Atilla YAYLA

Atilla YAYLA
Atilla YAYLA
Tüm Yazıları
D. Gezmiş’in doğum günü
28.02.2016
1653

 28 Şubat’ın Deniz Gezmiş’i doğum günü (1947) olması münasebetiyle yine onu ve ideolojisini yüceltme mesajları ve yazıları yayınlanmakta. Bu vesileyle ben de 18 Mayıs 2012’de Zaman’da yayınlanan bir yazımı kısaltarak yeniden okuyucuya sunmak istiyorum

***

İdam edildiklerinde yirmilerinin başlarında olan üç genç öyle görünüyor onları şahsen tanıyan veya haklarındaki kitaplardan bilgi edinen sevenlerinin gönlünde yaşamakta. Bunun en önemli sebebi, hiç kuşkusuz, çok erken bir yaşta ve dramatik şekilde hayata veda etmeleri. Bir diğer sebep, siyasî suçla ve hukukun zorlanmasıyla idam sehpasına çıkartılmaları. Gezmiş, Aslan ve İnan’ın suçu, anayasayı zor yoluyla değiştirmeye teşebbüs etmekti. Bunu yapmaya güçleri yoktu. Birçok kişi ve çevre idam suçuna ortak oldu veya göz yumdu. Yargılamayı yapan mahkemeler âdil ve hukukun hâkimiyetine uygun değildi. Siyasiler açık veya örtülü olarak askerlerle işbirliği yaptı. Medya idamları engelleyici yayın cesaretini sergileyemedi.

     Ne yazık ki, tarihimizin bu acı olayı bir "ticarî", siyasî, ideolojik ranta dönüştürüldü. Bu isimler etrafında, samimî ve içten acıları çevreleyip boğan efsaneler oluşturuldu. İdamlar yalan yanlış birçok şeyi yeni nesillere benimsettirmenin aracı olarak kullanıldı.

     Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı kesinlikle haksız ve gayri âdildi. Ancak bu, onların birçok eyleminin evrensel hukukta yeri bulunan ve faillerinin cezalandırılmasını gerektiren suçlar teşkil etmediğini göstermiyor. Ne yazık ki Gezmiş ve arkadaşları banka soyma, adam kaçırma, darp ve baskı-şiddet yoluyla eğitimi engelleme gibi suçlardan uzak kalmadılar. Amaçları ve ideolojileri bu davranışları suç olmaktan çıkartmaz. "Devrimciler bu suçları işlerlerse yargılanmazlar, zira onlar devrimci ve devrim iyi bir şey, ama meselâ ülkücüler işlerlerse cezalandırılır" diyemeyeceğimize göre, suçları için yargılanmaları mukadderdi ve gerekliydi. Normal şartlarda birkaç sene ceza yer ve 1974 affıyla tahliye edilirlerdi.

     Gezmiş ve arkadaşları büyük fikir adamı değildi. Heyecanı aklının önüne geçen, dünyanın diyalektik ve tarihsel materyalizm gereği sosyalizme doğru aktığına iman eden gençlerdi. Erken davranıp Türkiye'nin Lenin'i olmak istediler. İnançlarına göre davaları yolunda şiddet kullanmak meşruydu. Şiddeti sadece kaçınılmaz bulmuyor, aynı zamanda seviyorlardı.

     Gezmiş ve arkadaşları sosyalist olmaya ilâveten ulusalcı ve Kemalist idi. Bir kısmı komünist devrim öncesinde Milli Demokratik Devrim'i (MDD) şart görmekteydi. Asıl itirazları Kemalist baskı rejimine değildi, emperyalizm ve kapitalizm adını verdikleri canavaraydı. Ülkücülerle de aralarında fazla bir fark yoktu; çoğu ülkücü daha ulusal çaplı ve "yerel" referanslı bir sosyalizme zaten teşneydi. Nitekim sosyalizmin çökmesinden sonra birçok sosyalist ulusalcılığını daha net sergilemeye başladı; faşizmin sol kanadında yer tutup sağ kanadına göz kırpmaya koyuldu.

     Gezmiş ve arkadaşları bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi verdiklerini söylemekteydi ama onların ne olduğu ve aralarında nasıl bir ilişki bulunduğu hakkında bilgisizdi. Özgürlüğün bağımsızlıkla aynı veya onun sonucu olmadığının en büyük ispatı 1960'lardaki sosyalist dünya olmasına rağmen genç devrimcilerde bunu ne görecek göz ne de kavrayacak ilmî donanım vardı. Özgürlük dillerinde şarkı olmuşsa da, başarılı olup hedefledikleri rejimi kursalardı, özgürlüğü yok edecek ve kendilerinin kullandığı kadar özgürlüğü bile mumla aratacak bir despotizmin tesisine katkıda bulunmuş veya aracılık etmiş olacaklardı.

     Gezmiş ve arkadaşlarının haksız ve adâletsiz idamlarını ve bunun sorumlularını her vicdan sahibi insanın kınaması gerekir. Ama bunu yapan vicdan gerçek bir vicdansa, siyasî amaçlarla suç işlenmesine, şiddetin yüceltilmesine ve üç gencin canı üzerinden insanlığa felaket getirmiş bir ideolojinin aklanıp paklanıp tahta oturtulmasına da itiraz etmesi beklenir.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar