Ali Saydam
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD, İngiltere ve Fransa’nın Esad rejimine yönelik saldırısına tepki gösterirken demiş ki: “Saldırının dayanağını istihbarat kurumlarınca elde edilen veriler değil, Batı basınındaki gerçek dışı haberler ve sosyal medyadaki paylaşımlar oluşturdu”…
Rossiya 1 televizyonuna demeç veren Zaharova, şöyle devam etmiş: “Belki basın kuruluşlarının, yayınladıkları haberler nedeniyle bazı sorumlulukları olabilir ancak sosyal medyada yayınlanan materyallerin güvenilirliği söz konusu dahi olamaz”.
Fransa’nın raporuna da itiraz eden sözcü, “Fransa’da bir gizli rapor yayınlandı. Rapora göre Şam, 2013 yılından bu yana gizli kimyasal silah geliştirme programı yürütüyor. O halde Fransa şimdiye kadar neredeydi? Elindeki bilgileri Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) sunabilirdi. Eğer Şam’ın gizli bir program yürüttüğü gerçekten doğruysa, neden buna yıllardır sessiz kaldılar? Bugün, tamamen yalandan yola çıkarak sivillerin hayat ve güvenliklerini tehdit eden kararların nasıl alındığını gösteren aleni bir örnekle karşı karşıyayız.” diye konuşmuş…
Zaharova’nın başlığa aldığımız şu lafı ise olayın ciddiyetini özetliyor: “Washington medyayı kullandı!”
Bizim uzmanlık alanımız iletişim; uluslararası ilişkiler değil. Her şeyden anlayan türden bir köşe yazarı olamadığımızı da burada sık sık tekrarlarız. Bu nedenle ABD’nin Suriye’de kimyasal silah üretimi yapılan atölyeleri ve depoları mı, yoksa başka yerleri mi vurduğunu; kimyasal gaz kullanıldığı iddiasını ABD’nin Suriye’ye müdahale etmek ve ABD içinde kendi aleyhine gelişen havayı ters yüz etmek için bizzat Trump tarafından mı düzenlendiğini kestirmemiz zordur…
Ancak bizim uzmanlık alanımızın iletişim ve ilişki yönetimi olması nedeniyle Washington’un saldırı kararını almadan analog ve sosyal medyayı ‘kullandığı’ iddiasını rahatlıkla tartışabiliriz.
Zaharova’nın iddiası bize hemen Başkanın Adamları (Wag the dog) filmini çağrıştırdı… Kısaca özetleyelim… ABD Başkanı sık sık duyduğumuz, içinde seks unsurunun da bulunduğu skandallarından birine düçar olmuştur. Bu olayı ört bas etmek ve dikkatleri başka yöne çekmek için fiktif bir savaş gerekçesi uydurulur. Bu seferki kurban Arnavutluk’tur. Arnavutluk’un kendi halkına yaptığı mezalimi göstererek bu ülkeye müdahale etmenin gerekçesini oluşturmak gelir akıllarına…
Robert De Niro’nun canlandırdığı ‘Başkanın iletişim uzmanı adamı’, ki bu türlerine oralarda ‘spin doctor’ denir (Biz de ‘fırdöndü PR’cı diye karşılayabiliriz) devreye girerler. Hollywood’dan bu konulara kafası çalışan dâhi bir film yönetmeni (Dustin Hoffman) bulunur. Hemen bilgisayar teknolojisiyle sözde (fake) zulüm sahneleri hazırlanıp ABD TV’lerinin haber programlarında gösterilmesi sağlanır…
Ondan sonrası, tahmin ettiğiniz gibi tecelli eder…
Ne kadar benzer bir durum aslında…
Bu sadece bir filmlik iş değildir. Amerikan İstihbarat Servisi’nin bu tür yöntemlere başvurduğunu, Pentagon’un Algılama Yönetimi kavramına tanım getirdiği açıklamasında da rastlıyoruz.
Ben genelde medyanın etkisini abartmamaktan yanayımdır… Tüm medyanın kendisini desteklemesi 1950’de CHP’nin işine yaramamış, DP’nin tek başına iktidara gelmesini engelleyememişti. Aynı sahne iki kez daha tekrarlandı. 1983’de Anavatan medya sayesinde değil; medyaya rağmen iktidar oldu; 2002’de de aynısını AK Parti yaşadı.. Çözüm medyayı kontrol etmekte değil, şu üç ilkede gizliydi: Büyük Lider, Büyük Fikir, Güçlü Teşkilat…
Buna rağmen Rus Dışişleri sözcüsünün iddiası hiç de yabana atılır cinsten değil…
Medyanın nasıl maniple edilebileceğini biliyoruz. Onun vasıtasıyla da belki uzun vadede değil ancak kısa vadede, dünya kamuoyu ve kamu vicdanı da hızla maniple edilebilir… Bunu da biliyoruz…
Aynı sahne bir kez daha neden kurulmuş olmasın ki?…
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019