Barış Soydan
"Yirmi yıllık bir zaman diliminde askeri harcamaların yüzde 1 arttırılması, ekonomik büyümeyi yüzde 9 aşağı çekiyor."
Bu bulgu, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı ülkelerin son 45 yıldaki ekonomik performansını inceleyen bilim insanları Dunne, d’Agostino, ve Pieroni’ye ait. 2017’de yayımladıkları araştırmaya göre askeri harcamalarının ekonomik büyüme üzerinde anlamlı şekilde negatif etkisi var.*
Türkiye’nin silah harcamaları son yıllarda büyük artış gösterdi. Oysa AKP’nin ilk döneminde hafifçe gerileyerek 12 milyar dolara inmişti. 2009’da yeniden 13 milyar doları geçti. 2015’te 14.3, 2016’da 16.6, 2017’de 17.8 oldu. 2018’de ise büyük bir artışla 22 milyar dolara çıktı. (Kaynak: Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü.)
Silaha harcadığımız paranın gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı, İspanya, İtalya gibi "yetişmeyi" hedeflediğimiz Avrupa ülkelerinin çok üzerinde.
Silah harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla içindeki payı (Kaynak: Dünya Bankası)
"Ama Türkiye'nin karşı karşıya olduğu tehditler daha büyük" diyeceksiniz. İyi de bunun için yerli uçak gemisi projesine milyarlar harcamanın gereği var mı, pek emin değilim. Aynı soru S-400'ler için de sorulabilir, soruluyor…
Silaha harcanan her bir kuruş, eğitimden, sağlıktan ve daha verimli sektörlerden kesiliyor. Hangisi uzun vadede bir ülkenin büyüme oranını olumlu etkiler, eğitim mi silah sanayi mi? Evet, Türkiye son yıllarda yerli sanayinde çok ileri gitti ama eğitimde de dünyanın çok gerisinde kaldı. Bu bir tercih meselesi.
Savaş demek para demek. Devlet savaş için gerekli parayı nereden bulacak? Yeni vergiler salabilir ama vatandaşının cebinden alabileceğinin bir sınırı var. O nedenle savaşın gerektirdiği harcamaları karşılamak için borçlanmak şart.
Yakın tarih tartışmaya yer bırakmayacak şekilde savaş dönemlerinde kamu borcununun arttığını gösteriyor. Örneğin İngiltere... İkinci Dünya Savaşı İngiltere’nin kamu borcunun milli gelire oranının yüzde 150’ye yükselmişti. Borç savaş bittikten sonra da artmaya devam etti ve 1950’lerin başında rekor seviye olan yüzde 240’a kadar çıktı.
İngiltere’nin kamu borcunun GSYH’ya oranı
Bir de, savaşların ekonomiyi canlandırdığı şehir efsanesi var. Nobelli iktisatçı Stiglitz’e kulak verelim:
"Bazıları kapitalizmin savaşlara ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Onlara göre savaş yoksa ekonomik durgunluk kaçınılmaz. Bugün bunun boş laf olduğunu artık biliyoruz. Barış dönemleri ekonomiyi canlandırmada savaştan çok daha etkili. 1990’larda yaşanan ekonomik patlama bunun somut örneği."
Gerçekten de çağdaş tarih, ekonomik mucizelerin savaşlardan değil uzun barış dönemlerinden çıktığını gösteriyor. Mesela Japonya.
Japonya İkinci Dünya Savaşı'ndan önce kaynaklarının çoğunu silaha harcayan saldırgan bir ülkeydi. Savaş bitince kıt kaynaklar sivil sanayiye yöneldi. Ve Sony gibi küresel şirketler doğdu. Japonya emperyalist hedeflerinden vazgeçmese Sony hiçbir zaman doğamayacaktı. Bunu nereden biliyoruz? Sony’den. Sony’nın kurucuları Masaru Ibuka ve Akio Morita, İkinci Dünya Savaşı’nda Japon Deniz Kuvvetleri’nde mühendis olarak görev yapıyordu...
Ortak bir açıklamayla İdlib harekatına destek veren TOBB, TÜSİAD, TÜGİAD, KAGİDER gibi iş dünyası kuruluşlarının bir cümleyle de olsa ekonomik kalkınma ve refah için barışa ihtiyacımız olduğunu söylemesi gerekmez miydi?
* Does military spending matter for long-run growth?. Defence and Peace Economics, 2017.
https://peacesciencedigest.org/effects-military-spending-economic-growth/
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2022
11.05.2022
7.03.2022
17.02.2022
7.02.2022
18.11.2021
15.11.2021
8.11.2021
2.11.2021
25.10.2021