Ali Tarakçı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, Siirt’te okuduğu şiirden dolayı, 1998 yılında hapis ve para cezası almış, cezası Yargıtay tarafından onanınca belediye başkanlığı görevinden alınmış ve cezaevine girmişti.
TCK’nın 312/2 maddesine göre “Halkı din ve ırk farkı gözeterek, kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek”ten devlet Erdoğan’ı o gün tasfiye etmeye karar vermişti. Ancak bu karar, onun Türk siyasetindeki büyük yürüyüşünün de başlangıcı olmuştu.
***
Yıllar sonra 2002 yılında siyaset yasağı kaldırıldı.
Siirt seçimlerinde Pervani ilçesinde 3 sandık kurulunun oluşturulmadığı, 1 sandığın kırıldığı gerekçesiyle AK Parti YSK’ya seçimlerin iptali için müracaat etti.
YSK başvuruyu kabul etti ve Siirt seçimlerini iptal etti. AK Parti’den milletvekili seçilen Merdan Gül, CHP’den Ekrem Bilek, Bağımsız Milletvekili seçilen Fadıl Akgündüz’ün milletvekillikleri düştü.
Erdoğan Siirt’ten yüzde 84.8 oy alarak seçimleri ve AK Parti de 3 milletvekilinin tamamını kazanmıştı.
***
Siirt’te bulunan tüm siyasi partilerden vatandaşlar, Recep Tayyip Erdoğan’ı yüzde 85 destekle TBMM’ye gönderirken, 28 Şubat darbesine ve siyasi yasaklara karşı tepkilerini ortaya koyuyorlardı.
Siirt Belediye Başkanlığı’nı 1999 yılında yüzde 40 ile HADEP, Erdoğan’ın çok büyük oyla kazandığı 2002 seçimlerinin ardından, 2009, 2014, 2019 seçimlerini HDP kazandı.
Siirt’te HDP son üç yerel seçimde yüzde 50’ye yakın bir oyla kazanmış. 2018 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş yüzde 49.2 oy alırken, 12 yıl önce yüzde 85 oy alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise ancak yüzde 42.8 oy alabilmiş. HDP genel seçimlerde oyu yüzde 50’inin altına hiç düşmemiş ve 7 Haziran 2015 seçimlerinde ise oyu yüzde 65 ile tavan yapmış.
Siirt seçimleri üzerinden; AK Parti ve Erdoğan ile HDP’yi, son yirmi yılı daha iyi okumak mümkündür. AK Parti, Siirt belediye başkanlığı seçimlerini son üç yerel seçimde kazanamamış ve tam üç defa kayyum atayarak kenti merkezden yönetmeye devam etmiş.
***
Geçtiğimiz günlerde HDP’li 5 belediye başkanı daha görevden alındı. Haklarında ‘terör örgütü propagandası yapmak, terör örgütüne üye olmak, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama’ suçlarından soruşturma açılan Siirt Belediye Başkanı Berivan Helen Işık, Iğdır Belediye Başkanı Yaşar Akkuş, Siirt’in Baykan ilçesi Belediye Başkanı Ramazan Sarsılmaz, Siirt’in Kurtalan ilçesi Belediye Başkanı Baran Akgül ve Muş’un Korkut ilçesine bağlı Altınova belde Belediye Başkanı Cesim Budak İçişleri Bakanlığı’nca görevden alındı.
2019 yılında yapılan yerel seçimlerde; HDP, 3'ü büyükşehir olmak üzere 8 il, 54 ilçe ve belde de seçimleri kazanmış, Diyarbakır da dahil kayyum atanan tüm belediyeleri geri almıştı. Kars ve Iğdır'da tüm partilerin ittifaklarına rağmen kazanmıştı.
