Bülent KORUCU
Peşpeşe patlayan bombalar toplumun ve bireylerin dengesini iyice bozmaya başladı.
Şehit cenaze törenleri rutine bindi. Ne kadar farklı söylesek de ateş düştüğü yeri yakıyor. Babasının tabutu başında gözyaşı döken çocukların yüzleri birkaç gün geçmeden siliniyor hafızalardan. Durmadan gelen yeni acılar eskiyi bastırıyor. Sivil kayıplarında da durum farklı değil. Cenazesi günlerce sokak ortasında kalan anne ya da kör kurşunla hayata veda eden bebek haberleri normalleşmek üzere.
İnsan psikolojisi baş edemediği, değiştiremediği şeyi görmemeyi seçiyor, acı eşiğini yükseltiyor. Bir müddet sonra ancak çok ağır travmaları hisseder hale geleceğiz. Çözüm olarak önümüze öldürülmüş terörist rakamları konuyor; onlarla teselli olmamız bekleniyor. Bunun çözüm olmadığını en iyi askerler ve polisler biliyor. Teröre karşı ölüm kalım mücadelesi veriyorlar ama ölerek ve öldürerek bu ateşi söndüremeyeceklerini görüyorlar. PKK terör örgütü saflarında ölüme gidenler de bu ülkenin çocuğu. Onlardan da geriye gözü yaşlı anne, baba, kardeş kalıyor. Belki daha önemlisi teröre yeni insan kaynağı bırakıyorlar arkalarında. O yüzden bir türlü bitmiyor bölücü örgüt.
Şimdi yeni belamız IŞİD. Kısa sayılabilecek sürede dört büyük saldırı gerçekleştirdiler topraklarımızda. Son ikisi güvenliğin en yüksek olduğu sanılan Ankara ve İstanbul'daydı. İster Türkiye uyruklular, ister Suriye'den göç edenler arasında taban genişlettiklerinde canımızı daha çok yakacaklar. Hiç olmazsa bu ateşi bacayı sarmadan söndürebilsek.
Hem PKK hem de IŞİD terörünü kontrol altına almanın yollarını aramamız gerekiyor. Bunun için önce gerçekçi teşhisler yapmak zorundayız. Belki daha da öncelikle terörü bir siyaset manivelası olmaktan çıkarmalıyız. Şiddet denizinde güç ve iktidar gemisi yürütmekten vazgeçmeli birileri. Toplumu bu konuda bile ortak noktalarda buluşturamazsak hiç şansımız yok. Var olanlar büyüyecek, yeni aktörler türeyerek karşımıza dikilecek. Toplumsal uzlaşmayı tesis etme görevi siyaset sınıfına düşüyor. İktidar ve muhalefet kan üzerine politika yapmaktan uzaklaşmalı acilen. En can acıtıcı, öfke kabartıcı fikirler bile tartışılabilmeli. Önüne gelene hain yaftası yapıştırarak nereye kadar gideceğiz?
Güvenlik tedbirleri sorun çözmez ama zemin hazırlar. Terörist organizasyonları çözüme zorlamanın yolu imkân ve hareket alanlarını daraltmaktan geçiyor. İnisiyatifi onlara kaptırmamak şart. ‘Bu acı gerçeği ağır fatura ödeyerek öğrendik' bile diyemiyoruz ne yazık ki. Aynı delikten defalarca ısırıldık. PKK son iki yıldaki çözüm sürecini şehirlerde örgütlenmek ve silah depolamak için kullandı. IŞİD istediği anda başkentimizi kana buluyor, dünyaya açılan penceremiz İstanbul'u ölümle anılan şehir haline getirebiliyor. Hükümet sorumluluk üstlenmekten kaçıyor, muhalefet slogan atmaktan bir adım öteye gidemiyor. İktidar, meseleyi ortak payda masasına getirmiyor. Muhalefet ise ne elini taşın altına sokuyor ne de adam gibi hesap soruyor.
Her olaydan sonra duymaktan illallah ettiğimiz cümle: ‘Güvenlik zafiyeti yok!' O halde binlerce silah, tonlarca patlayıcı şehirlere ilçelere ışınlanarak mı geldi? Sultanahmet'te patlayan saldırgan, kilolarca bombayı durduğu yerde fotosentezle mi üretti?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016