Ali Saydam
Solculuk yıllarında, proleterleşme, diye bir akım vardı. Çok iyi eğitim almış, hali vakti yerinde burjuva ve küçük burjuvazinin üst kesim ailelerinden gelen ‘devrimci’ arkadaşlar, “burjuvazinin batağına (!) düşmemek” için mülksüzleşecekler, mesela evlerindeki beyaz ve kahverengi eşyalarını satıp parasını ‘devrimci harekete’ verecekler, her türlü lüksü ve iyi yaşam koşullarını reddedecekler ve işçi sınıfı gibi yaşayacaklardı…
İşçiler fabrikaları, çiftçiler tarlaları, öğrenciler de okullarını terk edecekler, kendilerini devrimin şanlı yoluna adayacaklardı. Bu ilk üç gruptan sadece üçüncüsüne ait olanların içlerinde saf-salak karışımı olanlar o emre uymuşlardı. Realist işçi ve köylü sınıfı bizde de bu romantik bile sayılmayacak “Kültür Devrimi” numaralarını yemedi…
Bu felsefenin savunucularından, Bengal kökenli Hint Maocu devrimci, teorisyen ve aktivist, Hindistan’daki sol hareketi bölmek için CIA’nin kurdurduğu iddia edilen Hindistan Komünist Partisi/Marksist-Leninist’in kurucusu ve bizim Maocuların göklere çıkardıkları Çaru Mazumdar’ın bırakın peşinden gitmeyi adını bile doğru dürüst bilemedi...
Neticede “Devrimci kadroları proleterleştirme” kampanyası da tüm diğer sol söylemler gibi, insanın doğasına aykırı olduğu için yok oldu gitti…
Nereden aklımıza geldi bu anekdot? Şuradan:
O proleterleşme süreci içinde de, Bayram’da tatile gidenlere, denize giren, tatili dinlenmek, gezmek, yeni deneyimler yaşamak için bir fırsat olarak görenlere hor gözle bakanlar vardı; şimdi de Bayram tatilini kendisi ve ailesiyle birlikte benzer şeyler yaşamak için fırsat görenlere eleştirel yaklaşanlar var.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın tatili 9 güne çıkarma kararı üç boyutu ile de yerinde olmuştur: 1. Ekonomik olarak iç turizm ciddî bir canlanma yaşamıştır. 2. Bireysel açıdan; mesela, kurban vecibesini yerine getirmede herhangi bir azalma olmamış, tersine elektronik ortamda sağlanan kolaylıklar nedeniyle rakam artmıştır (Bkz. Kızılay ve Mehmetçik Vakfı’na yapılan kurban bağışları). 3. Sosyal anlamda da eskisi gibi olmak zorunda olmayan büyüklerin ve sevdiklerimizin bayramını kutlama görev ve geleneği, memleketlerine gidenler tarafından fizikî, gidemeyenlerce de akıllı telefonlar vasıtasıyla yerine getirilmekte…
“Ah! Nerede o eski bayramlar!” nostaljik söylemi, yepyeni bir dünyanın içine doğmuş kuşaklar için artık hiç de anlaşılır, kabul edilir bir şey değildir… İnançlarımızın, değerlerimizin özü değişmemiştir; değişmeyecektir; ancak biçimsel dönüşüm kaçınılmazdır ve bunun karşısında durmak, “proleterleşme süreci” uydurmasını yüzüne gözüne bulaştıran, hayatın doğasına düşman zihinlerle aynı telden çalmak demektir…
Siz siz olun tatile bir yerlere gitmiş olsanız da, bayramı evinizde geçiriyorsanız da, keyfinize bakın ve hayatın tadını çıkarmanın tevazuu elden bırakmadıkça, kibir ve abartıya kaçmadıkça ne ayıp ne de günah olmadığını unutmayın… Mübarek Kurban Bayramı size ve ülkemize hayırlı ve huzurlu günler getirsin, efendim…
Gelip Millî İrade’ye tosluyorlar
Avrupa basınının bizimle ilgili neler yazdığını arada sırada burada derliyoruz. Biraz, Batı’nın izleyeceği yolla ilgili birkaç ipucu buluruz belki diye; biraz da tarihe not düşmek, bir süre sonra dönüp tekrar bakabilmek için…
Geçen haftadan, gizliden IMF’in Türkiye’ye geri gelmesini savunan ‘inciler’ şöyle:
• Die Welt: “Erdoğan, Türkiye’ye karşı yapılan ekonomik darbeden bahsediyor”, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkeyi ekonomik politikalarla dipsiz kuyuya doğru sürüklemeye devam ediyor. Kredi derecelendirme kuruluşları bu açıdan ülkeyi cezalandırıyor ve Türkiye için devam edecek bir kriz öngörüyor. (Ekip olarak hedeflerini belli etmiş)
• Spiegel Online: “Aniden herkes Türk kıyılarında (Bodrum, Fethiye, Side ya da Alanya) ev satın almak istemeye başladı”, Türk lirasının hızlı devalüasyonu, ülkeyi yabancılar için ucuz bir ülke haline getirdi. (Bir tek bu çok pragmatik)
• Frankfurter Allgemeine Zeitung: “Türkiye hâlâ kurtarılabilir mi?”, Kriz yaklaşıyor. Ekonomistler durumun ancak mali para politikalarının keskin şekilde değiştirilmesiyle durumun çözüleceğini iletiyor. Ama Erdoğan öyle düşünmüyor. (Faizleri artırın, IMF’yi çağırın)
• Deutsche Welle: “Avrupa ekonomisine bir tehdit olarak Türkiye Krizi”, Yatırımcılar, eski ekonomi reformcusu Erdoğan’a olan güvenlerini kaybettiler. Boğaz’daki kriz Erdoğan’a işini kaybettirebilir. Ama aynı zamanda Avrupa’nın ekonomisini de etkileyebilir. (Ekonomik darbe girişiminin amacı ne kadar net belirtilmiş, değil mi?)
• The Independent: “Türkiye-Erdoğan Krizi, uzun zamandır yaşanan ilk jeopolitik ve aynı zamanda gerçekten Trump’ın suçu olmayan ilk kriz oldu”, … Fakat uluslararası finans, Erdoğan’ın erişimi dışında. Türklere olağan gelen zorluklar belki de Erdoğan’ın yükselişine son verecek. Donald Trump, bu konuda sadece yardımcı rol oynuyor…
Amaçları değişmiyor… 17-24 Aralık, 15 Temmuz ve nihayet son ekonomik darbe girişimi… Hep aynı… Cumhurbaşkanı Erdoğan gitsin…Neden gitsin? Yanıt basit. “Türkiye’yi daha kolay ele geçirelim ve önümüzdeki engelleri kaldıralım!”
Bugüne kadar bu planı yürütemediler. Dışardan ve içerdeki yancılarıyla harcadıkları çaba yetmiyor. Neyi aşamıyorlar? Burada da yanıt basit: Millî iradeyi…
Yazarlar
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019