Amberin ZAMAN
Siyasete atıldığından beri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın dilinin desturu olmadığını biliyorduk. Ancak “Ananı al da git” gibi çıkışlarını yadırgasak da iyi kalpli biri olduğuna inanıyorduk. Bunun en net kanıtı da çocuklara duyduğu şefkat ve sevgiydi. Ne zaman bir çocuk görse o sert adam eriyiveriyordu. Yüzünde kocaman bir tebessüm beliriyordu. Evet, Başbakanımız çocukları seviyordu. Ben de en çok bu yüzden Başbakan’ı seviyordum. “Böyle bir adamdan kötülük gelemez” diyordum.
Şimdi anladık ki evet, Başbakan çocukları seviyor ama kendi çocuklarını seviyor. Bilal’i,Burak’ı, Sümeyye’yi, Esra’yı seviyor. Onları korumak için sanki memleketin kanunlarını sil baştan yazıyor, binlerce polisi, yargıcı sürgün ediyor. Ve bu sevgisi sanki manevi, hukuki hiçbir sınır tanımıyor maşallah. Ama başkasının çocuklarına, Ali İsmail Korkmaz’a, Berkin Elvan’a gelince Başbakan’ın çocuk sevgisi nedense kuruyuveriyor.
Çarşamba yüzbinlerce vatandaş Berkin’i uğurlamak, ailesinin acısını paylaşmak için sokaklara döküldü. Ama Başbakan’dan ne bir baş sağılığı dileği işittik ne bir şey. Sanki başka bir ülkede yaşıyor. Veya biz... Nasıl olabiliyor? Üstelik inançlı birinden bahsediyoruz. Fakat neden şaşıyoruz ki. Roboski’de çoğu genç 34 kişi Türk savaş uçaklarından atılan bombalarla paramparça olup can verdiklerinde de Başbakan susmuştu. Vahim bir istihbarat hatası sonucu hayatlarını kaybeden bu insanların aileleri adalet bekleyedursunlar. Başbakan’ın onayıyla, iktidar olayın üstünü çoktan örttü bile. Bir kuru özür dahi fazla görüldü Roboski mağdurlarına. Oysa askerlerin sadece darbeler için değil, artık her türlü hukuksuzluğun hesabını vermek zorunda oldukları bir Türkiye’de yaşamıyor muyduk?
Bu duruma isyan eden Roboskili aileler Başbakan’a dertlerini anlatabilmek için geçen temmuz, Şırnak’ta, yeni havalimanının açılışında onu yakaladılar. Gidenlerin arasında bu köşede adına sıkça rastladığınız, katliamda kardeşini kaybeden Veli Encü de vardı. Başbakan’ın çocuklara zaafı olduğuna o da inanıyormuş. Gelin o görüşmeyi Veli’nin ağzından dinleyelim:
“26 Temmuz 2013 Roboskili aileler olarak Başbakan’la görüşmek için Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’na doğru yola koyulduk. Heyecanlıydık. Çünkü, katliamın hesabını bu kez Başbakan’ın yüzüne bakarak soracaktık. Görüşmeye katledilenlerin anne ve babaları olan altı kişi katıldı: Ben, Emine Ürek, Reşit Ant, Felek Encü, Sadıl Alma ve Zeki Tosun. Ama yedinci bir candan da söz etmek gerekiyor: Katledilen çocuklardan Erkan Encü’nün annesiFelek, abisinin adını verdiği yeni bebeği Küçük Erkan’la gelmişti görüşmeye. Bizler kardeşlerimiz ve çocuklarımızın için adalet talep ederken Küçük Erkan sürekli ağlıyordu. Ama gittiği her yerde çocuklarla, bebeklerle poz veren Başbakan Küçük Erkan'ın adını dahi sormadı, hiç ilgilenmedi. Şok olduk. Oysa isterdik ki Mısırlı Esma’yı vuran askerlere meydan okuyan Başbakan 34 gencin canlarına mal olan askerlerden, Ali İsmail’i, Berkin’i vurup öldüren polislerden de hesap sorsun. Kendi ülkenizin vatandaşı olan bu mazlumlara da ağlayabilse... üzülebilse böylesine acı üretmezdi bu topraklar.”
Başbakan geçen ay meydanlarda MHP lideri Devlet Bahçeli’yi güya vurmak için “Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez,” diye aşağılamıştı. Peki, ailesi, çocukları olan Başbakan vicdan nedir, adalet nedir, biliyor mu acaba?
“PARALELLER” BİZİ DİNLİYORMUŞ
Binlerce kişiyi kanunsuzca dinledikleri iddia edilen Fethullah Gülen’e yakın güvenlik yetkilileri beni ve bazı meslektaşlarımı “terör örgütü bağlantılarımızdan” ötürü ispiyonluyorlarmış. İktidar yanlısı meslektaşlarım sorup duruyorlar. Bizi dinleyenler “paraleller” olunca neden susuyormuşuz. Hayır susmuyorum. Her kim yapıyorsa iğrenç buluyorum. Ancak bu arkadaşlara sormak isterim. MİT’in beni ve Taraf’taki arkadaşlarımı hukuksuzca dinledikleri belgelendiğinde siz neden sustunuz?
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018