Abdurrahman Dilipak
Benim dedem 1. Dünya savaşı yıllarında yaşadı. Babam 2. Dünya savaşı yıllarında. Ben adı konulmadık bir dünya savaşı olan, soğuk savaşta, yani 3. Dünya savaşında üniversitede öğrenciydim. 12 Eylül sonrası, Burdur 58. Er Eğitim Tugayında topçu, Telli Muhabere Birliğinde askerlik yaptım.
Kim bilir, belki benim çocuklarım yeni bir dünya savaşının şahidi olacaklar. Belki de bu savaş başladı bile.
Beyaz adam kana doymuyor. Servetinin temelinde soygun, yağma, kan, gözyaşı ve çalınan alın teri var. Kızılderili kanı, kara derililerin gözyaşı, sarı ırkın ve sömürülen halkların çalınan alın terleri. Bilimleri de sanatları da hemen hepsi hırsızlık!
Bu sömürü mirasını paylaşamadıkları için kendi aralarında 100 yıl savaştılar. Sonra “Ulus devlet”lerin doğuşu: Vestfalya antlaşması. Derebeylerinin devlet oluşları ve kiliseyle pazarlık yapıp, yağmayı nasıl sürdürecekleri ve bu değeri nasıl paylaşacaklarının adı laiklik oldu. Fransız devrimi ve sanayi devrimi yeni sömürü çağının başladığının ilk işareti idi. Artık kölelere de ihtiyaçları kalmadığı için onları sokağa terk ettiler. Ocak 2021 “Global Great Reset” başlıyor.
Patronlar yine kendi aralarında anlaşamıyor. Vekalet savaşları bölgemizde devam ediyor.
Bakın şu anda yeni bir bölgesel ya da global savaş başlamamışsa, bunun 3 sebebi var. İlki savaş kontrolden çıkarsa bunun kendilerine de zarar vermesinden korkuyorlar. Kontrol edebileceklerinden emin olsalar, kimsenin gözünün yaşına baktıklarından-bakacaklarından değil.
Yapay Zeka, Covid’19, 5G, Humanoid Cyber Army, NEOM, LGBT+, Starlink, Neurolink hepsi bu senaryonun birer parçası. Bizim siyasetçiler, bürokratlar, akademi ve media bu gerçeği anlayana kadar gün akşam olacak korkarım.
Bakın, sağımız solumuz, önümüz arkamız sobe. Yukarıda Belarus, aşağıda Irak - Suriye derken Lübnan patladı. Doğu Akdeniz asker kaynıyor. Batımızda Yunanistan rahat durmuyor. Fransız onlar kışkırtıyor, ABD “Tanrıyı kıyamete zorluyor”, İsrail “Tanrının kırallığı” için Meşiah’ı bekliyor.
Bölge mayınlarla dolu. Tepedeki patronlar liderlik, yöntem ve her iş bittikten sonra kurulacak “Yeni dünya düzeni” konusunda anlaşamıyorlar. Yoksa savaş çoktan başlamıştı.
Bu işler çok önceden tamamlanacaktı. Çekiç güç öncü kuvvet olacaktı. BÇG ve FETÖ durduk yerde çıkmadı ortaya. 28 Şubat, REFAH-YOL ile başlayıp, “Post Modern darbe ile sonuçlanan süreç de aslında bu senaryonun bir parçası idi. Onlar kendi aralarında anlaşamadılar. Tezkere ile bitecekti bu iş, o da olmadı. Ergenekon-Balyoz da 15 Temmuz gibi bir operasyondu. İpek Yolu, Baharat Yolu projeleri de durduk yere çıkmadı.
Bu işin içinde sadece siyaset ve ekonomi yok. Din de var, ideoloji de var. Kehanet de var. 1000 yılda bir gerçekleşen Kozmik olaylar da var. Hepsi üst üste geldi. Artık sadece jeopolitik, jeostratejik konuları konuşmuyoruz. Teopolitik, teostratejik, teojeolojik dengeleri hesapları da konuşuyoruz.
