Aydın ENGİN
Kıdemli meslektaşım, kadim arkadaşım Enis Berberoğlu Maltepe Cezaevi’nde volta atıyor. Gün saymayacak kadar deneyimli. 25 yıllık mahkûmiyetin günü mü sayılır.
Müebbetten 25 yıla çevrilmiş bir mahkûmiyet kararının ciddi gerekçeleri olması gerekir değil mi?
O gerekçelere bir göz atalım mı?
Korkmayın, anlamsız belgelerle, bilirkişi raporları ile yapay olarak şişirilmiş, kalın mı kalın bir dosyanın derinliklerine dalıp sizlere aktaracak değilim. Dosyayı didik didik okudum. Çok yalın, anlamsız ayrıntılardan arındırılmış birkaç paragrafla “gerekçe” sergilenebilir.
Ama önce hatırlayalım:
Cumhuriyet “MİT TIR’ları” diye anılan bir haber yayımladı.
Habere Hükümet (Devlet) kanalından cevap geldi: “O TIR’lar insani yardım malzemesi taşıyor”.
Video ile belgelenmiş haberinde Cumhuriyet ısrar etti: “TIR’larda süt tozu, bebek maması, ağrı kesici ilaç filan değil, silah, cephane, roketatartaşınıyordu”.
Hükümet (Devlet) kanalından bir açıklama daha geldi: “Evet TIR’larda silah, cephane vardı ama onlar MİT’in bir istasyonundan (deposundan) bir başka istasyonuna aktarılıyordu...”
Cumhuriyet ısrar etti: “Hayır, MİT’in yurtiçinde ve dışında silah deposu kurma yetkisi yoktur”.
Hükümet (Devlet) kanalından açıklama geldi: “Tamam, silah, cephane, roketatar vardı ama, onlar Suriye’de rejime karşı savaşan Türkmensoydaşlarımıza destek olarak yollanıyordu.”
İtiraz o gün MHP Genel Başkan Yardımcısı, bugün AKP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş’ten geldi. Türkeş, CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın konuğu olduğu programda konuştu:
“...Bizi izleyenlerin huzurunda yemin ediyorum. Vallahi ve billahi o silahlar Türkmenlere gitmiyordu.”
Suçüstü yakalandıklarını ve bunun kanıtlandığını gören sorumlular (kimler olduklarını tahmin ediyorsunuz) küplere bindiler. Can Dündar ve Erdem Gül arkadaşlarımız tutuklanıp hapse konuldu. Bu bilgiyi Cumhuriyet’e kimin aktardığı üstüne devletin olanakları seferber edildi.
Bula bula ne bulundu?
O sırada tahliye edilmiş olan Can Dündar, tutuklanma serüvenini anlatan “Tutuklandık” adlı bir kitap yayımlamış, “27 Mayıs Çarşamba günü öğleden sonra solcu bir milletvekili dostum getirdi görüntüleri” diye yazmıştı.
27 Mayıs 14.32’de CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun telefonunun Cumhuriyet’in binasının yakınından sinyal verdiği belirlendi.
Savcıya da, mahkemeye de bu güçlü kanıt(!?) yetti ve Enis Berberoğlu arkadaşım apar topar ömür boyu hapse mahkûm edildi ve ceza 25 yıla indirilerek hapishaneye tıkıldı.
Bu kadar...
***
Cumhuriyet bu. Konuğu eksik olmaz. Konukları arasında milletvekilleri, aydınlar, yazarlar, okurlar vardır. Hele Enis Berberoğlu, CHP’nin medya ile ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak sık sık, hem de pek sık Cumhuriyet’e uğrardı.
Ancak MİT TIR’ları olayı AKP’nin Reis’i ve tayfası ile Cemaat (FETÖ’cülüğe sonra terfi etti) arasındaki amansız iktidar kavgası sırasında açığa çıkmış bir “devlet suçu” idi. Bu suçun ise ne pahasına olursa olsun örtbas edilmesi gerekiyordu.
MİT TIR’ları denen, “devlet sırrı” filan değil, “devlet suçu” olduğu besbelli bir olaya CHP’yi de karıştırmanın suçu örtmek için iyi bir bahane olduğu belli.
Nitekim öyle de oldu.
***
Bugün akla da hukuka da aykırı gerekçelerle hapishaneye tıkılmış pek çok aydın, gazeteci, akademisyen siyasetçi var. Enis Berberoğlu da bunlardan biri.
Pekiiiii, Enis cep telefonu kullanmasaydı ya da o gün Cumhuriyet’e uğramasaydı ya da Cumhuriyet gazetesi yakınlarında bir yerlerde bulunmasaydı savcı, mahkeme, AKP tepeleri, devletin istihbarat kurumları, AKP’nin Reis’i ne yapacaktı?
Cevap: Amaaaaan, boşverin... Bulurlardı bir şeyler.
Hatta belki Enis Berberoğlu’nu mahkûm ettiren gerekçe kadar saçma ve temelsiz olmayan bir şeyler bulurlardı...
Yazarlar
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
31.01.2022
29.01.2022
28.01.2022
18.01.2022
17.01.2022
3.01.2022
24.12.2021
13.12.2021
6.12.2021
4.12.2021