Abdulmenaf KIRAN
İstanbul seçim sonuçları pek çok yönden değerlendiriliyor. 23 Haziran seçimlerinden farklı farklı sonuçlar çıkarılabilir. Bu sonuçlar hem uyum içinde hem de çelişkili de olacaktır. Fakat olan her şeyin başka türlü olma olasılığı yoktur. Bu aynı zamanda bir olasılıksızlıktır.
İstanbul seçimleri aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisi açısında başlamış olan gerilemenin ivme kazanmasıdır da.
Türkiye Nüfusunun üçte biri Kürttür. Kürtlerde gelişen bir ulusal bilinç vardır. Bir aidiyet duygusuna sahiptirler. Kollektif İnsan Hakları konusunda belirgin bir hassasiyet taşırlar. Manevi kişiliklerine yönelen saldırıları dikkatle takip ederler. Ve sahip oldukları ekseriyet nedeniyle seçimleri rahatlıkla etkileyebilirler.
Erdoğan’ın “ Biz güneyimizde yeni bir Kuzey Suriye istemiyoruz “ demesi, Federe Kürdistan’ın Bağımsızlık Referandumundan sonra, Habur’da Merkezi Irak Hükumeti askerleri ile Kürtlere karşı askeri tatbikat yapması, Kürtleri açlıkla tehdit etmesi, kardeşim diye hitap ederek Diyarbakır’da ağırladığı Kürdistan Bölgesel Hükümeti eski devlet başkanı Mesut BERZANİ’ye hitaben “ Sen kimsin “ diye küçük düşürmeye kalkışması, Afrin Operasyonu Kürt seçmenin dikkatinden kaçmamıştı. Kürt seçmen AKP’nin de diğer üniterci, asimilasyoncu partilerden farkının kalmadığına kanaat getirdi.
Özellikle hükümetinin ilk yıllarında AB’nin de etkisi ile bazı reformlar yapan AKP Kürtlerde bir umut yaratmıştı. Suriye iç savaşından sonra hükümetin Kürtler statü elde etmesin diye gösterdiği çaba Kürtlerde yeşermiş olan umutları soldurdu. Her fırsatta “Terör koridoruna müsaade etmem“ ibaresi, Habur tatbikatlarından sonra Kürtler tarafından, “ Biz Kürtlerin hiçbir statü elde etmelerine, haklarına kavuşmalarına müsaade etmeyiz “ olarak okundu.
İstanbul seçimleri Kürtlere hiçbir şey kazandırmadı. Fakat AKP’ ye kaybettirdi. Bu seçimde ciddi siyaset ustalığı da vardır. Avrupa’da uzun bir zaman dış politikada denge politikası izlenerek, Avrupa’nın tek bir devlet egemenliği altına girmesi engellenmiştir. Güç güç ile dengelenmiştir. İstanbul seçmeni ve Millet İttifakı bileşenleri de AKP’yi dengelemek için adeta güç dengesi kurdu. Birbirinden çok farklı fikir ve düşüncede olanlar bile AKP’ye dur demek için birbirleriyle kenetlendiler.
Seçim startından sonra kandile daha çok sorti yapıldı. Her gün etkisiz hale getirilen örgüt militanı sayıları son dakika haberleri olarak sunuldu. Fakat bu durum seçimin AKP aleyhinde gelişmesini önleyemedi. Kamuoyu araştırmaları her gün “ Millet ittifakı adayının, Cumhur İttifakı adayına daha çok fark attığını “ tespit etti.
Neticede seçimlere saatler kala son bir atak olarak AKP İmralı’dan Öcalan’ın el yazması mektubu getirtti. Yetmedi, Osman ÖCALAN TRT Kürdi’de canlı yayına alındı. Bu arada Millet ittifakı da boş durmadı. Onlar da Selahattin DEMİRTAŞ’ın Twitlerini sık sık ekranlara taşıttı. Nerdeyse iki taraf da tüm enerjisini Kürt seçmene yöneltti. Zira sonucu tayin edecek olanın Kürt seçmeni olduğunu iki taraf da anlamıştı. Ne Kandil üzerine boca edilen bombalar, ne de imralı mektubu AKP’ye seçimi kazandırmadı.
Kürtleri vurmak artık Türkiye’de seçim kazandırmıyor. Türkiye dışındaki Kürtlerin siyasal mücadelelerine engel olmaya çalışmak, Türkiye'de yaşayan Kürtler tarafından hoş karşılanmıyor. Kürtler gerek Türkiye’de gerekse Türkiye dışındaki Kürtlere, Türkiye hükümetleri tarafından yapılan müdahaleleri direk kendi güvenliklerine yönelmiş gibi algılıyor. Oydaşmacı demokrasilerde seçmen hassasiyetini gözetmeyen hiçbir parti başarılı olamaz, uzun süre iktidarda da kalamaz.
Kürtler İstanbul seçiminde bir şey kazanmadılar. Hatta Millet İttifakı daha çok ulusalcı ve ünitercidir. CHP ve müttefiklerinin aklında, ajandasında Kürtlerin Kollektif İnsan Haklarını hukuksal güvenceye bağlamak yoktur. Sözde Kurtleri temsil ediyormus gibi gösterilen HDP nin ulusal temelli bir Kurt politikası yoktur.
Ama Kürtler sahip oldukları çoğunluk nedeniyle dogru bir siyasetle, taleplerle seçim sonuçlarını değiştirebilirler. İktidarları değiştirip, iktidar veya iktidar ortağı olabilirler.
İstanbul seçimleri demokratik yollarla Kürtlerin Türkiye’de siyasal sistemi kendi lehine düzeltebileceğini de net bir şekilde gösterdi. Bu da bizim yıllardır savunduğumuz şiddet dışı demokratik mücadelenin ne kadar doğru ve verimli olduğunu gözler önüne seriyor. 26.06.2019
Av. Abdulmenaf KIRAN
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2020
30.03.2020
27.06.2019
28.05.2019
27.06.2018
24.04.2018
14.02.2018
4.02.2017
26.10.2017