Beril DEDEOĞLU
Türkiye İİT’yi acil toplantıya çağırdı ve çağrının bizzat kendisi bile çok sayıda devletin, tabir yerindeyse, şapkasını önüne koymasına neden oldu. Bazılarının tereddütte kalmaları, esasen bugüne kadar uyguladıkları siyasetle yüzleşmek zorunda kaldıklarını gösterdi.
Çağrının konusu olan Kudüs, sadece uluslararası hukuk ve semavi dinler ile maneviyat açısından bir değer değil. Aynı zamanda Ortadoğu barışına dair tüm tartışmaların merkezi. Dolayısıyla Kudüs konusunda alınan her tavır, kararı alan devletin Ortadoğu’daki yerini ve tarafını açığa çıkarıyor. Dolayısıyla İİT’nin çağırısına icabet edip etmemek, icabet edilirse hangi düzeyde temsil edileceğine karar vermek devletleri tercih yapmaya zorlayan bir durum yarattı.
Toplantının bu çerçevedeki en önemli yanı, Suudi Arabistan ve ona yakın duran Körfez ülkelerinin tavır sergilemeye zorlanmasıydı. Devletin en üst siyasi otoritesi temsil edilmediyse de, Suudi Arabistan’ın bu konudan kaçması mümkün olmadı ve Doğu Kudüs’ün Filistin’in başkenti olarak tanındığı belgenin altına imza konması sağlandı.
Suudiler dışarı
Suudi Arabistan’ın imzasının bulunması, hemen yarın Doğu Kudüs’te büyükelçilik açacağı anlamına gelmiyor. Ancak aynı belge Doğu Kudüs’ün işgal altında olduğuna da işaret ettiğinden imzacı Suudi Arabistan İsrail tezlerine karşı, İran ile aynı pozisyonda kalmış oldu.
Suudi Arabistan-İsrail-ABD işbirliğini tümüyle zedeleyecek bir gelişme değil; ancak bundan sonraki dengelerde izi olacağı belli.
Filistin-İsrail sorunun bugüne kadarki arabulucusu ABD idi. Trump, aldığı kararla ABD’nin bu işlevine son verdi, ülkesinin tarafını fazlasıyla açığa çıkardı. Ancak, anlaşılan arabulucu işlevini yitireceğini öngören ABD, bu görevi Suudi Arabistan’a vermek istemiş. İsrail ile stratejik müttefik olan Suudi Arabistan’ın İslam üzerinden Filistinlilerin de güvenini kazanacağı, Filistinlilerin de haklarını savunacağı ve bu yolla İran’ın bölgedeki varlığını ikame edeceği öngörülmüş. Zaten modernleşmekte olduğu için, yeni pozisyonunu bahane ederek radikal eğilimleri de desteklemeyeceği varsayılmış.
Bununla birlikte, söz konusu tasarımın bugün boşa çıktığı söylenebilir. Zira nasıl ABD bundan sonra arabulucu olamayacaksa, Suudi Arabistan’ın da kendisine bahşedilen bu rolü oynaması kolay değil; artık o da taraf.
Rusya içeri
Biraz geriye gidildiğinde, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin iyi olduğu dönemde, Türkiye’nin Filistin ile İsrail arasında arabuluculuk yaptığı ve bunun geliştirileceği bir ortamın varlığı hatırlanır. Ancak İsrail bu süreci sabote etmiş, Türkiye’yi arabulucu pozisyonundan Filistin haklarını savunmak durumunda bırakan eylemler yapmıştı.
Türkiye’den boşalan yerin Suudi Arabistan’la doldurulması istenmiş olmalı; ancak bugün bu da olmayacak gibi.
Bölgede ne tür gelişmeler olursa olsun, bu konunun yeniden BM’de ele alınacağı, Filistin devleti konusunun öne çıkacağı ve batı Kudüs-doğu Kudüs bölümlenmesinin dilleneceği, kutsal yerlerin uluslararası denetime bırakılmasının önerileceği anlaşılıyor. Kabaca “Kıbrıs modeli” denebilecek bir model tartışılacak. Buradaki kilit mesele, bu türden bir modelin hangi tarafsız oyuncu ya da oyuncular tarafından savunulacağı ile ilgili. İsrail’in de son derece sıkıştığı bu ortamda öyle görünüyor ki, yine kazanan Rusya olmuş durumda. Rusya, BM’deki bazı Avrupa ülkelerini, mesela Fransa’yı yanına alarak, Filistinlilere güven vererek ve İsrail’i de çok suçlayıcı bir tavır almayarak bu süreci yönetebilir ve hiç kuşkusuz kendine yontacağı noktaları da gözden kaçırmaz.
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018