Arzu YILMAZ
Söz konusu Kürtlerle savaş olduğunda yakalanan mutlak uyum iş ‘barışmaya’ gelince bir anda bozuldu, hatta kriz çıktı…
Kastettiğim sadece iktidar koalisyonu arasındaki uyum değil; muhalefet cephesinde de, deyim yerindeyse, ‘çarşı karıştı’!
Çünkü Kürtlerle savaş her biri için adeta siyasi rant kapısıydı: Bir yandan, aç kalanların ağzına ‘kızıl elma’dan damlayan bal çalındı, bir yandan ‘emanet oylar’ cukka edildi…
Bu arada Kürtlerle savaş diyorum, zira savaş yalnızca ‘terörle mücadele’ paranteziyle sınırlı tutulup Türkiye’ye karşı eline silah alan Kürtlere karşı yürütülmedi. Sandığa gidip oy veren, aldığı oyla siyaset yapmaya ‘cüret eden’, Kürtçe şarkı söyleyip halay çeken, tiyatro yapan, hatta cansız bedeni bir çöp torbası atılan ya da çoktan toprağın altına giren Kürtler bile bu savaşın hedefiydi. Öyle ki bu savaş, Kürtlerin gölgesine sığınacağı ağacı bile ‘düşman’ gördü, Kürtlerin bastığı taşı toprağı yaktı, yıktı. Hatta sınırın ötesinde berisinde, Kürtlerin toprak bildiği her yer ‘teröristan’ ilan edildi…
Ama bu siyasi rant kapısı artık kapanıyor, kapanmak zorunda…
Çünkü bugüne kadar Türkiye’yi coğrafyasında ‘istisna’ kılan düzen değişiyor, dünya devletleri yeni bir ‘tehditler dengesi’ üzerinden hizalanıyor.
Hiç kuşkusuz bu bir ilk ya da yepyeni bir durum değil. Dünya siyaseti, en genel ifadesiyle, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş sonrasında da benzer bir yeniden hizalanma evresinden geçti. Fakat bu her iki evrede de, Türkiye önce ‘komünizm’ sonra da ‘radikal islam’ tehditlerine karşı içinde bulunduğu Batı ittifakı nazarında ‘istisna’ bir yer tuttu.
Bu arkaplan çerçevesinde bugün yaşanan en büyük değişim, her şeyden önce bir Batı İttifakı’ndan söz etmenin artık mümkün olmadığı. Zaten uzun zamandır krizde olan Batı ittifakı kurumları hala ayakta olsa da, tıpkı bundan beş yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un NATO bağlamında söylediği gibi, bir ‘beyin ölümü’yle karşı karşıya. Zira bu ittifakın hem fikir hem finans kaynağı olan bir Amerikan aklı yok artık. Yeni Amerikan aklı ‘Önce Amerika’ düsturu etrafında örgütleniyor. Bu durumu, birçoklarının akıl sağlığından şüphe ettiği Trump üzerinden açıklamak ise yanıltıcı olur. Yeni Amerikan aklına asıl şekil veren fakirleşen Amerikan orta sınıfının tercihleri. Son yıllarda sayısız araştırma, Amerikan kaynaklarının ‘dünya’ya harcanmasına karşı iç kamuoyunda giderek yükselen eğilime dikkat çekiyordu. Biden Yönetimi de 2022 yılında yayınladığı Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nde ‘Önceliğimiz Amerikan alt yapısına yatırım yapmak’ ya da ‘Amerikan halkı için dış politika yapacağız’ diyerek bu eğilimin farkında olduğunun işaretlerini vermişti. Fakat aynı Biden Yönetimi, ‘Avrupa’yla ittifakı güçlendirmeyi’ de öncelikleri arasında saymıştı. Ve kazanan herkesten ve her şeyden ‘Önce Amerika’ diyenler oldu…
Dolayısıyla, Türkiye gibi ‘beka’sını ya da güvenliğini Amerika’nın liderliğindeki Batı İttifakı’na dayandıran ülkeler için bir yeniden hizalanma bugün kaçınılmaz ve acil bir ihtiyaç. Bu bağlamda, Avrupa hazırlıklara daha Trump’ın ilk döneminde başladı. Alınan en erken sonuç, yeni Avrupa güvenlik ve savunma mimarisinin çerçevesini belirleyen Stratejik Pusula oldu. Henüz daha alınacak çok yol olsa da, AB ülkeleri en azından kiminle, hangi tehditlere karşı, nasıl hareket edeceği konusunda genel bir mutabakata vardı.
