Alper GÖRMÜŞ
Eh, bir suikast yazısına bu kadar tuhaf bir başlık atınca önce onu anlaşılır hale getirmek lazım. Bunun için Güldal Mumcu’nun, eşi Uğur Mumcu’nun gerçek katillerinin peşinde koştuğu yıllardan aklında kalanları derlediği kitabı İçimden Geçen Zaman’a müracaat edeceğiz.
Güldal Mumcu’nun kitabında Türkiye’deki soruşturma ve kovuşturma sisteminin halini ortaya seren pek çok tanıklık, bilgi, anekdot var. Bunların hepsi fazlasıyla sinir bozucu, fakat biri var ki pek komik (hadi trajikomik diyelim). Şöyle anlatıyor Güldal Mumcu, suikastın yedinci yılında, 13 Nisan 2000’de yaşadığı tecrübeyi:
“Olay yeri inceleme ekibinden Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Uğur Badem telefon edip ziyaret etmek istediğini söyledi. Vakfa davet ettim, geldi.
“Çalışmalarına devam ettiklerini, araştırmalarını sürdürdüklerini söyledi. Ama biraz sıkıntılı bir hâli vardı. ‘Güldal Hanım, bize bulun diyorlar’ dedi.
“E başka ne söyleyeceklerdi ki’ diye sorunca, ‘Bulun ulan! denmiyor. MİT, Emniyet, siyaset arkamızda tam durmuyor’ diye cevap verdi.”
Böylece, Güldal Mumcu’nun yaşadığı bu tecrübe sayesinde anlamış oluyoruz ki devletteki soruşturma dilinin kendine has, tuhaf göndermeleri var. Buna göre, “bulun ulan” talimatı “olayı aydınlatın, yoksa yakarım çıranızı” anlamına gelirken, “bulun” talimatı “bulmayın ulan” anlamına geliyor!..
Sinan Ateş suikastı soruşturmasını başlangıçtaki hızıyla ve sonrasındaki (özellikle hafta içindeki) tuhaflıklarıyla birlikte düşündüğümde, soruşturmacılara cinayetin hemen arkasından “çözün ulan” talimatının verildiğini, fakat bir aşamada talimatın “çözün”e dünüştüğü geliyor aklıma.
Eski Cumhuriyet savcısı Bülent Yücetürk, soruşturmayı yürüten arkadaşlarını anlatıyor
Dün akşam (19 Ocak) KRT’deki “Yavuz Oğhan’la bi’de bunu dinle” programında eski cumhuriyet savcısı, hukukçu Bülent Yücetürk’ü izledikten sonra bundan artık neredeyse emin oldum. Bülent Yücetürk’ün programda anlattıklarının beni etkilemesi yalnızca onun iyi bir hukukçu olmasından değil, yanı sıra Ankara adliyesinde Sinan Ateş suikastı soruşturmasını yürüten ya da onu merakla izleyen öbür yargı mensuplarını çok iyi tanımasından, onların “iyi arkadaşı” olmasından kaynaklanıyor. (Yavuz Oğhan’ın “Bülent Bey sadece işleyişi anlatmıyor, bilgiyle de konuşuyor” derken ne demek istediğini ve Bülent Yücetürk’ün Oğhan’ın bu takdimini izlerken yüzünden geçen muzip gülümsemenin anlamını, ben ancak bunu öğrenince anladım).
Şöyle anlattı oradakilere yakınlığını:
“Ben bu arkadaşları iyi tanıyorum, iyi arkadaşlarımdır. Beraber çalıştık aynı adliyede, hepsini tanıyorum. Oradan biliyorum, bu hadise öyle bir noktaya geldi ki Ankara adliyesinde herkes bu dosyadan kaçar hale geldi. Kimse bu evraktan sorumluluk almak istemiyor.”
Parantez: İzne ayrılan soruşturma savcısı, Umre’ye giden koordinatör başsavcı vekili
Tam bu noktada Yavuz Oğhan’ın programından ve Bülent Yücetürk’ün anlattıklarından biraz uzaklaşıp dosyadan ‘kaçanlar’ ve dosyaya yeni gelenler bahsini kısaca hatırlayalım.
Suikast soruşturmasını ilk andan itibaren cinayet günü (30 Aralık) nöbetçi savcı olan Ayhan Ay yürütüyordu. 17 Ocak Salı, yani soruşturmanın on sekizinci gününde Ayhan Ay’ın dört günlük izne ayrıldığı açıklandı.
