Akif BEKİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’da açıkladığı seçim ahitnamesi, kendinden başka rakip tanımıyor.
Daha çok özgürlük, daha çok demokrasi ve daha çok adalet vaat ediyor mesela. Bağımsız yargı ve güçlü kuvvetler ayrılığı vaat ediyor. Tıpkı başlangıçtaki gibi...
3Y ile yani yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele vaadini yineliyor. Tekrar bismillah der gibi...
Faiz, enflasyon ve cari açık üçlüsünü tahtlarından indirmeye ahdediyor. Baştan başlar gibi...
Kuruluş idealleri ve 2002’deki vaatlerine geri dönmeyi taahhüt ediyor adeta AK Parti.
Muhatabı yine kendisi olmasa, icraat makamında başkası oturuyor olsa, devralacağı iktidarda yokluğunu tespit ettiği için halkın karşısına bunlarla çıktığı söylenebilirdi.
Ama AK Parti, tüm bu hususlarda Türkiye’ye sınıf atlatmakla övünen, üstüne başkasını tanımayan bir parti...
Bu alanlarda eksiklik, çarpıklık ve gerileme yaşandığı eleştirilerini şiddetle reddeden bir tavra sahip.
Ancak artık, iktidarının ilk yarısında ülkeyi getirdiği yerden ikinci yarısında bir geriye gidiş görüyorsa durum değişir.
Muhalefetten duymaya tahammül etmediği eleştirileri, mefhum-u muhalifinden özeleştirilerle kabul edip telafi sözü veriyorsa...
Geçmişte hoş görmeyerek kızdığı ve dışladığı özeleştiri çağrılarının haklılığını, gerekliliğini ve doğruluğunu bizzat kendisinin artık savunduğu manasına gelir.
Ve eğer iktidarını kutsamayıp toz konduran, laf söyleten, uyarılara kulak veren, eleştiriyi düşmanca saldırı olarak algılamayan bir tavra evrildiğine tanık oluyorsak...
AK Parti’nin kendi başarılı dönemleriyle yarıştığına hükmetmek yanlış olmaz. Bu çıkarsama AK Parti’de tepki ve alınganlığa da yol açmaz. Bilakis, tek rakibi kendisi olmanın özgüveni ve olgunluğuyla karşılanır.
***
Fakat eğer tersinden çıkarılan bu yorum yanlış ve yanıltıcıysa...
O vaatler, yalnızca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerine seçildiğinde aday Erdoğan’ın yapacaklarını içeriyorsa...
İktidara talip olan AK Parti’nin, iktidarda olan AK Parti’ye karşı kazandığı takdirde, seçimden sonra tutmayı vaat ettiği sözleri kapsıyorsa...
Muhalefeti adeta FETÖ’nün siyasi ayağı, muhalefete destek veren halkı da adeta FETÖ’nün seçmen ayağı olarak göstermekte bir sorun görülmüyorsa...
Medyadaki karartma nedeniyle ekranlarda bir muhalefet boşluğu doğduğu ve o boşluğu doldurmak için iktidarın kendi kendine muhalefet etmesi lüzumundan hareket ediliyorsa...
Yani olay, bir ‘muhalefet yapılacaksa onu da biz yaparız’ olayıysa, başka anlamı yoksa...
Yolsuzlukla mücadelenin hedefi, CHP’li belediyelerden ibaretse...
Yasaklarla mücadeleden, CHP’nin Milli Şeflik dönemine dek giden eski Ankara’daki yasakçı kafayla mücadele kast ediliyorsa...
Medya ambargosu, aleyhte konuşturmama, itiraza hayat hakkı tanımama gibi baskı ve yasakların geçmişte kaldığı, AK Parti öncesi yönetimlere mahsus olduğu, herkese gayet açık ekranlarda eşit, adil ve kendinden emin bir siyasi yarışa girildiği düşünülüyorsa...
Olan şudur.
AK Parti, kendisini aşmak üzere yine kendisine meydan okumuyordur.
Sadece sandıkta muhalefeti aratmamak, yoklukları hissettirmemek için seçim öncesi AK Parti’ye sureta karşı görünüyordur o kadar.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025