Atilla YAYLA
Anadolu Ajansı’nın geçtiği bir habere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü vesilesiyle Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde verdiği resepsiyonda yaptığı konuşmada şunları söylemiş: “Tüm zararlı alışkanlıklara karşı mücadele etmek şahsî olarak benimsediğim bir prensibimdir. ‘Sigara içme özgürlüğü’ diye bir özgürlük asla olamaz. Nasıl intihar etme özgürlüğü yoksa kendi kendini ölümcül hastalıklara maruz bırakma özgürlüğü yoksa neticesi bu sonuçlara çıkan zararlı alışkanlıklarla ilgili özgürlükler olamaz.”
Hayatım boyunca sigara alışkanlığım olmadı. Sigaraya karşı gitgide büyüyen bir alerji de duymaktayım. Duman ve sigara kokusu beni açık havada dahi ciddî biçimde rahatsız ediyor. Bazen yakınımdan geçen veya ortamımda bulunan kadın ve erkeklerden gelen sigara kokusu da. Bu yüzden insanların sigara içmemesini içmesine tercih ederim.
Özgürlük literatüründe “sigara içme özgürlüğü” kavramı yok. Mill, Hayek, Kâzım Berzeg gibi isimler bildiğim kadarıyla bu konuyla hassaten meşgul olmamış. Ancak, insanların ne yiyip içeceğine karar vermesi imkânını/serbestisini sağlayan bireysel özgürlük kavramı var. Buna göre sigara ile özgürlük arasındaki ilişki şudur: Özgür birey sigara içip içmeyeceğine kendisi karar verir. İçmemek istediği hâlde içmeye (ne çirkin kelime, ne yanlış kullanım, doğrusu “tüttürmek” olmalı ama neyse!),içmek istediği hâlde içmemeye zorlanan birey özgürlüğü ihlâl edilmiş bireydir. Dolayısıyla, özgür birey diliyorsa sigara içebilir. Öyle söylemek gerekirse, özgür birey sigara içme özgürlüğüne sahiptir.
Kişilerin özgürlük alanları içinde sigara içme veya içmeme tercihi intihar ile kıyaslanamaz. İntihar daha çetrefil bir konu. Ahlâkî, siyasî, hukukî ve psikolojik boyutları var. Pratik açıdan bakıldığında da intihar üzerinde tartışmak anlamsız, zira intihar bireysel olarak karar verilen bir şey ve intiharı kafaya koyan biri engellenemez. Ölümcül hastalıklar konusu da daha zor. Bütün bu meseleleri diğer şahıslara vereceği zarar üzerinden düşünmek zorundayız. Yani kişilerin kendilerine verebileceği zararlardan çok diğer kişilere verebileceği zararlar üzerinde durmamız gerekir. Bu çerçevede tüm veya tercihen bazı kapalı yerlerde sigara içmeye yasak getirilebilir.
Bütün bilimsel veriler sigaranın sağlığa zararlı olduğunu gösteriyor. Ancak, kamu otoriteleri buna dayanarak sigara içme özgürlüğünü tamamen engelleyecek yasakları meşru olarak koyamaz. Sadece sigara değil, bazı besinleri tüketmek, aşırı tüketmek, dengesiz tüketmek, aşırı spor, aşırı hareketsizlik gibi şeyler de zararlı. Buna dayanarak bu alanlarda da yasaklar konulmasını veya yap talimatları verilmesini düşünemeyiz.
Şüphesiz, sigara içme alışkanlığının azalması için çalışabiliriz. Sivil toplum alanında isteyen kişiler tek tek veya örgütlenerek sigara alışkanlığına karşı kültürel, psikolojik bir mücadele yürütebilir. Kamu otoritesinin sigara karşısındaki tavrı ise iki yönlü olmak durumunda. Devlet bir taraftan sigara içmek isteyenlerin diğer insanlardan gelebilecek özgürlük ihlâllerine karşı korunmasını sağlamakla mükelleftir, diğer taraftan da sigara gibi kötü alışkanlıklara karşı tercihen sivil toplum içindeki faaliyetleri desteklemekle. Ama bunu her yere yasak koyarak yapamaz. Yaparsa özgürlük ihlâli yaratmış olur.
Diğer taraftan, konunun önemli iktisadî boyutları da var. Yıllar önce Piyasa adlı şimdi internette bulunabilecek bir ekonomi dergisinde sigara yasaklarını etraflıca işleyen bir dosya yapmıştık (http://www.liberal.org.tr/sayfa/kat.php?kat=2&akat=21). Okuyucularıma hararetle tavsiye ederim.
Ne yazık ki tüm dünyada sigara içenlere üvey evlat muamelesi yapma eğilimi gitgide yaygınlaşıyor. Böylece bir nevi sigara totalitarizmi yaratılıyor. Bu yanlış. Sigara içenlere ikinci sınıf insan muamelesi yapmayalım, kişilerin “sigara içme özgürlüğünü” ihlâl etmeyelim…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019