Alper GÖRMÜŞ
Sayın Artaş Grubu yetkilileri.
Eclipse Maslak’ın bir proje, bağlı olduğu grubun adının da Artaş olduğunu, dolayısıyla mektubu bir tüzel kişilik olan Artaş Grubu’na yazmam gerektiğini biliyorum...
Fakat son günlerde grubunuzun yeni girişimi Eclipse Maslak televizyon reklamlarıyla o kadar ön plana geçti ki, okurlarımızın gözünde kime hitap ettiğim daha iyi anlaşılsın diye başlıkta böyle bir “beyaz hata”yı göze aldım...
Sayın yetkililer,
Size mektup yazmamın asıl nedenine geçmeden önce artık herkesin ezbere bildiği reklam metniniz hakkında, fırsat bu fırsat diyerek bir şey söylemek istiyorum...
Reklamınız, ürününüz tamama erdikten sonra her şeyin onun gölgesinde kalacağı iddiasını dile getiriyor ve şu cümleyle sona eriyor:
“Sizce hayatta ikinci olmanın bir anlamı olabilir mi?”
İşte ben bu cümleye çok fena taktım...
Nefes bile alamazdınız...
Sayın yetkililer,
Bu cümleyle nasıl bir hayat tarif ettiğinizin farkında mısınız? Herkesin birinci olmaya çalıştığı ve sadece onu anlamlı bulduğu bir dünyanın nasıl bir cangıl hâline geleceğini kestiremiyor musunuz?
Bana inanın sayın yetkililer, böyle bir psiko-sosyoloji içinde nefes bile alamazdınız.
Hayatta bırakın ikinci olmanın, sonuncu olmanın da bir anlamı vardır.
Tıpkı bunun gibi yenmek de anlamlıdır yenilmek de, cesaret de anlamlıdır korkaklık da, yıldızlık da sıradanlık da...
Herkesin galip, herkesin cesur, herkesin yıldız olmaya çalıştığı ve sadece bunların anlamlı sayıldığı bir dünyada, sizce insan diye bir şey kalır mıydı?
Bir an böyle bir dünyayı hayal etmeye çalışın, göreceksiniz ki insanı vahşet hâlinden uzakta tutan şey, mağlubiyeti dünyanın sonu saymayan sıradan korkak insanlardır.
William Saroyan’ın Ödlekler başlıklı hikâyesinin giriş cümleleri, bize işte bunu anlatır:
“En iyi insanlar ödleklerdir. En ilginç, en kibar, en has ve suç işleme ihtimali en az olanlar gene onlardır. Asla bir bankayı soymayı düşünmezler. Akıllarından bir başkana suikast düzenlemek gibi bir şey geçmez. Yolda yürürken, çukur kazan bir amelenin gözüne kazara kum sıçratsalar, amele de onlara küfretse, ödlekler onurlarının lekelendiğini düşünmezler ve onun için de ameleyle kavga edip bir araba dayak yemelerine gerek kalmaz. Onun yerine, ‘özür dilerim, isteyerek olmadı’ der, yollarına devam ederler.”
‘Fatoş’un hikâyesi...
Artık sadede geliyorum sayın yetkililer...
Bugün size sıradan, korkak, mağlup fakat iki ay öncesine kadar kendince “anlamlı” bir hayat süren bir kadının, “Fatoş”un hikâyesini anlatacağım.
Bu hikâye sizi doğrudan ilgilendiriyor, çünkü “Fatoş”, şimdi Eclipse Maslak’ın inşaat sahası olan yerde 30 yıldır küçük bir evde yaşıyordu. Sonra siz geldiniz ve...
Devamını, kendisi de oralarda yaşadığı için Fatma’nın bütün hikâyesini bilen ve bildiklerini Tarafyazarlarıyla paylaşan bir okurumuzun kaleminden aktaracağım.
Yazımın sonunda da sizlerden bir ricada bulunacağım.
Okurumuzun gönderdiği mektup şöyle:
Artaş’ın TOKİ’den ihale ile aldığı Eclipse Maslak arazisi, bundan yaklaşık iki ay evvel şantiyeleri kurmaya başlamadan önce, metruk bir arazi görünümündeydi. Güney bölümünün ucunda yol kenarında tam trafoya bitişik olan bölümde iki katlı bir ev (gecekondu) vardı... Orada tek başına bir kadın, Fatma (Fatoş diyorlar), 20-25 tane ineği ile birlikte (boğalar da var, en son kınalı bir buzağı vardı) yaşıyordu... Ayrıca bir sürü köpek ve kedileri vardı.