Bizim geleneğimizde dua ile savaş istenmez. Savaş her zaman asker sayısı, askeri güç ile orantılı gelişmez. Bizde haklı bir savaş ancak Allah’ın yardımı ile kazanılır. Onun esbabı da haklı olmamıza, toplumun liyakatına, dürüst, bilgili ve cesur olmamızla ilgilidir. Bu şartları yerine getirecek olursak, Tanrı-kıral Calud, namı diğer Goliad, Talud’un ordularına gerek kalmadan da sapan taşı ile Calud’un işini bitirebilir.
Bizim savaşımız birçok kurala bağlıdır ve eğer Allah’ın yardımını umuyorsanız, bu eylem bir cihad ise, haram aylar, haram mekanlar vardır. Şüphesiz birileri birilerinin malına, canına, namusuna, aklına, inancına, nesline yönelik açık ve yakın bir tehdit ve tehlike oluşturuyorsa, nefsi müdafa her zaman mümkündür. Öte yandan; bilmemiz gerekir ki, savaşın da bir hukuku vardır. Bir kavme olan düşmanlığımız bile bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemelidir. Savaşta, eğer savaş kuralları içinde oluyorsa işler, kısas hukuku geçerli değildir. Eman müessesesi vardır.
Birçok dindar aile çocuğu istihbarat görevlisi oldu ama bunlar İstihbarat fıkhını, Havf fıkhını bilmiyor. Savaş kapımızda, savaşın da bir fıkhı, bir hukuku var. Ve bütün bunlar bizi sınırlandırır, ama düşman bu sınırlara uymayabilir. Bu şartlar altında, ancak Allah’a ve ahiret gününe iman edenler, Şehadeti, Allah’ın takdir ettiği ecel içinde görenler bunu anlayabilir.
Hz. Ali’ye diyorlar ki, her savaşta en önde gidiyorsun. Ölmekten, öldürülmekten hiç mi korkmuyorsun. O der ki, “Ecelim ömrümün kefilidir. Ecelim gelmeden beni kim öldürebilir ki, ecelim gelmişse beni kim yaşatabilir ki!” Bir Müslümanın aklı böyle çalışır. Kimse rızgından az ya da çok yemeyecek, ecelinden önce ya da sonra ölmeyecek, kaderinden başka bir kader de yok. O zaman ne gam! Müslüman asker, “kuru bir cihangirlik davasında değildir ve olamaz.” O Allah’ın kılıcıdır. Allah cahil ve zalimlerden uzaktır. Bizi Darusselam’a ulaştır. Öfkemizin gazabına yendirme bizi! Merhametimizi gazabımızdan, sevgimizi nefretimizden güçlü kıl. Kılıcımız İla-yı Kelimetullah’ın nişanesi olsun.
Ya Rab, Sana iman edenler eliyle zalimleri cezalandır ve mazlumlara yardım et. Bu anlamda askerlerimize zafer ihsan et. Bizi nimet verdiklerinin yoluna ilet, gazaba uğrayanların değil. Bize Hakkı Hak, batılı batıl göster ve Hak’ta toplanmamızı nasib et. Selâm ve dua ile.
ÖNEMLİ NOT: Süreci izliyorum. Gündemdeki tartışma konusu ile ilgili yeni birtakım adımlar bekliyorum... AK Parti’nin bu durumu teşkilat, grub olarak tartıştıktan sonra, yeni bir karar verilmesinin ardından, henüz muhtevasını bilmediğim suç duyurusunun geri çekileceğini düşünüyorum.. Bu konuyu bu süreçte STK ve basın da tartışacak. AK Parti tarafından, kuruluş yıldönümü töreni ve MKYK toplantısı sonrası yapılacak açıklamadan sonra, tekrar kapsamlı bir açıklama ile yol haritamı okurlarımla paylaşacağım. Duam aklı selimin geri dönüşü yönündedir. Bu vesile ile okurlarıma destekleri için teşekkür ediyorum.
Yazarlar
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.08.2024
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022