Ali Saydam
Ana muhalefet partisi çok önemli bir siyasi iletişim aracı ele geçirdi. Geçtiğimiz günlerde, iletişimcilerin deyimiyle “kendi krizini kendi yaratan” ve “kendi ayağına ateş eden” eski Başkonsolos, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz’ı arka arkaya iki kere disiplin kuruluna vererek partiden ihraç etti.
Burada bizi Öztürk Yılmaz Bey’in haddini aşıp aşmadığı, bu sonucun kendi siyasi kariyerini olumsuz yönde etkileyeceğini düşünüp düşünmediği ve de CHP gibi Türkiye’nin en eski ve köklü partilerinden birinde lideri devirmenin hiç de kolay olmadığını bilip bilmemesi pek de ilgilendirmiyor. Bu ayrı bir bireysel analiz konusu olabilir. Bizi ilgilendiren, CHP’nin pek de hesaplamadan, planlamadan kucağında buluverdiği bu siyasi iletişim fırsatını ne derecede başarıyla kullanabildiğidir.
CHP’ye yakın çevreler ve de Türkiye’de güçlü bir muhalefetin demokrasinin güvencesi olduğuna inandıkları için partide neler olup bittiğiyle yakından ilgilenenler CHP’nin temel meselelerinden birinin konumlanma sorunu olduğunu bilirler.
Konumlanma, lafla olmaz. Aksiyon ile olur. Öztürk Yılmaz’ın bu son çıkışı, işte bu bağlamda CHP için mükemmel bir aksiyon fırsatı oluşturuyordu. Hangi konuda? Partinin kültür ve değerlerinin altını çizme konusunda… Öztürk Yılmaz, şu söylemlerle iki alanda açık tavır sergilemişti: 1) “Ezan Türkçe okunmalı.” 2) “CHP lideri beni kendine rakip görüyor ve partiden uzaklaştırmak istiyor.”
Bunun üzerine kendisinin disipline sevki ve partiden ihracı son derece doğrudur. Ancak, siyasi iletişimin sürdürülebilirlik boyutu burada devreye alınmalı ve iki alanda konumlanmanın altı kalın kalın çizilmeliydi. Birinci alanla ilgili CHP dini hassasiyetler ve değerler sistemi konusunda buradan yola çıkarak kendi konumunu çok daha net ifade edebilirdi. Paneller düzenleyebilir, kitaplar yayınlayabilir, konuşmalar yapabilirdi. Bir dönem, ezanın Türkçe okunması konusunu bir mecburiyet haline getirmiş olan bir parti için, geçmişi aklamak adına bundan daha iyi bir fırsat olabilir miydi ki? Özetle, tekil aksiyon yerine sürdürülebilir bir yapının ortaya konması CHP’ye büyük avantaj sağlardı.
İkinci alan daha da önemli. CHP’de parti içi demokrasi ve liderlik meselesi uzun zamandır tartışma konusu. Genel Başkan’a yöneltilen eleştirilerin haddi hesabı yok. Muharrem İnce sürecinin de doğru yönetildiğini ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi kariyer itibarına herhangi bir hasar vermediğini iddia etmek zor. İşte tam da bu noktada Öztürk Yılmaz’ın haddini aştığı herkesçe kabul edilen tavrından yola çıkarak parti içi kenetlenmeyi, konsolidasyonu ve liderin konumlanmasını yerli yerine oturtmak son derece etkili bir siyasi iletişim atağı olurdu. Fakat, gördüğümüz kadarıyla bu iki fırsat da kaçırılmıştır... Herhalde Genel Başkan ve parti üst yönetimi, Öztürk Yılmaz’ı sadece partiden ihraç ederek gerekli algı hedefine ulaştıklarını düşünüyorlar. Oysa, CHP’nin Anglosaksonların deyişiyle ‘respositioning’e, yeniden konumlandırılmaya acilen ihtiyacı var…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları





























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019