Bu arada, Stratejik Pusula her ne kadar AB üye ülkelerinin NATO ittifakına taahhütünü yinelese de, örneğin, AB adayı NATO üyesi Türkiye’yi bu yeni Avrupa güvenlik ve savunma mimarisinin dışında tuttu. Daha da önemlisi, Türkiye’yi ‘provokasyonlar ve tek taraflı politikalar eliyle AB’yi çevreleyen istikrarsızlıklara katkıda bulunan’ bir yerde konumlandırdı.
Geldiğimiz aşamada Türkiye açısından ‘rasyonel tercih’ bu kaygan zeminde yeni maceralar peşinde koşmayı bırakıp, NATO ittifakına son on yılda olduğundan daha fazla önem vermek ve Amerika’yla ilişkileri olabildiğince düzeltmek. Anlaşılan o ki, iktidar da en azından Bahçeli’nin açıklamaları eliyle ekonomiden sonra dış politikada da ‘rasyonel’ olana dönme eğiliminde. Bahçeli’nin geçen hafta dile getirdiği şu sözler sanki arada kaynadı:‘Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek sorun yoktur. Türkiye dönem dönem sorgulasak da bir NATO üyesidir’
Bu çerçevede, Kürtlerle ittifak Türkiye için bugün bir politik tercih değil, stratejik zorunluluktur demek sanırım yanlış olmaz. Zira Amerika ve Türkiye arasında ister Obama, ister Trump’ın ilk dönemi ister Biden dönemi olsun, çözüm bekleyen sorunların en başında Kürtler vardı. Aslında Amerika’nın Kürtlere dair bir ‘hassasiyeti’ olduğunu söylemek zor. Hatta Amerika’nın bir Kürt politikası olduğu bile tartışmalı. Hele yeni Trump Yönetimi’nden böyle bir hassasiyet beklemek doğrusu bana akıl dışı geliyor. Amerika-Türkiye ilişkilerinde sorun olan yalnızca Rojava Yönetimi ölçeğinde tarafların farklı tutumlar içinde olmasıydı ve Amerika bu tutumunda bana göre üç nedenden ötürü ısrarcı oldu: Suriye rejiminin devrilmesi konusunda Türkiye’yle fikir ayrılığına düştü, IŞİD’le mücadelede Türkiye’ye güvenmedi, üçüncüsü ise Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması ve Astana çerçevesinde Suriye sahasında Rusya ve İran’la ortak hareket etmesini bir tehdit olarak algıladı. Bu haliyle, Rojava Yönetimi üzerinden yaşanan sorunlar aslında Türk-Amerikan ilişkilerini sarsan yapısal sorunların bir göstergesiydi ama esasa ilişkin bir görüş ayrılığının kaynağı olmadı.
Bugün geldiğimiz aşamada da öyle anlaşılıyor ki, Kürtlerle ‘barış’ Ortadoğu’da yeniden şekillenmekte olan ‘tehditler dengesi’nde Türkiye’nin Amerika ve müttefiklerinin yanında hizalanmasının bir göstergesi olacak. Aksi halde, Avrupa güvenlik mimarisinin dışında kalan Türkiye, Ortadoğu mimarisinin de dışında kalacak. Bu her iki alanda esamesi okunmayan, hatta ‘istikrarı bozucu’ bir unsur olarak konumlanan Türkiye’nin NATO çerçevesinde taşıdığı ağırlık da tartışmalı olacaktır.
Nihayetinde, Cihat Yaycı gibi Kürtlerle savaşı Türkiye’nin emperyal arzularına alet edenlerin anlaması gereken şu ki, ‘atı alan çoktaaan Üsküdar’ı geçti’. Ortadoğu bu kez İsrail ve Körfez liderliğinde yeniden kuruluyor. Önümüzdeki dört yıl içinde de bunu tersine çevirecek bir güç görünmüyor. İran bile bu işten en az zararla çıkmanın yollarını arıyor…
‘Önce Amerika’ diyen Trump Ortadoğu’da savaş istemiyor…
Dolayısıyla, ‘vakit tamam, söz konusu vatan’…
Bahçeli “Kürt kardeşlerimizle kucaklaşarak, milli kardeşlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzi haline getirmek, geleceğe ve geçmişe sadakat nişanemizdir” dedi.
Nihayet sıra Kürtler adına konuşması beklenen Öcalan’a geldi…
Bakalım o ne diyecek?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.02.2025
1.02.2025
4.12.2024
16.11.2024
16.11.2024
4.05.2020
16.04.2020
15.03.2020
14.02.2020
15.03.2020