Beril DEDEOĞLU
Suriye Rejimine bağlı silahlı grupların Afrin’e gitmeye kalkıştıkları haberleri, bu konudaki bilgiler içinde en kesin olanı gibi. Zira Afrin’e gitmek için yola çıkanların Rejim’e yakın milis güç ya da Rejim gücü olarak tarif edildiği farklı haberler bulunuyor. Bu ikisinin aynı anlama geldiği ileri sürülebilir, ancak yaratacağı sonuçlar açısından ayniyetten söz edilmesi zor.
Adı geçen güçler Rejim güçleri ise Afrin’de Türkiye’nin karşısına çıkmaya çalışan Suriye, rejime yakın milisler ise İran şeklinde algılanır. Sonuç itibarıyla biri neyse öteki de o biçiminde bir yorum yapılması mümkün. Ancak oklar doğrudan İran’ı işaret ettiğinde ABD’nin, Esad’ı işaret ettiğinde de Rusya’nın müdahale etmelerini gerektiren bir durum ortaya çıkar.
Afrin’e gelmeye çalışan güçlerin kimler olduğunu bir yana bırakır isek, esas meselenin ne olduğunu anlamaya çalışmak belki daha yararlı olur. Görünen gerekçe, YPG’ye destek verilmesi. İlk bakışta, YPG-PKK ile mücadele eden Türkiye’ye karşı da açıkça yapılan bir düşmanlığın ifadesi. Hal böyle olunca, sorumluluğun Esad’da aranmasının bir mahsuru yok, zira Esad ile Türkiye zaten epeydir karşı karşıya.
YPG’yi kullanma yarışı
Afrin’deki manipülasyonun gerçekten YPG’ye yardım sağlayacağı ise muhtemelen en son düşünülmüş konu. Mesele, YPG’yi kimin yanına çekeceği ile ilgili bir bilek güreşi.
YPG’ye en fazla ABD’nin destek verdiği düşünülüyor. Ancak hem ABD ile Türkiye arasında yeni mekanizmaların kurulması hem de YPG’nin sadece ABD’den destek almıyor olması, Afrin’de bir deneme yapılmasını olanaklı kılmış olabilir.
Söz konusu deneme, YPG’ye olan ABD desteğinin azalması ya da ABD ile Türkiye’nin en azından bazı konularda anlaşmaları halinde, YPG’nin İran desteğini kabul edeceğini ima ediyor. Hal bu ise, ABD’ye şantaj yapılmış denebilir. ABD’nin baş düşman olarak ilan ettiği İran’ın bir kale daha kazanma ihtimali, ABD’nin Türkiye konusunda geri adım atmasını beklemek anlamına gelir.
ABD ile Türkiye arasında bir normalleşme olmaz ise gayet tabi İran bundan memnuniyet duyar; ancak belki Rusya daha da fazla memnuniyet duyar.
ABD ile Rusya birbirini tartıyor
ABD, YPG’ye teçhizat ve silah sağlıyor ise Rusya da Suriye’nin hava sahasını kontrol ederek kimin savaş uçağının havalanacağına karar veriyor. Dolayısıyla örneğin Esad’ın savaş uçakları Batı Guta’yı bombalayabilirken Türkiye kendi sınırına yakın yerlerdeki hendekleri bile havadan yok etme imkanı bulamıyor.
Afrin’deki manipülasyon bu denge üzerinden okunduğunda, üç olasılıktan söz edilebilir. Ya Türkiye ile Esad ya da İran’ı karşı karşıya getirip ABD ile Rusya’nın bu karşı karşıya gelme hali içinden pazarlık yapmalarını sağlamak istenmiştir. Ya Rusya, tek durdurucu güç olduğunu hatırlatarak Türkiye ile olan işbirliğinin ABD tarafından bozulması riskini hatırlatmıştır ya da ABD Türkiye’ye bu işlerin arkasında Rusya’nın olduğunu göstermek istemiştir.
Girişimin manipülasyon düzeyinde kalması, söz konusu olasılıkların masalarda görüşülmesini sağlamak için. Anlaşıldığı kadarıyla bu olayda esas karar vermeye zorlanan oyuncu ABD ve onun için bile zaman giderek daralıyor. Zira Türkiye masada ne görüşülürse görüşülsün kendisine yönelik tehdidi bertaraf edeceğini açıkladı. Bu “siz istediğiniz pazarlığı yapın, benim tavrım değişmeyecek” demektir.
Anlaşılan son günlerin müzakere konusu YPG’nin Türkiye karşısında mı yoksa öncelikle Esad karşısında mı konumlandırılacağı ile ilgili. Bu da zaten Suriye’nin geleceği tartışmalarının bizzat kendisi demek...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları




















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018