Cemil ERTEM
Ekonomiye baktığınızda ne görüyorsunuz; geçiş dönemlerinde ve krizden çıkış anlarında pür ekonomi pek bir şey ifade etmeyebilir. Ancak politik olanla, ekonomiyi birleştirirseniz önümüzde nasıl bir ekonomik tablo olduğunu az çok kestirebilirsiniz.
Bugün Ortadoğu ve K. Afrika coğrafyasına bakmadan Çin-ABD arasında devam eden-zorunlu- ekonomik işbirliğini anlayamayız. Başta petrol ve altın olmak üzere temel emtialardaki iniş-çıkışlar ve yeni oluşacak fiyat dengelerinin hangi değişkenler sonucunda belirleneceği politik dünyadan bağımsız değil.
Şimdi başta Amerika olmak üzere AB ve gelişmekte olan Asya krizden kesin çıkışın hangi sürede ve nasıl olacağını konuşuyor. Birçok iktisatçı 2008 krizini yalnız ekonomik hatta finansal bir kriz gibi görme yanılgısında olduğu için, ya çok iyimser bir bakış açısıyla, bütün şiddetli krizlerde olduğu gibi çöküşün hemen ardından güçlü ve hızlı toparlanma öngörüsünde bulunuyor; ya da, çok kötümser bir bakış açısıyla, dip noktasının hala görünmediğinden dem vurarak, uzun bir çöküşün bizi beklediğini tekrarlayıp duruyor. İçine Türkiye’yi de alan bu tahliller kısır politik çekişmelere bağlı olarak, iki ayrı kutup halinde, her gün yeniden ısıtılıp önümüze getiriliyor. Teğet tartışmalarından, Merkez Bankası’nın politikalarına kadar bütün eleştiri ve tartışmalar bu kısır ve çoğu kere de yönlendirilmiş alana sıkışıp kalıyor.
Şu sıra ABD Merkez Bankası FED’in genişleme politikasına nasıl devam edeceğini inanın Bernanke bile bilmiyor. Çünkü politik arenada çok hızlı giden değişimler, ekonomi politikasın da aynı hızlı yanıtlarlarla karşılığını bulamazsa her şey içinden çıkılmayan bir kördüğüme dönebilir. Bu açıdan başta FED ve ECB olmak üzere piyasa yapan merkez bankaları politik olanı da takip edip ona göre krizden çıkış stratejisi belirliyor.
IMF baş iktisatçısı Blanchard geçenlerde ABD ekonomisinin krizden çıkışı üzerinden çok önemli bir analiz yaptı. Blanchard’a göre, ABD’nin sürekli açık verdiği Çin’in ise, iç talebe dayanmadan ve sürekli fazla vererek büyüdüğü bir durum, krizden çıkışın tıkandığı yer.
Aslında Blanchard’ın bu çıkmazı krizin nedenlerinden biri. Şimdi ABD-Çin arasındaki bu “eski” dengenin bitmesi için, başta Çin olmak üzere, gelişmekte olan Asya’nın iç tüketime ağırlık vererek fazlasını azaltması, ABD’nin ise, doların değerini daha da düşürerek ihracatını arttırması ve FED’in düşük faize dayalı genişlemeci politikadan taviz vermemesi gerek.
Tabii bu hiç kolay ve hemen olabilecek bir geçiş değil.
Bu geçiş hızlı olursa, Ortadoğu’da olanların çok daha şiddetlisi Çin’de olur. Ama bu denge gerçekleşmek zorunda. Bu dengenin, Çin dışında da, çok önemli politik sonuçları var.
Bunun sağlanması için, ABD’nin siyasi gücünü tedrici olarak düşürmesi ve
bütçesindeki askeri harcamaları azaltması gerek.
Bunun anlamı, başta Ortadoğu ve K. Afrika olmak üzere, bütün ayaklanmaların ve siyasi belirsizliklerin olduğu bölgelerde, ABD’nin işgale varacak militarist etkinliğinin kırılması demek. Ama bu durum aynı zamanda, Türkiye gibi bölgesinde güçlü devletlerin öne çıkması ve
BM, NATO gibi küresel siyasi
ve askeri kurumlarda
belirleyici öneme sahip olması anlamına da geliyor.
Dosya:http://91.93.103.35/icerik/110329-114109-cemilic.jpg
Enerji-piyasa ve yeni ipek yolu
Şimdi Obama’nın yakın zamanda değişen ekonomi yönetimi bu ekonomi-politik çerçevenin farkında. Ama Türkiye’de, Mısır’dan başlayarak izlediği dış politikayla, bu durumun farkında ve bölgede giderek güçlenen bir pozisyon alıyor. Başbakan’ın Irak’ta verdiği mesajlar ve Türkiye’nin Libya’daki örtülü etkinliği bize çok önemli ipuçları verirken, Esad rejiminin artık tek sığınağı Türkiye. Tabii bu gelişmeler TL’ sına ilgiyi en üst düzeye çıkartıyor. Hem bu bölgelerden Türkiye’ye yönelik sermaye girişi hem de başta Suriye olmak üzere Ortadoğu’da TL’ sına olan talep bizi 1 dolar 1 TL’si dengesine, orta dönemde, götürebilir.
Seçimlerden sonra Türkiye’ye çok güçlü ve kalıcı bir sermaye girişine tanık olacağız. Bize geleceği, Berlin’den Tokyo’ya kadar büyük interland anlatıyor. Şimdi ateşle örülü Ortadoğu ve K. Afrika haritası, ayaklanmalardan sonra piyasa mekanizmasının bütün yönleriyle işlediği ve bu bölgedeki enerji kayraklarını, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ve dünyaya dağıtan bir yeni ekonomik ve siyasi merkez olacak.
'Herkes Bu Eğitimlerin Peşinde!'
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... (2)
25.10.2018 - Neden yeni bir kalkınma hikâyesi gerekli... Paylaş Twitle
24.10.2018 - SORUNLAR, TESPİTLER VE ÇÖZÜMLER...
18.10.2018 - Ekonomi politikasında ‘popülizm’ nedir, ne değildir?
17.10.2018 - Enflasyonla mücadele: Dün ve bugün...
- Dışarısı ve içerisi: Rakamlar-çözümler...
- BM Genel Kurulu: ABD, Türkiye ve diğerleri...
25.09.2018 - Yeni Ekonomi Programı üzerine
21.09.2018 - Cinayeti çözmek: Bakış açınızı değiştirin!
18.09.2018 - Büyüme ve dönüşüm meselesi üzerine...
11.09.2018
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
GARABET ERNEKIAN
Boylelerine insan derler sag olsunlar var olsunlar ,karanlik insan kiliflilari aydinlatandirlar .selamlar