Cafer Solgun
Devlet ‘rutin dışına’ çıkarsa ne olur?
31.01.2016
1995
Başlıktaki soruyu Cizre’de veya Sur’da, Silopi’de, hani bir zamanlar ‘çakıl taşı’ edebiyatına konu edilen ülkemizin ‘orası’nda yaşayan herhangi bir yurttaşa sorsanız, muhtemelen yüzünüze tuhaf tuhaf bakar ve “Bilmiyor musun ne olduğunu? Halimize bak, anla” diye cevap verirdi.
Aslına bakarsanız ülkemizde devlet, Kürtler nezdinde hep ‘rutin dışı’ idi. Devletin Kürtler için ‘olağan’ anlamı, ‘OHAL devleti’ olmasıdır. Bu anlamda ‘rutin dışına’ çıkmamış devlet nasıl bir devlettir acaba? Belki de Kürtlere asıl sorulması gereken soru budur.
Kürtler bu sorunun cevabını biliyorlar ve ‘barış’ diyorlar. Barış; tank, top, silah seslerinin olmadığı, cenaze kaldırılmayan, ağıt yakılmayan, insanların diliyle, kültürüyle, etnik kimliği ve değerleriyle kavga edilmeyen bir hayat demek çünkü. Tıpkı ‘rutin dışı devlet’ gibi ‘barış’ın da belki basit, ama en güzel ve özlü tariflerini Kürtlerden dinleyebilir, öğrenebilirsiniz.
‘Rutin’ olan, devletin hukuksuzluğu, keyfiliği, zorbalığı, “Göreceksiniz Türk’ün gücünü” kabadayılığı olunca, bu ‘olağan’ rutinin dışına çıkmak da belki barış olur, demokrasi olur, insanların kendi kimlikleri, inançları, değerleriyle barış içerisinde bir arada yaşaması olur...
Çözüm süreci, belirsizlikleri ve soru işaretleriyle birlikte bunu düşündürdüğü için ‘yeni’ ve insanları umutlandıran bir süreçti. Ama sürecin belirsizlikleri ve soruları netleşti, cevabını buldu ve bir kez daha devlet, ‘rutin dışına’ çıkmaya karar verdi; Kürtlere sorarsanız olağan ‘rutinine’ döndü yani.
Bu kez de, merkezinde ‘Türk Tipi Başkanlık Modeli’ olan senaryoların şartlarını olgunlaştırmaya, ‘terörle mücadele’ adı verilen bildik bir planın sahnelenmesine can vermemiz gerekiyor... Yüksek tepelerde kaderimiz üzerine planlar yapanların gözünde ‘bizim’ hayatlarımızın ne kıymeti olabilir ki? Ya da söz konusu olan ‘neresinde’ olduğumuz meçhul ‘devlet’ ve ‘milletin’ yüce menfaatleri ise...
7 Haziran sonrasında ‘istikrar için’ denilerek gözü korkutulan seçmen, şimdi de ‘başkanlık için’ hazırlanıyor. Can verdiğimiz ‘savaş’, bunun için...
Adı görüşme midir, diyalog mudur, müzakere midir, kim adına her ne diyorsa, “Bitti o iş” denilerek iyi niyetli beklentilerin önü de kesildi. Çok değil, geçen sene bu zamanlarda ‘Silahlara veda’ manşetleri atan gazeteler, “Süreç sonuna kadar gidecek” diyen yorumcular, izleme kurulunda hangi isimlerin bulunduğunun bilgilerini veren ‘hükümete yakın kaynaklar’, şimdilerde ‘hendekleri’ işaret edip binlerce insanın ölümle yaşam arasında gidip gelen bir karanlık belirsizliğe sürüklenmesinin ‘kaçınılmazlığı’ üzerine seferber olmuş durumda. Ağızlarından ve kalemlerinden kan damlıyor. ‘Barış’ diyen, ‘hain’ oluyor...
Şimdilerde hükümetin, süreci yürütmek için yeni ‘muhataplar’ oluşturacağı haberleri geliyor. Acep kimdir bu yeni ‘muhataplar’ diye olaya biraz yakından bakınca “Milleti muhatap alacağız” hamasetinin altından ‘korucular’ çıkıyor...
Devletten maaş alan, elinde devletin silahını taşıyan, güvenlik güçlerinin komutası altında operasyonlarda ‘öncü kuvvet’ olarak kullanılan korucularla hükümet masaya oturup ne konuşacak acaba?
Naçizane bazı tahminlerim, öngörülerim var tabii. Yazacağım...
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025