HDP 65 belediye kazandı, 14 ayda 45’ine kayyum atandı, 6 başkanın mazbatası verilmedi
Diyarbakır, Mardin ve Van Büyükşehir, Siirt, Batman, Hakkari, Iğdır belediye başkanlıklarına kayyum atanırken, geride Kars ve 13 ilçe ve belde belediye başkanlığı kaldı. Bugüne kadar HDP’nin kazandığı 65 belediye başkanlığından 45’ine kayyum atandı, 6 başkanın mazbatası verilmedi.
Geçtiğimiz günlerde Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, görevden alınabileceğini ve yerine kayyum atanabileceğini belirterek, atanacak kayyuma yapılacak işleri Twitter’dan duyurmuştu.
Görünen o ki, devletin verdiği karar belli. Millet iradesini yok saymak ve HDP’li belediyeleri AK Parti il ve ilçe başkanlıklarına dönüşmüş vali ve kaymakamlar eliyle yönetmek.
Devlet, seçilmiş belediye başkanları gözaltına alır alınmaz, görevden alıp yerlerine kayyum atıyor. Kendi hukukunu askıya alan devlet, aynı zamanda 51 merkezde belediye meclislerini de feshederek, ikinci kez millet iradesini yok sayıyor.
Demokratik hukuk herkese lazım
Bir ülkenin 81 ilinden 7’sine, HDP’nin kazandığı 65 belediye başkanlığının 45’ine kayyum atıyorsan, 6 başkanın mazbatasını vermiyorsan, görevden aldıklarına bir yıl önce seçime katılma hakkı veriyorsan, hatta kimileri ile ilgili daha gözaltı yapılmadan yerlerine kayyum atıyorsan, gözaltına aldıktan sonra serbest bırakıyorsan, kimilerinin haklarında daha iddianamem bile yokken suçlu ilan ediyorsan ve en önemlisi ülkede hukuk herkes için eşit işlemesi gerekirken, batıda görevden aldığı belediye başkanlarının yerine belediye meclislerinden yasa gereği belediye başkanı seçerken, HDP’li belediye başkanlarını görevden alıp yerlerine belediye meclislerinden yeni belediye başkan vekili seçilmesini engelliyorsan orada hukuk rafa kaldırılmış demektir.
Ve görünen o ki, 1998 yılında Erdoğan’ı uydurma bir ceza ile cezaevine kapatan, siyasi yasaklı duruma dönüştüren, İstanbul halkının iradesini gasp eden devlet, o gün İstanbul’a kayyum atamayıp, belediye meclisinden bir meclis üyesinin seçilme hukukuna müdahale etmiyordu. Ve o gün mecliste azınlık olan Refah Partisi içinden Ali Müfit Gürtuna belediye başkanı seçiliyordu.
Yirmi yıl önce Erdoğan, bugün yaşananları görse sıkı bir muhalif olur ve yapılanları çok ağır bir biçimde eleştirirdi. Ve inanın bugünkü AK Parti trolleri 20 yıl önceki Erdoğan’ın tutuklanmasını talep ederdi. Yirmi yıl sonra Erdoğan’ın, devletin bekası diyerek bizzat hukuksuzluğu savunur duruma gelmesi ise nasıl değiştiğinin de göstergesidir.
***
1999 yılından beri doğuda yapılan yerel seçim sonuçlarını şunu gösteriyor; Tutukluyorsunuz, görevden alıyorsunuz, yerlerine kayyum atıyorsunuz, seçmen iradesi onları tekrar seçiyor. Kaybettikleri yerler olurken, yeni yerler kazanıyorlar. Kars örneğinde olduğu gibi.
Kürt halkının seçme iradesini yok etmek, iradelerine vali, kaymakam atamak tam bir hukuksuzluktur. Devletin kendi hukukunu askıya almasıdır. Hukuksuzluk yapanların, 100 yıllık tarihimize bakınca kaybettiklerini, hukuksuzluğa uğrayanların ise kazandıklarını görüyoruz. Milletin vicdanı eninde sonunda hukuksuzluğa uğrayanların yanında duruyor.
