Abdurrahman Dilipak
Sahi, Mısır’la ilişkilerde son durum ne? İşler bir ara normalleşiyor filan deniliyordu, sonra birden o iyimser hava dağıldı. Şimdi her iki tarafta da sanki tedirgin ve ihtiyadlı bir hava var.
Bu işler böyledir. Uzun süren belirsizlikler, krizden beslenen lobiler için fırsat oluşturur. İstikrar genel halkın faydasınadır ama kriz, çetelerin işine yarar. Yabancı ülke istihbaratları, bu çetelerle işbirliği yaparlar ve zamanla bu çeteler üzerinden iktidardaki gücün üzerinde baskı oluştururlar.
Sisi, birlikte yola çıktıkları ile devam edemezdi. Bu tür darbelerde zaten darbe öncesi dostlarınızla yolunuzu ayırırsınız. Darbeci dostlarınız kendi güvenlikleri ve çıkarları için sırtlarını devlete dayayarak güç ve servet toplarlar. Baştaki bu aşamada kendini darbeci arkadaşlarına karşı da korumak zorundadır. Çünkü onların talepleri bitmez, eski dostlar kendi aralarında da çatışmaya başlarlar ve onlarla başedemez hale gelirsiniz. Onlar birtakım yerli-yabancı güç odakları, çıkar odakları, dini, ideolojik, politik çıkar grubları ile çıkar ilişkisine girerler. Artık lider sonrası dönemin hesabını yapmaya başlarlar. Kendi ayaklarına bağ olan günah keçileri bulup, geçmişin kanlı, karanlık hesaplarını onların üzerine yıkıp kendilerini aklamaya çalışırlar.
Sisi bugün bizdeki Evren, 28 Şubat cuntasına giden yolda ilerliyor sanki. Sermaye, siyaset, bürokrasi, Sivil toplum, kripto ilişkiler, uluslararası ilişkiler hepsi birbirine girmiş durumda. Sağ-sol, liberal, milliyetçi, dindar karışmış, kim kimdir belli değil.
Böyle bir zamanda ne Arap dünyası, ne İsrail, ne AB, ne ABD, ne Türkiye ile sağlıklı bir ilişki kuramazsınız. Çünkü her ilişkiyi destekleyen ve her ilişkiye karşı çıkar güç dengeleri oluşmuştur.
Aslında bugün Türkiye’de de benzer bir sorun yaşanıyor, AB’de de öyle, ABD’de.
Bugün tüm dünyada benzer sorunlar yaşanıyor CoVID sonrası. Bu durum göreceksiniz siyaset ve ekonomide yaprak dökümüne sebeb olacak. Yurtdışına kaçanlar olacak, cinayetler yaşanacak.
Antivirüs yazılımcısı John McAfee Barcelona’daki hücresinde ölü bulundu. Ölüm raporunda intihar dendi. McAfee Inc, Kaliforniya merkezli antivirüs ve bilgisayar güvenliği yazılımları üreticisi bir kuruluş. McAfee 19 Ağustos 2010’da Intel tarafından 7.68 milyar $’a satın alınmıştı.
Sanırım bu intihar ya da cinayetler devam edecek. Epstein olayını hatırlayın, bu tehlike; sermaye, siyaset, bürokrasi, media her kesimde ve her ülkede sözkonusu.
Mısır herhangi bir ülke değil. İsrail’in geleceğinde ilk sırada yer alan ülkelerden biri. Sisi bu süreci yönetmede zaafa düşecek olursa tasfiyesi hiç de zor olmaz. Sonrası ile önce bulanır, sonra durulur(!).
Uluslararası sistemin dostu ya da merhameti yoktur.
Sisi’nin önünde bekleyen idam dosyaları imzalaması, kendisi için de bir intihar anlamına gelebilir. Çünkü ondan kurtulmak isteyen yerli ve yabancı eski dostları bu idamların sebeb olacağı iç ve dış tepkileri bu noktada bir fırsat olarak kullanabilir.
Zaman Sisi’nin aleyhine işliyor. Ülkesini ve kendi geleceğini kurtarmak için sığınabileceği tek yer var, o da kendi halkının vijdanı. Eğer bu idamı onaylayacak olursa, o kapıyı da kapamış olabilir. Sonrası ise, “etme bulma dünyası”nın değişmeyen filmi bir kez daha gerçekleşir. Tarih tekerrür eder. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” denmiştir. “Zulm ile abad olunmaz”. Sisi, “Dimyata pirince giderken bu kez evdeki bulgurdan da olabilir.”
Sisi idamları onaylarsa Türkiye ile ilişkilerinde de bu yeniden bir kırılma noktası oluşturabilir.
Sisi’nin idam kararından belki tek memnun olan ülke İsrail olsa da, bu İsrail’in Sisi’yi koruyacağı anlamına gelmez. Bunlar kullandıkları yarış atının ayağı kırıldığında ondan sütçü beygiri yapmazlar. Bu tip yarış atlarından yılkı atı da olmaz. İpini çeker, işini bitirirler. Çok kullanılanlar çabuk harcanırlar.
Bu dünya böyledir. Tarihten ders almayınca tekerrür eder durur. Nasıl geldilerse öyle giderler.
Bakın Türkiye bu şekilde Mısır’la ilişkileri bir anda düzeltmeye çok istekliymiş gibi bir hava vermeseydi. Bu Sisi ve lobisi tarafından Türkiye’nin zor durumda kalması ve mecbur kaldığı için Sisi’nin kapısına geldi” şeklinde okundu. Sisi şimdi meydan okur ve rest çeker bir havaya girebilir. Bu kendisi için ve ilişkiler açısından tarihi bir hata olur. İnşallah o lobi, öfke, korku ve ihtirasla böyle bir yanlış yapıp, ülke için daha riskli bir karar almazlar. Sonuçta en azından ekonomik açıdan Mısır’ın Türkiye’ye ihtiyacı var. Bunu kendileri de biliyor.
Mısır’da hapisteki İhvan yanlısı Hürriyet ve Adalet Partisi (HAP) Genel Sekreteri Muhammed el-Biltaci ile Müslüman Kardeşler liderlerinden Safvet Hicazi’nin de aralarında bulunduğu darbe karşıtı 12 kişi hakkında verilen idam cezası onandı. Ve şimdi bu karar Sisi’nin masasında bulunuyor.
Yönetim kendi kararını kendi verir. Sivil insanlar olarak bizler de, herkesi dinler, gelişmeleri izler ve kendi kararımızı kendimiz veririz. Bu süreçte farklı düşünenlerimiz de olacaktır elbette. Gelinen bu noktada sivil bir inisiyatif olarak, 3 Temmuz Cumartesi İstanbul’da Saraçhane’de 17.30’da “Mısırlı Müslümanlarla Dayanışma Platformu” tüm duyarlı insanlarımızı Mısır’daki darbecilere ve idamlara karşı ses vermeye davet ediyor. İdam gerçekleşecek olursa İHH ve ÖzgürDer başta olmak üzere platformu oluşturanların anında gıyabi cenaze namazı kılma organizasyonu fikri var. İnşallah Kurban Bayramı öncesi, böyle kritik bir zamanda böyle bir cinayet işlenmez ve bu kararlar infaz edilerek yeni bir krize kapı aralanmaz.
İnşallah diğer illerde de kardeşlerimiz bu konuyu takibe alırlar. Pazartesi de inşallah Akit Tv’de “Derin Gerçekler”de konuyla ilgili gelişmeleri tekrar ele alırız. Ben eski Rabia sözcüsüyüm, ama o gün Ankara’da olacağım inşallah. Selâm ve dua ile.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022