Burhanettin DURAN
Türkiye'nin 2005'te başlattığı Afrika açılımının en son durağı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Doğu Afrika seyahatiydi. Tanzanya, Mozambik ve Madagaskar'ı kapsayan seyahatte bu üç ülke ile 20 yeni anlaşma imzalandı.
Afrika açılımının diplomatik ayağı büyükelçilik sayısını 12'den 39'a çıkarmak oldu. Hedef Afrika'nın tümü, yani 54 ülke. Yine Türkiye- Afrika Zirvesi'nin üçüncüsü de 2019'da Türkiye'de yapılacak.
6 milyar dolarlık yatırımıyla Türkiye, Afrika'da en çok yerel istihdam sağlayan yatırımcı durumunda.
Katıldığım seyahatlerde Erdoğan'ın Afrika ülkeleri ile ilişkileri çok önemsediğini gördüm. Türkiye'nin kıtaya ilgisinin insani ve misyon yüklü yanı kendisinin konuşmalarında hep öne çıkıyor.
Şimdiye kadar bu kıtada ziyaret ettiği ülke sayısı 23'ü buldu. Erdoğan'ın seyahatlerinin en belirgin boyutu ekonomik- ticari ilişkileri geliştirmek. Zira gelen dünyada ekonomik rekabet her şeyin önüne geçecek.
Sadece ABD, Avrupa ve Çin arasındaki muhtemel "ticaret savaşlarını" kastetmiyorum. Elbette ülkeler yeni yatırımlar, ikili ilişkiler için hızlı ve hareketli olmak zorunda. Ancak çok aktörlü ekonomik rekabet aynı zamanda meselenin ortak işbirliği ve insani boyutunu da öne çıkaracak.
İşte bu farkındalıkla, Erdoğan, Afrika'daki kapasite inşasını, girişimciliği ve kalkınmayı gittiği ülkelerin sorumluluğunu taşıyan bir ruh haliyle anlatıyor.
Mozambik ve Madagaskar'daki enerji ve konut sorununu çözmek için ilgili liderlere projeler öneriyor.
Türkiye'nin ekonomik kalkınma örneğini vererek TOKİ'yi, Türk işadamlarını bu ülkeleri kalkındırmak için girişim seferberliğine çağırıyor.
Bunun ortak bir geleceğin emin ve adil adımları olduğunu düşünerek...
Erdoğan'ın Afrika seferberliğinin söylem çerçevesini ise "Dünya 5'ten büyüktür" mesajı oluşturuyor.
Bu mesajın ana amacı uluslararası sistemin kurumlarındaki adalet ve temsil sorununu göstermek.
Erdoğan, bütün Afrika ve hatta Latin Amerika seyahatlerinde Batılı ülkelerin geçmişteki sömürgeciliğini ve hatta günümüzdeki yaklaşımını eleştiriyor.
Aslında bu eleştiriye, sadece ekonomik kaygılar güden Doğu Asya sermayesinin kıtadaki yayılması da dahil.
Erdoğan, dünyanın mevcut ekonomik düzeninin dolara endeksli olmasından da memnun değil.
Kur baskılarına karşı milli paraların ikili ticarette tedavülde olmasını ve altının belirleyiciliğini önemsiyor. Nitekim Doğu Afrika seyahati dönüşü uçakta gazetecilere verdiği mülakatta Rusya, Çin ve İran hatta İngiltere gibi ülkelerin yerli para kullanma arayışına bir kez daha vurgu yaptı.
Erdoğan'ın Afrika dahil tüm dış ziyaretlerinin ana odağında FETÖ ile mücadele de yer alıyor.
Hedefi FETÖ'nün Türkiye karşıtı lobilerini etkisizleştirmek ve okullarının Maarif Vakfı'na devredilmesini sağlamak. Bir de bu yapının söz konusu ülkelerin geleceğinde başlarına bela olmaması için uyarıda bulunmak.
FETÖ ile bağlantılı 10 okulun bulunduğu Tanzanya ve 2 okulun olduğu Mozambik'le ilk görüşmelerin yapıldığı ve devir hususunda diplomatik çabaya devam edilmesi gerektiği söylenebilir.
1 okulun olduğu Madagaskar ise daha olumlu ve hızlı bir tepki verdi.
FETÖ mensuplarının kıtada asıl üs kurdukları ülke, Güney Afrika.
İngilizce konuşulan dünyada FETÖ ile mücadele için uzun vadeli, kapsamlı ve koordinasyonu güçlü bir politikaya ihtiyaç var.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020