Savcılık soruşturmalarında bir soruşturma savcısı ile onun çalışmalarını koordine eden bir başsavcı vekili görev yapıyor. Soruşturma savcısı gibi başsavcı vekili de başlangıçtan bu yana görevdeydi, fakat on sekizinci günde onun da umreye gittiği açıklandı. Yani ortada ne soruşturma savcısı kalmıştı ne de koordinatör başsavcı vekili.
Bunun üzerine Başsavcılık soruşturmaya bir yeni savcı (Durmuş Ali Kaya) ve bir koordinatör başsavcı vekili (Durdu Özer) atadı.
Başsavcılık, dün (19 Ocak) bir açıklama yaparak, basındaki “soruşturmaya yeni bir savcı atandığı” şeklindeki haberlerin hatalı olduğunu söyledi. Başsavcılık diyordu ki, atanan savcı “yeni” değildir, izne çıkan savcı Ayhan Ay’la birlikte çalışacak ikinci bir savcı atanmıştır dosyaya; çünkü olay kapsamlı ve geniştir. Yine koordinatör başsavcı vekili de umreye gittiği için haliyle onun yerine de bir koordinatör başsavcı vekili atanmıştır. (Yani ortada hiç garip bir şey yoktur, her şey çok normaldir.)
Bülent Yücetürk’e göre soruşturmada olan bitenler ve giden-gelen savcılar
Şimdi yeniden programa ve Bülent Yücetürk’ün açıklamalarına dönelim; onun anlattıkları, yaşananların o kadar da ‘normal’ olmadığını açıkça gösteriyor.
Yücetürk’e göre olayın başlangıcında savcıya herhangi bir müdahale yok. Kendisine ulaşan bilgilere göre cinayetten hemen sonra Adalet Bakanı Bekir Bozdağ başsavcıyı arıyor ve nereye giderse gitsin bu olayın mutlaka çözülmesini istiyor (“çözün ulan” aşaması). Fakat olay bir noktaya geldiğinde birdenbire herkesin kimyası bozuluyor. Talimat sahiplerinin kararlılığında gevşemeler oluyor (“çözün ulan”ın “çözün”e dönüştüğü an) ve o andan itibaren başsavcılık da tutumunu değiştirmeye, Yücetürk’ün kelimeleriyle “hatalar yapmaya” başlıyor.
Peki o an tam neresi? Yücetürk’e göre o an, cinayetten sonra tetikçiyi Ankara dışına çıkarttığı suçlamasıyla gözaltına alındıktan saatler sonra serbest bırakılan Tolgahan Demirbaş’ın bu hafta içinde ikinci kez gözaltına alındığı an. (Demirbaş, MHP milletvekili Olcay Kılavuz’un evinden gözaltına alınmıştı.)
Yücetürk’e göre soruşturmanın en kritik isimlerinden biri olan Tolgahan Demirbaş’la ilgili süreç şöyle gelişmişti: Polisler, cinayetten hemen sonra savcı Ayhan Ay’a tetikçi Eray Özyağcı ile ilgisinin olduğunu düşündükleri bir kişinin bulunduğu evi telefonunun HTS kayıtlarından tespit ettiklerini söylemiş, savcı da bu kişinin gözaltına alınmasını istemiş, fakat tutuklama için yeterli delil toplayamayınca Demirbaş’ı serbest bırakmıştır. Peki savcı Ayhan Ay geçtiğimiz günlerde ikinci kez neden gözaltı emri vermiştir? Elinde yeni deliller mi vardır? Bülent Yücetürk’e göre bu soruların cevabı ‘evet’tir ve üstelik davet etmeyip ‘mevcutlu’ olarak getirilmesini istemesi, Demirbaş’ı tutuklamaya sevk edeceğinin işaretidir.
Savcı Ayhan Ay işte tam bu noktada izne ayrılmıştır. Yücetürk şöyle anlatıyor: Savcıya, tutuklamaya tevessül etmemesi söylenmiş, kabul etmeyince de ‘izin’ formülü bulunmuştur.
Bülent Yücetürk böyle önemli bir davada soruşturma savcısının izne ayrılmasının, onun çalışmalarını koordine eden başsavcı vekilinin de umreye gitmesinin olacak bir şey olmadığını söylüyor. Böyle bir talep olsa bile başsavcının bu talepleri reddetmesi gerektiğini anlatıyor.
