Ali BAYRAMOĞLU
Sağlıklı bir demokratikleşme süreci sivil alanın genişlemesi kadar, sivil değerlerin filizlenmesini ve o alanın kendiliğinden örgütlenmesini gerektirir.
Türkiye'nin bu çerçevede ne kadar yol aldığı tartışılır, ama ana istikametinin bu olduğu şüphe götürmez.
52 sivil toplum kuruluşu ve sivil oluşumun üye olduğu, gerek stratejik bilgi üretme gerekse sivil denetim fikrinin yerleşmesi açısından etkili çalışmalar yapan Kamu Harcamalarını İzleme Platformu, bu duruma açık örnek oluşturuyor.
Bu platform iki yıldır kamu harcamalarını izliyor, kamu kaynaklarından sosyal korumaya, çocuğa, gençliğe, eğitime ne kadar pay ayrıldığını tespit ediyor.
İzlediği konulardan birisi de askeri harcamalar...
Asker meselesi önemli...
Daha dün, siyaseten gerilediği düşünülen, siyasi yetkileri budanan askeri karargâh, yürümekte olan en kritik davalardan birisi hakkında, bir darbe girişimi davası olan Balyoz'la ilgili olarak doğrudan yargıya müdahale anlamını taşıyan, bir açıklama yapıyor, "neden bizimkileri, askerleri serbest bırakmıyorsunuz" diyordu.
Bu çıkışın basında ve kamuoyunda hedeflediği yankıyı bulamaması, onu görmezden gelmeyi gerektirmiyor.
"Askeri sorti"lerin devam ediyor olması, askerin siyasi müdahaleyi kendisine hak olarak görmeye devam ettiğini gösteriyor.
Tüm askeri vesayet düzenlerinde ve elbet Türkiye'de askerin siyasi işlevini sağlayan üç temel mekanizma olmuştur.
Bunlar sırasıyla idari, hukuki ve mali özerklik mekanizmalarıdır.
Askeri çarkı bozmayı ve sivilleşmeyi başaran her ülke, bu üç özerklik zincirini de aynı anda kırmıştır...
Dahası var...
Askeri harcamalar ile diğer sosyal harcamalar arasındaki dengeyi ikincisinin lehine düzeltmiştir. Zira özerklik sadece yetki birikmesi ve kullanımıyla değil, kullanılan yetki ve kaynak alanının büyüklüğüyle de karşımıza çıkar.
Bizde son durum ne?
Bakın Kamu Harcamalarını İzleme Platformu şu üç konuda neler diyor?
Miktar: "Türkiye'nin askeri harcamalarının GSMH'ya oranı 2009 krizinden önce % 2.0 civarında iken, 2010 yılında % 2,08'e çıkmıştır. 2011 yılında da % 2,1'e yükselmesi planlanmaktadır. Bu oranın artmaması ve 2009 yılı NATO-Avrupa askeri harcamalar ortalaması olan % 1.7 ile sınırlı tutulması önemlidir..."
Şeffaflık: Türkiye'de askeri harcamaların şeffaf ve izlenebilir olması, STK'ların ve hatta parlamentonun denetimine yeterince açık olması talebi, demokratik bir taleptir. Türkiye'de askeri harcamaların izlenmesinde ortaya çıkan en önemli zorluk, verilerdeki şeffaflık eksikliğidir. En önemli eksiklik ise, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'nın harcamalarıdır. Vakıf Genel Müdürü 2009 yılında yaptığı basın açıklamasında "Son 5 yılda TSK projelerine yaklaşık 100 milyon YTL aktarıldı" ifadesini kullanmıştır. Vakfın harcamaları 2000 yılından beri açıklanmamaktadır.
Sistem: "3 Aralık 2010 tarihinde çıkarılan Sayıştay Kanunu ile performans denetimine genel olarak kısıtlamalar getirilmiştir. Bunun ötesinde, kanunda savunma, güvenlik ve istihbarat ile ilgili kamu idarelerinin ellerinde bulunan devlet mallarının bu kanun uyarınca yapılacak denetim sonucunda hazırlanacak raporların kamuoyuna duyurulmasına ilişkin hususlar; ilgili kamu idarelerinin görüşleri alınarak Sayıştay tarafından hazırlanıp Bakanlar Kurulu'nca çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir denmektedir.
Bu hüküm ile çeşitli kısıtlamalar getirilen performans denetimine, askeri denetimlerin sonuçlarının şeffaflığı açısından ek bir kısıtlama getirilmektedir..."
Demokratikleşme parçalı olmuyor...
Sivilleşme istikametinde yol alıyoruz, alınacak daha uzun bir yol var...
Askerin kışlasına gerçekten çekilmesini, açıklama ve müdahalelerin son bulmasını istiyorsak, paraya da yetkiye de gerçekten kısıtlama ve sivil denetim gerek...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- CHP nasıl iktidar olur?
19.06.2025 - Toplumda esen rüzgarlar
8.06.2025 - Bir korkudan diğerine Türkiye…
5.06.2025 - Çözüm toplumda neden kabul görüyor?
2.06.2025 - Siyasi denge nereye doğru?
29.05.2025 - Lozan meselesi, siyaset ve gelecek…
18.05.2025 - Barış ve yerleşik korkular…
15.05.2025 - Barış süreci şimdi başlıyor…
10.05.2025 - Dünyanın hali
8.05.2025 - Barış sürecine en çok kimler karşı?
4.05.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
ellerine sağlık
Ad Soyad Giriniz...
ellerine sağlık