. Siyasette mitingde ne söylediğin çok önemli değil, kaç kişi topladığın önemli. Ne kadar göründüğün, ne söylediğinin önüne geçiyor. Halkın desteğini almanın en önemli yolu gücünüzdür.
Biz HAK-PAR’ı, kurarken, aslında şiddetten uzak, demokratik ve Kürtler için statü talep eden bir alternatif oluşturmak istedik. Bizden sonra, kimi bizden ayrılan, kimiyse aynı fikirleri savunup ama fiilin partimize katılmamış insanlarca, neredeyse bir düzine parti daha kuruldu. Bu durum hem HAK-PAR’ın halkta yarattığı olumlu beklentiyi kırdı, hem de yeni ama alternatif bir gücün olmasını engelledi. Bir suçlama için söylemiyorum. Bu benzer partiler, her seçimde doğal müteffik olması gerekirken,siyasi öngörüsüzlük, rekabet dürtüsü, bunun yarattığı kıskançlık durumu, kenarda durmuşlar görüntüsüne neden oldu. Bir birine benzer bu partiler birlikte sahada halka güven vermesi gerekirken, bölük pürçük durarak, hatta bir birini manipüle ederek, halkımızda “ bunlardan bir şey çıkmaz” algısı yarattı.
Sonuç, aslında biz statü isteyen Kürt siyasetçileri, hiçbir statü istemiyor durumuna geldik.
Bu sonuca gelmemizde, siyasi öngörüsüzlüğümüz neden oldu. Hiç kimse kusura bakmasın, altını çizerek belirteyim, kimseleri suçlamak için de söylemiyorum, HAK-PAR’dan sonra kurulan ve fakat benzer fikirleri savunan partilerin, gelinen bu sonuçta, aslan payları vardır. Sorun halkta değil, siyaset erkanındadır. Ya kendimize çekidüzen verir, sonuç almaya odaklanırız. Ya da ilelebet bu statusüzlük durumuna hizmet ederiz. 08.04.2024
Arb.Av. Abdulmenaf KIRAN
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları














































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.08.2025
8.04.2024
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017