Atilla YAYLA
Türkiye’de 17 Aralık 2015’te önemli bir toplantı yapıldı. Yeni Yüzyıl’ın haberine göre, GENÇ YÖNETİCİ ve İŞ ADAMLARI DERNEĞİ’nin (GYİAD), EY Türkiye ile işbirliği yaparak düzenlediği Aile Varlıkları Yönetimi Konferansı İstanbul’da gerçekleştirildi.
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan GYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Sevim, “Aile şirketlerinin üyelerine ait, çeşitli sebeplerle âtıl durumda bulunan gayrimenkul stoğunun toplam tutarı 167 milyar dolara ulaşıyor.
Bu stoğun ekonomiye kazandırılabilmesi için Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun etkin bir çözüm olduğuna inanıyoruz.
Aynı zamanda oluşturulacak miras anayasası da sorunun çözümünde önemli rol oynayacaktır” dedi.
Taşınmazlara yatırım yapılmak suretiyle ortaklarına gelir sağlayan Gayrimenkul Yatırım Fonu’nun ortaklarına vergi avantajı getirdiğini ifade eden Sevim, “Türkiye’deki işletmelerin yüzde 95’ini aile şirketleri oluşturuyor.
Ek olarak, mirasın bölüşümü ve bölüşüm sonrasında yönetimi konusunda yasalardan kaynaklanan sıkıntılar nedeniyle, aile şirketlerinde önemli sorunlar oluşuyor.
Bu sorunlar kuşaklar boyu devam eden şirketlerin bölünmesine ve hatta yok olmasına bile neden olabiliyor.
GYİAD olarak çözümün ‘miras anayasasının’ hukukumuza kazandırılmasında yattığına inanıyoruz.
Miras anayasası ile birlikte aileler, hem mülkleri hem de şirketleri ve sermayeleri için önemli bir güvence kazanmış olacaklar” diye konuştu.
Toplantıya katılan Suudi Al-Kifah Holding Yönetim Kurulu Başkanı Velid el-Afalik ise “Aile şirketlerinde yatırımların çeşitlendirilmesi önem arz ediyor” diyerek Türk şirketlerine çeşitli önerilerde bulundu.
Daha önceki bir yazımda akrabalar -özellikle eltiler- yüzünden şirketlerin parçalandığına ve kaynakların âtıl hâle geldiğine işaret etmiştim.
Kullanılmayan mülkler ve kaynakların parçalanması problemi değişik biçimlerde tekrar tekrar karşımıza çıkıyor.
Ülkemizdeki şirketlerin çoğu aile şirketi. Bunlar kolay kolay kurumsallaşamıyor.
İlk nesildeki iş yapma kabiliyeti, çalışkanlık, hırs ve tutumluluk sonraki nesillerde nadiren görülüyor.
Birinci nesilden sonra işletmecilik ve yatırımcılık performansı düşüyor.
Yetmezmiş gibi, aileler evlenmelerle genişledikçe aile içi ihtilâfların doğması ihtimâli kuvvetleniyor.
Özellikle ilk neslin sahneden çekilmesinden sonra aile üyeleri birbirine giriyor ve çoğu zaman kavgalı gürültülü bir şekilde yollarını ayırıyor.
Mülkler üzerindeki çözülemez veya çözümü çok uzun zaman alan ihtilâflar ekonomik kaynakların iş hayatı dışında ve âtıl kalmasına sebep oluyor.
Bu duruma üretim tesisleri/makinaları yanında gayrimenkuller de düşüyor.
Bu nokta önemli çünkü Türkiye’de zenginlik deyince akla ilk gelen gayrimenkuller oluyor.
Bu da zaten kendi başına ülkenin yeterince gelişmediğinin ve üretici yatırımcılık anlayışının yaygınlaşmadığının işareti.
Özellikle İstanbul’da birçok emlak zengini var ama bunların bir kısmı mülklerini kiraya verme şeklinde olsun kullanamayınca nakit fukarası olarak yaşıyor.
Bu problem gelişmiş ülkelerde de zamanında yaşandı. Hâlâ da belli ölçülerde yaşanmakta.
Ancak, bizde tablo daha vahim.
167 milyar dolarlık gayrimenkulün âtıl kalması sadece sahipleri için değil tüm toplum için bir kayıp.
Oysa bunlar ülkenin iktisadî gelişimine ve dolayısıyla refah seviyesinin yükselmesine önemli katkılarda bulunabilir.
Problemin kesin çözümünü sağlayacak bir formül hiç kimsenin elinde yok.
Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının gelişmesi problemi hafifletebilir. Ancak, miras ve mülkiyet hakkına yasal ve anayasal müdahalelerin fayda sağlamaktan çok zarar vereceğini sanıyorum.
Genel olarak bakıldığındaysa çözüm bireylerin özgül davranışlardan ziyade genel iş davranış kalıplarının gelişmesine ve değişmesine bağlı görünüyor.
Bunu sağlayacak olansa GYİAD’ın yaptığı kutlanması gereken bu türden faaliyetler.
Yazarlar
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019