Bu inekleri Maslak’ta bilmeyen yoktur... Bunlar karşıdaki boş arazide otlar, sonra gezmeye çıkar, Atatürk Oto Sanayii ve civardaki çöplüklerden kediler ve köpeklerle birlikte yemek yerlerdi. Hindistan’daki inekler gibi yollarda gezerlerdi, herkes de alışmıştı, kimse kornaya basmaz, bunların yol vermesini beklerdi...
Fatoş bunların sütünü sağar, satar, geçimini de bununla sağlardı..
Derken bir gün zabıta geldi, kendisine bu arazinin devletin arazisi, kendisinin de işgalci olduğunu söylediler... Greyderleri ile girişip, Fatoş’un evini eşyalarını bile almaya fırsat vermeden yerle bir ettiler...
40-50 yaşlarındaymış ama gören 70-80 olmalı diye düşünür.
İki senelik yüksek okul mezunu olduğu söyleniyor..
Fatoş, güzel kol saatlerim vardı, diyor... Enkaz altında kalmış... Enkaz altında diri diri bir köpeğim kaldı, diyor. Eşyaları, neyi var nesi yok enkaz altında kalmış. Şimdi hiçbir şeyi yok.
İneklerini belediye alıp Ayazağa’da inekleri olan birinin yanına vermişler... Bazıları öldü bile, iyi bakmıyorlar diyor...
Kendisi yıkılan evinin karşısındaki boş arazide bir çadırda yatıp kalkıyor, gençlerin tek kişilik ufak üçgen kamp çadırları var ya, işte öyle yırtık bir çadırda yatıyor. Bu soğukta... Gerçek bu... Lütfen gelin görün...
Fatoş’un istediği tek bir şey var: Banyolu, tuvaletli bir konteyner... Nereden biliyor böyle konteynerleri bu garip?..
Çünkü yıktıkları evinin yerine bunlardan on tane uzunlamasına, beş tane yanlamasına üç kat dizip inşaat şantiyesi yapmışlar, içinde inşaat mühendislerinin ofisleri var, isçilerin soyunma ve yemek odaları var, isçilerin yatıp kalktıkları yerler var.
Fatoş, gittikçe soğuyan kış havalarında gecenin karanlığına karşı tepede köpekleri ile oturup o ışıl ışıl konteynerleri seyrediyor olmalı...
Bu insan bu şekilde bu kışı, bu geceleri geçiremez, ölür Fatoş... Köpeklerine sokulup yatıyor çadırda, ne soba var ne bir şey... Köpeklerim beni ısıtıyor, diyor ama... Sorsan hiçbir şey istemez. Evini yıktılar, ineklerini çaldılar, kimselere kötü bir laf etmedi. Yani bir sûfi olsa bu kadarı olmaz dersin.
Sonuç olarak Fatoş ile kimse ilgilenmiyor... Kimsenin umurunda bile değil... Şimdilik tek bir isteği var: Başını sokacağı bir konteyner, banyosu tuvaleti olanlardan...
Gerçi bu konteynere elektrik nasıl gelir, su nasıl gelir, inekler gitti faturayı neyle öder? Bilemiyoruz...
Sizden ricam, Fatoş’u gidip yerinde görün, hikâyesini ortaya çıkartın ve lütfen Fatoş’u kurtarmaya çalışın.
Sizler gazetecisiniz, görüyorum ülkeyi kurtaramıyorsunuz, ama belki bir tek garibi, zavallı garip bir kadını kurtarabilirsiniz...
Lütfen tekrar Süleyman Çetinsaya ile (Artaş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı A. G.) görüşün, belki de durumu bilmiyordur, belki de yardım etmek ister, bunun hikâyesini yapacağız deyin, sizin için bir güzel promosyon olur, sevap olur, deyin. Aralık ayındayız, bu şekilde Fatoş ölür, deyin... Eminim güzellikle anlatabilirseniz hemen şimdi yardım eder.
Ayrıca bölge Şişli belediyesinden alındı ama belki Ayazağa’da gözyaşlarını tutamayan Şişli belediye başkanımız olayın bir tarafından tutar, olmadı yeni belediyemiz Sarıyer elinden tutar... Büyükşehir, neyse artık bilemiyorum, çünkü sanki Fatoş yurdundan ayrılmak istemiyor....
Poşetle domates- peynir- ekmek bir iyiliktir ama, bu şekilde nereye kadar...
Eğer bir faydanız olabilirse, bir garibi kurtarmaya yardımınız olur ise, Allah tuttuğunuzu altın etsin...
***
Sayın yetkililer,
Okurumuzun mektubu böyle...
Ben, yazının sonunda sizlere bir kez daha hitap edeceğimi söylemiştim ama, okurumuzun satırları, özellikle de mektubunun son bölümü o kadar içten ve etkili ki, bu yazı onun satırlarıyla bitsin istedim.
Lütfen bir şey yapın...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
14.07.2025
23.06.2025
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025