Cemil ERTEM
Gündem çok yoğun olunca nerden başlayacağınızı şaşıyorsunuz; ayrıca siyasi bir haber de pekâlâ çok önemli bir ekonomi haberi olabiliyor. Böyle durumlarda yalnız bugünü anlatan haber ve gelişmelerden ziyade bugünlerle birlikte yarını anlatacak ve belirleyecek haberler önemli bence.
İran’ın nükleer programına ABD’nin ‘kırmızıçizgi’ çekmesini isteyen İsrail lideri Netanyahu’nun çıkışları için Başkan Obama, ‘gürültü’ dedi. Obama’nın, seçim öncesi İsrail riskini omuzlamasını sağlayacak bu sertlik, aslında ABD’nin, Asya-Pasifik’e ağırlık veren ve ‘sorunlu’ bölgelere doğrudan işgal ve müdahaleden uzaklaşan yeni güvenlik stratejisinin de ifadesi. Bu çıkış, aynı zamanda çok önemli bir ekonomi haberi de, çünkü İsrail, sürekli olarak savaş ihtimalini yukarıda tutarak hem bölge ticaretini dinamitliyor hem de petrol fiyatlarını şişiriyordu. İsrail’in İran’ı her an vurabiliriz çıkışları ABD için kuru gürültü ise bu, aynı zamanda, ‘emperyalist-siyonistler’ bize saldıracak edebiyatı ile kendi ülkelerinde ve bölgede tahkimat yapan ve içerideki ekonomik sorunları bu yolla erteleyen İran molla oligarşisi için de kuru gürültüdür. Tabii böyle olunca, İran’ın savaş ekonomisi-siyaseti yürütme şansı da elinden alınmış oluyor. Petrol fiyatlarını yukarıda tutan en ciddi faktörlerden birisi şimdilik düşmüş oluyor. Bu gelişmenin, Türkiye için-siyasi ve ekonomik olarak- çok önemli ve iyi bir gelişme olduğunu belirtelim.
Buradan, yarını anlatan, ikinci gelişmeye şu zam meselesine geçelim. Ekonomi yönetimi, bu zamları yapmasaydı biz aralık ayında işin içinden çıkamayacağımız bir bütçe mi bulacaktık. Hayır, bu zamlar ve muhtemelen gelecek olan yenileri de olmasa, Türkiye’de, bütçe ve kamu tarafı, kendisini döndürme sıkıntısına bağlı olarak, faizleri yukarı çekip genel makro ekonomik dengeleri bozmayacaktı. Seçilmiş iktidarlar, ancak bıçak kemiğe dayanınca zam silsilesine başvururlar. Görünen tarafta bir zorunluluk olmadığına göre, bence görünmeyen tarafta zorunluluk vardı. Yani Hükümet, artma eğiliminde ve artacak olan savunma harcamaları için önlem aldı. Bilirsiniz, 1973 krizinin ABD ve enflasyon ayağının temel nedenlerinden birisi, ABD’nin Vietnam Savaşı harcamalarını vergi artışı yapmadan ‘açıktan’ karşılamak istemesidir. Ama ‘Savaşın Bedeli Nasıl Ödenir’ kitabında Keynes, enflasyon ve sonrasında da büyük bir kriz olmaması için, olağanüstü savaş harcamalarının vergi artışıyla karşılanması gerektiğini söylemişti. Tabii ki Türkiye’de dolaylı vergilerin yüksekliği ve adaletsiz vergi sistemi ayrı bir tartışmadır. Ama şunu söylemek istiyorum, Türkiye’de, demokratikleşmenin bir sonucu olarak Kürt sorunu çözülmedikçe, her zaman ‘bu zamlara ne gerek vardı şimdi’ diye sorarız. Tabii ki Kürt sorunu artık bölgesel bir sorundur. Ve yalnız Türkiye’nin değil, bütün bölgenin pazar, enerji alanları için stratejik önemdedir. Örneğin Ceyhan’ın petrol fiyatlarının belirlendiği bir dünya merkezi olması için adımlar atılıyor. K. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Ceyhan’a yeni bir boru hattı için, Türkiye ile anlaşma yapmaya hazırlanıyor. Bölgesel entegrasyon gerçekleşiyor ve eşitsizlik geriye gidiyor.
‘Sürdürülebilir Üretim Ağları’
Türkiye’de bölgesel eşitsizliği ve buna bağlı sorunları aslında, çıkarları gereği, yalnız batıda yoğunlaşan, bölgesel eşitsizliği karlarını artırmak için kullanan sermaye çevreleri bilhassa oluşturmuş ve sürdürmüştür. Bu çevrelerle işbirliği içinde olan bürokratik yapılar da buraya dâhildir.
Geçen hafta Ekonomi Bakanlığı, önemli bir belge açıkladı. ‘İhracatta Sürdürülebilir Üretim Ağları’ çalışması, İhracata Dönük Üretim Stratejisi’ni tamamlayan çok önemli bir çalışma. Çalışmada ortaya konan bulgular çok önemli: 2011 yılı itibarıyla Türkiye’nin ileri teknolojili mal üretiminin toplam imalat sanayi içerisindeki payı yüzde 3,3. Türkiye’nin 1 ton üretiminin ortalama karşılığı bugün 1.027 dolar. İleri teknoloji üretiminin ton bazında uluslararası ortalama fiyatı ise fiyatı 10.835 dolar. Yani ileri teknoloji ihracatçısı batı, yüzde 3 büyürse bizim yüzde 10 büyümemizden daha zengin olur. Bunun için yüzde 3 bize yetmez. Ancak Türkiye’nin küresel tasarrufları değerlendirmesi için yatırım ortamını iyileştirmesi gerekir. Lojistik maliyetlerini aşağı çekmesi ilk adımlardan birisi. Türkiye’de ithal girdilerin üretim yerine ortalama mesafesi 119 km iken yerli girdilerin ortalama mesafesi 305 km.
Peki, bu niye böyle, çünkü bütünlüklü bir ulusal pazar ağı hiçbir zaman olmamış. Şu demir ağlar ‘sorunsalına’ hiç girmeyelim burada. İstanbul-İzmit-İzmir vb iller, büyük sermayenin odaklandığı iller olmuş ve bunlar zenginleşmiş. Anadolu kurumuş. Şimdi bunu tersine çevirmeye çalışıyoruz.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018