HDP bugün TBMM’de gurubu olan bir siyasi partidir. Ülkede 5 milyonun üzerinde oy almakta, ne yapılırsa yapılsın, en olağanüstü dönemde bile TBMM’de yerini almaktadır.
HDP’nin şeytanlaştırılması Türk ve Kürt şahinlere yarıyor
AK Parti, HDP’nin düşmanlaştırılmasından fayda sağlamaktadır. Aynen son 40 yıldır devletin Kürt düşmanlığı üzerinden iktidarını yeniden inşa etmesi gibi. HDP’nin de devlet ve AK Parti tarafından düşmanlaştırıldıkça kendi iç tartışmalarını öteleyerek, son yirmi yıla bakınca Kürt halkının yarasından fazlasının desteğini koruduğunu, ancak bu çatışmadan Türkiye’nin kaybettiğini görüyoruz.
Şiddete ve çatışmaya dayalı politikaların bir tarafı yoksa sürdürülemiyor. Her iki çatışmacı politikanın birbirine ihtiyacı oluyor. Kürt halkı üzerinde siyaset baskısı büyüdükçe, Kürt hareketi içinde demokratik yeni siyasi hareketlerin çıkması engelleniyor, çünkü Kürtler ehveni şer yaparak, HDP’ye siyasi olarak sahip çıkmaya devam ediyor.
***
Yakın tarihte yaşananlara bakınca, kayyum atanan her yeri ilk yerel seçimlerde, yine HDP’liler kazanacak. Devlet, HDP’ye yönelik linç politikasını büyüttükçe, parti içinden demokratik bir siyaset kültürünü yeşertecek ve büyütecek muhalifler kendilerini geri çekmekte, mecburen var olan yapıyı desteklemektedir.
Demokratik ve barışçı Kürt siyasi hareketinden yana olanlar ise HDP yönetiminin hatalarına ve eksikliklerine rağmen, “böyle bir dönemde eleştiri yapılmaz” diyerek, yüreklerine taş basarak susmakta ve kerhen destek vermek zorunda kalmaktadırlar.
Sonuç olarak devlet, HDP’nin üzerine geldikçe çatışmacı politikaların her iki tarafta da alıcısı büyümekte, iktidar buradan da beslenirken, Kürt hareketin şahinleri de aynı yerden beslenmeye devam etmektedir.
HDP’nin değişmesini kimler istemiyor?
HDP karar alıcılarının, KCK davalarından yargılanan ve ceza alacağı aşağı yukarı belli olan isimleri özellikle belediye başkan adayı göstermesi, milletvekillerini istifa ettirip belediye başkan adayı yapmasının nedenine iyi bakmak gerekir.
Milletvekili ve belediye başkan adaylarının, dar bir yapının içinden tekrarlanarak çıkıyor olması, Türk solunun marjinal yapılarına ait kişilerin milletvekili adayı gösterilmesi, partiye gönül ve emek vermiş olanların iradelerinin yok sayılması, parti kadrolarını rahatsız etmektedir.
Parti içerisinde çok ciddi bir muhalif hareketin dinamikleri, yaşanan hukuksuzluklardan dolayı kendilerini geri çekmekte, devletin baskıcı ve kayyum politikası yüzünden yukarıdan baskılanmakta, daha barışçı, demokratik bir Kürt hareketin çıkması bizzat devletin zor politikalarından dolayı sesini yükseltmesi engellenmektedir.
Selahattin Demirtaş’ın parti içinde hangi kanadı temsil ettiğine iyi bakmak ve neden içeride tutulduğunu da iyi okumak gerekiyor.
Son söz: Çatışmacı ve şiddet dilini yükseltmek sonuçta her iki tarafın şahinlerine yaramaktadır. Sırrı Süreyya Önder’in çıkışının kimi yaradığını, kimin işine geldiğini, Zanka TV’de değerlendirmiştim. Buradan izleyebilirsiniz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.02.2020
5.01.2020
26.10.2020
11.10.2020
11.10.2020
20.07.2020
22.06.2020
1.06.2020
1.06.2020
1.06.2020