Atilla YAYLA
Krize girdiğinde, her şirketin önünde iki yol belirir. Birincisi, krizle sınırlanan bir zihin ve icraat yapısıyla, krizi önleme amacıyla dar alanda çırpınarak batmaya götürür. İkincisi, o zamana kadar gerisinde kalınan bariyerleri yıkarak zihniyet değiştirmeye, ilave riskler göze almaya, yeni şeyler yapmaya ve krizden güçlenerek çıkmaya götürür.
Bu kuralın siyasette de geçerli olduğu söylenebilir. Bir siyasî kriz anında alışıldık sınırlar içinde kalıp bocalamak yerine sınırları aşmak krizden çıkmanın belki de en iyi yoludur. Buna, başka bir ifadeyle, en iyi savunma taarruzdur da denebilir. Sanırım bu kural AK Parti açısından içinde bulunduğumuz dönemde gayet anlamlı.
Siyasî merkezini CHP'nin teşkil ettiği bir koalisyon, hükümeti hangi yolla olursa olsun mutlaka alaşağı etmek istiyor. Eski mutlu günlerde bunun bilinen yolu, askeri kışkırtarak, askerin kışkırtmasına kapılarak, darbeye giden süreci başlatmaktı. Bu yol, en azından şimdilik, devre dışı. Bu yüzden yeni yollar bulması gerekiyor söz konusu koalisyonun.
Mayıs sonundan beridir başka bir yöntem deneniyor. Bu, Gülay Göktürk'ün son yazılarında altını çizdiği gibi, yaygın biçimde sivil şiddet kullanarak sokakları kontrol edilemez hâle getirmek. Bu şekilde kaotik bir ortam oluşturmak. Umuluyor ki, sokak şiddeti bir taraftan hükümetin normal fonksiyonlarını ifa etmekte yetersiz olduğu intibaını uyandırsın, diğer taraftan hükümeti aşırı şiddet kullanmaya ve mevzuatı sıkılaştırmaya iterek kaos arayıcıların tabanını ve meşruiyetini genişletsin. Böylece hükümeti yıkılmaya götürecek bir süreç başlasın.
Bu çevrelerin sokak eylemlerini meşrulaştırmada başlıca argümanı, hayat tarzlarına müdahale edildiği veya edileceği. Korkunç dezenformasyon ortamında buna inanmaya hazır kitleleri etkilemek zor değil. Nitekim, bazılarının sözlerine ve tavırlarına bakınca, adeta hipnotize edilmiş gibi, sorgusuz sualsiz, korkunç müdahalelerin vuku bulduğuna inandıklarını anlıyoruz.
Bu durumda, yapılacak en iyi şey, özgürlük ve demokrasi istiyoruz diyenlere, hayal dahi edemeyecekleri genişlikte bir özgürlük ve demokratikleşme paketiyle cevap vermek. Ak Parti bunu yapabilir. Kemalist devletin sacayaklarını, sütunlarını, mevzilerini korumak Ak Parti'ye mi kaldı? Madem özgürlük ve demokrasi isteniyor, hükümet 'hodri meydan' deyip kimsenin beklemediği hamleler yapmalı.
Bazı adımlar zaten atılıyor. Gelecek hafta başında bir demokratikleşme paketi açıklanacak. Medyaya sızan haberlere göre pakette gayet yerinde reformlar yer alıyor. Ancak, daha fazlası yapılabilir, en azından hedef olarak ilan edilebilir. Nihayetinde paket açıklanınca hemen hayat bulmayacak, kanunlarla gerçekleştirilmesi gerekecek. Dolayısıyla, bu aşamada çekingen olmak için bir sebep yok. İşte birkaç öneri: Kürtlerin tüm kültürel hakları tanınabilir. Adı değiştirilmiş bütün Kürt yerleşim yerlerine orijinal adları iade edilebilir. Alfabeye q,w, x harfleri eklenebilir. Kürtçe eğitimin tamamen serbest bırakılacağı açıklanabilir. Şehir parlamentolarının oluşturulacağı, şehirlerin kendi kendilerini idare etmesine izin verileceği ilan edilebilir. Şehir polisleri belediyelere bağlanabilir. Mahallî sorunların tamamen mahalde karara bağlanması sağlanabilir. Seçim barajı kaldırılabilir. Siyasî partiler kanunu iptal edilebilir. Öcalan ev hapsine alınabilir. Tekke ve zaviyeleri kapatan devrim kanunu başta olmak üzere tüm devrim kanunları kaldırılabilir. İbadethane statüsünün devlet tarafından tanınması uygulaması terk edilebilir. Üçüncü köprünün adı Pir Sultan Abdal olarak değiştirilebilir. Diyanet kaldırılabilir ya da tüm inançların temsil edilebildiği bir yapılanmaya dönüştürülebilir. Üniter sistemden federal sisteme geçilebilir ve her federe devlet resmî dilini veya dillerini kendisi belirleyebilir. Eğitimde devlet tekeli kaldırılabilir. Andımız çöpe atılabilir. Müfredatı MEB'nın belirlemesi uygulaması terk edilebilir. Kemalizm resmî ideoloji ve eğitim ideolojisi olmaktan çıkartılabilir. YÖK kaldırılabilir. Üniversiteler müfredat belirlemede serbest bırakılabilir. Gezi Parkı'nın bir köşesi serbest konuşma alanı ilan edilebilir. Alkol düzenlemesi tamamen iptal edilebilir. Kamuda her türlü kılık kıyafet düzenlemesi yırtılabilir. Tüm resmî gün ve kutlamalar kaldırılabilir. Devlet – sanat ayrılığı gerçekleştirilebilir. Sanata finansman yoluyla devlet müdahalesi bitirilebilir. Heybeliada Ruhban Okulu açılabilir. Rum Patriğinin ekümenik sıfatını kullanmasını engellemekten vazgeçilebilir. Ataları Türkiye'den gitmiş olan 100 bin Ermeniye ve Ruma T.C. vatandaşlığı verileceği ilan edilebilir. Ermeni katliamında, tehcirde, 6 – 7 Eylül olaylarında mal ve mülkleri gasp edilenlerden sahipliğini kanıtlayabilenlere malları iade edilebilir ya da tazminat ödenebilir...
Hükümet bunları ve benzer kalemleri pakete koysun. Bakalım özgürlük ve demokrasi istiyoruz diye sokak şiddeti kullananların ve onlara açık veya örtülü destek verenlerin tavrı ne olacak! Destek verirlerse reformlar daha kolay gerçekleştirilir. Karşı çıkarlarsa özgürlükçülük ve demokratlık iddiaları tamamen çökmüş olur.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları











































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019