Yavuz Oğhan tam bu noktada göreve getirilen yeni koordinatör başsavcı vekili Durdu Özer’in MHP yetkilileriyle çekilmiş fotoğraflarını ekrana yansıtıyor ve soruyor (mealen): Hadi diyelim ki hakikaten soruşturma savcısının izne ayrılmasını gerektiren çok önemli bir kişisel gelişme oldu. Yine dosyadaki başsavcı vekili de umreye gitmek zorundaydı; çünkü bu sene gitmezse bir daha gidemeyecekti ve bu da maneviyatında ciddi problemlere yol açacaktı. Peki neden üzerinde zaten bir sürü şaibe olan bir dosyaya MHP’ye yakın bir başsavcı vekili atanmıştı? Bülent Yücetürk’ün cevabı tam şöyle oldu buna:
“Bu başsavcı vekili milliyetçi olarak bilinen, o çevrelerle tanışıklıkları olan bir arkadaştır. Bu atamanın tesadüf olduğunu düşünmüyorum. Bu arkadaş cesur da bir arkadaştır. Muhtemelen ‘ben yaparım’ demiştir. Diğerlerinin çoğu da ‘aman benden uzak dursun’ demiştir.”
Yücetürk, soruşturmaya ikinci savcı ilavesini soruşturmanın kapsamı ve genişliğiyle açıklamanın ikna edici olmadığını söylüyor ve soruyor: 18 gün sonra mı anlaşıldı soruşturmanın kapsamlı olduğu? Tam Tolgahan Demirbaş’a tutukluluk ihtimalinin baş gösterdiği bir anda mı?
Bülent Arınç’a göre hâlâ “çözün ulan” aşamasındayız
Soruşturmadaki Tolgahan Demirbaş hadisesini herhalde Devlet Bahçeli’nin “Yargılatmayacağım, tek bir evladımı vermeyeceğim, surda gedik açtırmayacağım” ültimatomundan bağımsız düşünemeyiz.
Fakat bir yandan da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kararlılığından söz ediliyor. Bülent Arınç DW Türkçe’ye ve Habertürk’e verdiği iki söyleşide de dile getirdi bunu. En son dün gece Habertürk’te Mehmet Akif Ersoy’un sorularını cevaplandırırken şöyle dedi: “Benim için teminat şudur. Sayın Cumhurbaşkanımızın yakınlarından aldığım bilgiye göre bu hadiseden fevkalade üzülmüş, ‘Bunu araştırıp bulacaksınız, bana sonucunu getireceksiniz’ demiş.”
Peki, Bahçeli öyle Cumhurbaşkanı böyle konuşurken ne olmak ihtimali vardır? Bahçeli, daha önce de yazdığım gibi https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/yargilatmayacagim-tek-bir-evladimi-vermeyecegim-surda-gedik-actirmayacagimin-anlami-ne-115215/ yukarıdaki ültimatomuyla Erdoğan’a sesleniyor ve ‘Üç Hilal’in yargılanmasına, tek bir evladımın dahi alınmasına, surda gedik açılmasına izin verirsen ittifakı patlatırım’ demeye getiriyor.
Patlatabilir mi? Patlatabilir ama kendi partisini de patlatma pahasına…
Dolayısıyla Erdoğan’ın bunu blöf olarak görmesi ve ‘soruşturmaya devam’ demesi akla yatkın geliyor. Çünkü bu sayede o da MHP ve Bahçeli’nin tepesinde bir Demokles kılıcı tutmuş oluyor.
Fakat işte Erdoğan’ın gideceği yerin de bir sınırı var. Yani aslında ikili arasında bir dehşet dengesi mevcut.
Şu da var: Önceki faili meçhul siyasi cinayetlerde emniyet ve yargı mekanizması içinde soruşturmayı farklı yerlere taşımak isteyen güç odakları yoktu. Bu defa gerek emniyette gerekse de yargıda Sinan Ateş’i seven ve soruşturmayı sonuna kadar götürmek isteyen bir Ülkücü kanat var. Yani siyasi irade bir noktada durmak istese bile, soruşturma, içeriden sızan bilgilerle siyasi iradenin rağmına kapatılamayabilir.
Ne var ki muhalefet, Cumhur İttifakı’nın bu en zayıf halkasına yeteri kadar yüklenemiyor.
Yazarlar
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları

































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025